61SAAT HABER SERVİSİ - Yapılan toplu sözleşmele ile ilgili sert ifadeler kullanan Dilber 2013 ve 2015 yılında imza atılan toplu sözleşmelere dikkat çekti.
Başkan Dilber “3,2 milyon kamu çalışanı, 1,9 milyon emekli ve bunların aileleriyle birlikte toplamda 20 milyon vatandaşımızı doğrudan ilgilendiren 4. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri mutabakatla sonuçlanmıştır. Bundan önce 2013 ve 2015 yıllarında 'Tarihi toplu sözleşme iinzaladık" nidalanyla attıkları imzayı savunan sendikalar, ımza aşamasında sanıkları hayalin, gerçekler karşısında defalarca hezimete dönüşmesinden olsa gerek bu toplu sözleşme imzalanırken sus pus olmuş, ağızlarını bıçak açmamıştir. Çünkü kendileri de pek ala bilmektedirler kı, daha bir ay önce işçilerle imzalanan toplu sözleşme ile bugün kendi imzaladıkları toplu sözleşme arasında dağlar kadar fark vardır.”

MEMUR VE EMEKLİNİN İDAM FERMANI
Yeni yapılan toplu sözleşmenin memur ve emekliler için idam fermanı olduğunu ifade eden Dilber “İşçilerle imzalanan toplu sözleşmede; %5+7,5 zam; 3 bin liranın altında maaş alanlara aylık 90 TL iyileştirme ve ilave 250 TL'lik artış söz konusu iken 5,1 milyon memur ve emekli adına 2018 yılı için %4+3,5; 2019 için ise %4+5 zammı kabul edenler, memurun ve emeklinin ekonomik idam fermanını da imzalamışlardır. Bir ay arayla imzalanmış bu iki toplu sözleşme arasındaki fark sendikacılık farkıdır. 

MÜREKKEP 0,5 ARTIŞLA MI DOLDU?
Sözlerini sürdüren Dilber “Aslında yetkili konfederasyonun başkanı, Hükümetin %3,5+3,5’luk teklifine, "Bu teklif elimize kalemi vermektedir ama içine mürekkebi koymamıştır diyerek tepki göstermiştir. Bu açıklamadan sonra ne olmuştur da %3,5+3,5'a "Olmaz' diyenler birkaç saat içinde %4+3,5'a "Evet" demiştir? Kalemin mürekkebi 0,5 puanlık artışla mı dolmuştur? Yarım puanlık artış, en düşük dereceli memur maaşına 11,58 TL; ortalama memur maaşına ise 15,40 TL ilave artış getirmiştir. Bugün bir okka mürekkebin fiyatı 15 liradan 70 liraya kadar değişmektedir. Yani imza atmakla atmamak arasındaki yarım puanlık fark bir kutu mürekkebe dahi yetmemekte, atılan imzaya harcanan mürekkep masrafın: dahi karşılamamaktadır. Bu toplu sözleşme; 4/B’li, 4/C'li ve diğer sözleşmeli ve vekil personelin sorunlarına bir çare getirrnemektedir. Yıllardır yaşanan hak kayıplarının telafisi için hiçbir çözüm sunmamaktadır. Yardımcı hizmetlilerin, ek gösterge mağdurlarının beklentilerine cevap olamamıştır. Aile yardımı, çocuk parası gibi sosyal yanı olmayan topal bir sözleşmeye imza atılmıştır. Mübarek Kurban Bayramı öncesinde bayram ikramiyesi bekleyen milyonların hayalleri yıkılmıştır. 



Yapılan sözleşme ile 20 milyon kişinin ahının alındığının altını çizen Dilber “Tüm personelin fazla mesai sorunu, nöbet ücretleri, ek ders ücretleri, döner sermaye ödemelerindeki aksaklıklar, Ek ödemeler, Görevde yükselme, Vergi dilimlerindeki adaletsizlik, Fiili hizmet zammı, KIT çalışanlarının sorunları gibi yüzlerce sorun unutulmuştur. Bu sözleşmeyle memurun umutlarını 2020 yılına kadar söndürenler, 20 milyon kişinin de ahını almışlardır. Türkiye nüfusunun dörtte birinin geleceğini çalan bu toplu sözleşmeyi gerçek anlamda sendikacılık yapan, hak mücadelesi veren hiçbir sendika kabul etmez. Bir önceki toplu sözleşmeyi tezahüratlar, alkışlar eşliğinde irnzalayanlar; attıkları imzanın defolu olduğunu, imzalarının mürekkebi kurumadan bu toplu sözleşmenin makyajının akacağını bildiklerinden bu imza töreninde ayağa kalkacak takati dahi kendilerinde bulamamışlardır. Mademki içinize sinmiyor; o zaman neden imzalıyorsunuz? Bunların varlıklarının temeli olan güce karşı diyet borçları bulunmaktadır. “

EL MECBUR İMZALANDI
Yapılan sözleşmenin defolu ve el mecbur imzalandığını kaydeden Kamu Sen İl Başkanı Coşkun Dilber “Önceki yıllarda kazanılmış haklarımızın dahi elimizden alınmasına seyirci kalanlar, 2013 yılında enflasyon farkı maddesini toplu sözleşmeye koydurmayarak maaşların erimesine göz yumanlar, 2014 yılında bizleri bütün bir yıl için 123 liraya mahkum edenler, 2015 yılı enflasyon farkı hakkımızdan 1,8 puanı Hükümete peşkeş çekenler, bir kez daha bu diyeti ödemiş, memur ve emeklinin bedduasını almak pahasına bu defolu toplu sözleşmeyi el mecbur imzalamışlardır. Memurların ve emeklilerin haklarını kişisel ranta çevirenler bir kere daha kendileri adına tarihi bir sözleşmeye imza atmıştır. Sendikacılık tarihi, bu toplu sözleşmeyi de kaybedilenler sayfasına yazacaktır. Bu sözleşme sonunda memurlar ve emekliler adına kazanım, koskoca bir sıfırdır. Yarım puanla mutabakat aşamasına gelenler, yıllardır toplu sözleşme adı altında sergiledikleri oda oyununun Kavuklu'su, Pişekâr' dahi olmaktan uzak, yalnızca birer figüran olarak masadan ayrılmışlardır. Kamu görevlilerimizden; bu tiyatroya daha fazla seyirci kalmamalarını, milyonların kaderini belirleyen bu masanın ciddiyetine yakışır temsilcilerle, gerçek bir pazarlık ve mücadele alanı olması için sendikal tercihlerini yeniden gözden geçirmelerini bekliyoruz. Kamu çalışanları ve emeklilerimizin bu oyunu bozması ve artık "Bu masallara bir son verin" demesi bir zorunluluk haline gelmiştir.” dedi.