Süleyman Soylu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı ve HDP’yi eleştirerek, “Devletin çatışması diye bir kavram ortaya koyuyorlar. Bir kere şunu herkesin bilmesi gerekir ki devlet çatışmaz” ifadesini kullandı.
Son günlerdeki terör olaylarına işaret eden Soylu, bazı kesimlerin yapılan bu olayları makul göstermeye çalışmasından milletin de kendilerinin de rahatsız olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
“Bu olaylarla ilgili değerlendirmeler yapılırken kendini makul gibi gösteren insanların da yaptığı değerlendirmelerde ‘hem devlet hem PKK’ diye başlayan sözlerle cümleyi inşa eden, maalesef zihin okumalarla geçiyor. Yani bir cümle eğer ‘hem devlet hem PKK diye başlar, devlet ile PKK’yı eşitlemeye çalışan böyle bir davranış içinde olan bir anlayış ortaya konuluyorsa bunu kim söylüyorsa hem gaflet hem delalettedir, Allah korusun ihanetidir. Bu süreç hem PKK hem devlet diye başlayan bir süreç olamaz, bu yanlıştır.

Özellikle Selahattin Demirtaş çözüm sürecini nasıl sabote etmişse nasıl mağduriyet zırhına bürünmüşse şimdi daha tehlikeli bir şey yapmaya çalışıyor, teröre ruhsat vermeye çalışıyor. Çözüm süreci içinde ortaya koyduğu kendi işi, sorumluluğu, yükümlüğü ve vatandaşına karşı temel görevi olan güvenliği asayişi sağlamak, ülkenin birliğini, bütünlüğünü, bölünmezliğini sağlamak konusunda ortaya atacağı adımları bir terör örgütünün mevcut haliyle eşdeşlemek gaflettir, delalettir ve ihanettir.”

Soylu, Demirtaş’ın “ateşkes” konusundaki çağrısına değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Demirtaş’a tekrar bir çağrıda bulunmak istiyorum. PKK’yı ve KCK’yı sanki bir meşru örgütmüş gibi bu ülkenin insanına yutturmaya çalıştıkları bu tavırlardan vazgeçsinler ve akıllı olsunlar. Kimse Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin gücünü sınamasın, sınamaya kalkmasın. Türkiye Cumhuriyeti’nin fedakarlığını sınamaya kalkmasın. Kimse milletimizin bu toprakları birilerinin ihsanı ile aldığını zannetmesin. Bu toprakların her santimetrekaresinde bedel ödenmiştir. Bu millet bedeli her zaman öder, kimseden de korkmaz, çekinmez. Özellikle Selahattin Demirtaş’ın zehir gibi sözleri var. Silah susturma talebini Demirtaş’ın söyleyebilmesi haddine değildir. Demirtaş, devlete, millete hiçbir şekilde talimat veremez.”

“Demokrasiyi truva atı olarak görenleri bu millet de demokrasi de affetmez”

Soylu, “Demirtaş’ın barış söylemelerinde bulunduğunun” anımsatılması üzerine, “Ben bu barış lafının da terminolojik olarak memlekete, milletimize haksızlık olduğunu düşünenlerdenim. Neyin barışı? Barış devletler arasında olur, bir terör örgütüyle biz barış kelimesini konuşuyorsak, bu ortaya konuluyorsa bu dil zehirli bir dildir. Çok nettir, silahları bırakacaklar ve teröristlerini alıp götürecekler, bu kadar basit, hiç bunun lamı, cimi yok. Silah susturma çağrısı haddi aşan, sınırı aşan bir çağrıdır. Hala demokrasiyi truva atı olarak görüyorlar ama deşifre oldular, demokrasiyi truva atı olarak görenleri bu millet de demokrasi de affetmez” diye konuştu.

“PKK’nın polis ve askerlerin yanı sıra sağlık kuruluşları, ambulanslar ve AK Parti’yi de hedef alan saldırıları” konusundaki düşünceleri sorulan Soylu, şöyle dedi:
“Türkiye son 13 yılda büyük kazanımlar elde etti. PKK ve HDP aklınca Türkiye’yi tehdit ediyor. Yani ‘sizin bugüne kadar elde ettiğiniz kazanımları ve huzuru sabote ederim’ diyor ama bir ülke için kazanım mı önemlidir, özgürlüğü ve hürriyeti mi önemlidir? Türkiye burada kararlılığını çok net şekilde ortaya koyar. Yol keseceksiniz, kalleşçe insanları arkadan katledeceksiniz, uykusunda uyuyan masum evlatlarımızı şehit edeceksiniz, nöbet bekleyen karakoldaki evlatlarımıza haince pusu kuracaksınız, ondan sonra da sanki devletle aynı şeyleri yapıyormuşsunuz gibi ‘silahları susturun’ diyeceksiniz, ben buna tahammül edemiyorum. Bu adamların verdiği beyanatların samimiyetsizliğine ve bu alçaklığına tahammül edemiyorum. Buna kimsenin tahammül etmemesini istiyorum.”
Soylu, Türkiye’de bu kadar yalan, samimiyetsizlik üzerinden bir siyasetin yapılmasının uygun olmadığını belirterek, “Aynısına geçen günlerdeki olağanüstü Meclis görüşmelerinde hep beraber şahit olduk. Yani orada, ölen evlatlarımız, şehitlerimiz üzerinden bu memlekette masun insanlar üzerinden bir değerlendirme yapılması gerekirken neredeyse HDP’liler tüm milletimizi suçlayıcı tavırlar içine girmiştir. Bu bizim açımızdan kabul edilemez” ifadesini kullandı.

“Demokrasi bir kullan at rejimi değildir”

HDP’lilerin demokrasiyi truva atı olarak gördüğünü vurgulayan Soylu, şunları kaydetti:
“Yaptıkları bütün değerlendirmeler, ortaya koydukları bütün süreçler bir demokrasi takiyesidir, demokrasiyi truva atı olarak görmektedirler. Demokrasi bir kullan at rejimi değildir. ‘İşimi gördüm, ben kullanayım, bunu atayım, benim esas amacım burada bir alan hakimiyeti ortaya koymak, milleti de kandırdım, milli birlik ve kardeşlik süreci diye devleti de kandırdım, devletin şefkatli tarafına da bir hile ile karşılık verdim, şimdi ben istediğimi yaparım’ derseniz yapamazsınız. Bu ülke, millet, devlet yaptırmaz. Hepimiz de yaptırmamak için bir büyük gayret ortaya koyarız. Fedakarlık neyse de bu fedakarlığı yaparız, hiç bunun lamı cimi yok. Burada karar nettir, bu kararlılığın bir tek çaresi vardır silahlarınızı, pislik teröristlerinizi alıp bu ülkeden çıkaracaksınız, silahları terk edeceksiniz. Ve milletin karşısına çıkıp silahları bıraktık bundan sonra siyasetle bu işi gerçekleştireceğiz ve bir daha da bu tip olaylara tevessül etmeyeceğiz diyeceksiniz. Bu kadar basit.”

Öte yandan Süleyman Soylu, Trabzon ziyaretleri kapsamında sabah saatlerinde Trabzon Kültür ve Turizm Müdürü İsmail Kansız’ı makamında ziyaret etti. Daha sonra ise Gazipaşa’da Seşin pastanesinde esnafın sorunlarını dinledi, ardından ise Kuyumcular Odasını ziyaret etti.