Hamsi ihracatında geçen seneye göre düşüş yaşandığını belirten Gürdoğan, Doğu Karadeniz Bölgesi’nden alabalık ihracatının da başladığını dile getirdi. Gürdoğan, “Türkiye’de balık denilince akla Trabzon geliyor ama Trabzon balıkta öncü olacağına şuanda rakamlara baktığımızda hiçte öyle olmadığını görüyoruz. Dünyadaki teknolojileri ülkemize ve bölgemize taşımamız gerekiyor. Kalkan balığına o kadar emek verildi yapıldı ama biz halen daha bir çiftlik kurabilmiş değiliz” dedi.

Belirli yasakların getirilmesiyle denizlerin koruma altına alınacağını kaydeden Gürdoğan, “Özellikle geçmiş yıllarda gırgır diye tabir ettiğimiz yuvaların çıkarılmasıyla beraber denizdeki doğal tabiat alanlarını koruyamadığımızdan dolayı her sene düşüş yaşıyoruz. Belirli korumaların getirilmesi lazım. Balıkhaneye gittiğiniz zaman hamsi, istavrit, mezgitin hoyratça avlandığını görüyoruz. İstanbul Boğazı’nda lüfer belirli bir koruma altına alındı. Bu denizler gelecek kuşaklara aktarılması noktasında yasakları daha sıkı hale getirmemiz lazım. Norveç’te 35-40 milyar dolar sadece balıktan para kazandığını görüyoruz. 3 tarafı denizlerle çevrili bir ülkede yaşamamıza rağmen bunları yeterli olarak kullanamıyoruz” ifadelerini kullandı.