Trabzon’un Maçka İlçesi Gürgenağaç köyü.

İnsanları ölüm tehtidi ile karşı karşıya.

Bir taş ocağı. dinamit patlatıyor. Karşısındaki köye bir insanın kaldıramayacağı ağırlkta taşlar fırlıyor.

Bir kişinin kolu parçalanıyor. Aynı köyde aynı şeklidde bir teyzemiz de önceki yıllarda vefat ediyor.

Trabzon Valiliği, 10 aydır 5 kişinin hayatını kaybettiği bir alana demirden bir üstgeçit yapmayı beceremeyen Karayolları Bölge Müdürlüğü’nden bu önemli konu hakkında bilgi istiyor.
Ben olsam istemez oraya Jeoloji Mahendislerini, Alay Komutanımı, İnşaat Mühendisleri Odası Başkanını gönderirdim.
Zaten Karayollarından tarafsız bir açıklama beklemek de yanlış.

Gerçi bilgiyi alıyor valilik Karayolları’ndan. Ama ne bilgi, ne bilgi. Suçlu kaya imiş.

Yani sıkıntı doğada.

Yani sıkıntı yaratıcıda öyle mi.

Yani suçlamadığınız haşa bir Allah kalmıştı. 

Sizin planınıza uymadı mı?

Bir dahakine dinamitinize uygun kaya yapar.

Karayolları bir açıklama yapıyor dersin vatandaş değil de inşaat şirketi mağdur olmuş, olayı bir küçümsemiş, bir basite indirgemiş. Vallahi okurken o metni adı geçen makam olan Valilik adına, devlet adına ben utandım.

Olay öğlen vakti oldu. Üzerinden 3 gün geçti. Kaymakam 3 gün üzerine Üsteğmen ile olay yerine gitti.

Yok yok yurtdışı görevinde falan değildi.

Trabzonspor’un maçına da gitmemişti. Trabzon’daydı fakat gidemedi.

Nerede olduğunu pek bilmiyoruz ama müsait olamamış,

Sanki olay Ankara’da oldu. Makam aracına binse 5 dakikada köye çıkacak.

Belli ki köylünün öfkesinden korktu. Yada olayı önemsemedi.

Köyde vatandaş kendisine bağırınca ‘Bana sesinizi yükseltleyin’ demiş,

Kime yükseltecek bu millet sesini.

İnsan ölürken bile ses çıkarır can çekişir, hayattayken niye çıkarmasın sesini.

Neden isyan etmesin devletin vurdumduymazlığına.

Sayın Kaymakamı severiz, aktif bir insan,

Trabzon’a çok gelip gidiyor. Etkinliklere katılıyor falan. Belediye başkanı ile yaşadığı kavga nedeniyle bileti kesildi diyenler çok.

Bileti kesilmesi hoş bir tabir olmasada, ilçenin huzuru için ilk kararnamede gitmesi gerektiğini ifade etmiştim daha önce.
 
Sonuçta devlet memuru.

Devlet nereye isterse oraya gitmek zorunda.

Gitse de kalsa da devleti temsil eden tüm makamlara ve yönetenlerine saygımız sonsuz.

Bizim meselemiz o değil, kendisine halkı ile ilgilenmesini,  halkından yana olmasını, yetki alanının Trabzon değil Maçka ilçesi olduğunu hatırlatmaktan fazla birşey demiyeceğim.

Birde….

Olay yerinde vatantaşa ‘Zararınızı karşılayacağız’ demekten başka hiçbir güvence veremeyen yetkililer. Siz hala anlamıyorsunuz heralde.

Vatandaş canımız tehlikede öleceğiz diyor, siz olsun para veririz diyorsunuz.

Ayşe Yar isimli, yatak odasından içeri koca kaya parçası giren teyzemiz diyor ki ‘Uyuyamıyorum korkudan, devlet birileri para kazansın diye bizim huzurumuzu satmış, gitmiş karşımıza bir bomba koymuş, oraya ruhsat vererek bize kabusu yaşatıyor’

Aklınız, mantığınız, kulağınız, kalbiniz, vicdanınız nasıl algılıyor bu işi anlamıyorum.

Yatağınızda yatarken evinizin duvarından içeri koca bir kaya parçası girip sizin ailenizden birinin hayatına mal olsa ortalığı ayağa kaldırırmısınız, kaldırmaz mısınız.

Ben devletin bu kadar aciz olduğu, bir taş uğruna vatandaşını sattığı bir olaya daha şahit oldum desem yalan derim.


Müteahhit firmayı tebrik ediyorum, devletten bile güçlü çıktı, devleti bile susturdu.  Devlet korkusundan olay yerine gidemedi.

Helal olsun, Alkışlıyorum sizleri…