Böylesine ilk kez rastlıyorum. Yaşıyorum.

Trabzonspor’da söz meclisten dışarı(!) bir pozisyon almış kişi; aldığı bu pozisyonun sebep ve sonuçlarından hareketle karşısındakini de aynı kendi gibi algılıyor, yaşıyor, tartıyor, değerlendiriyor.

Ortada; takım ve kulüp hassasiyeti yok.

Nasıl olsun ki?

Mesela, bir yıl önce yola çıkan Celil Hekimoğlu’nun yanında olanlar şimdi karşısında. Muharrem Usta’ya olmadık laf edenler şimdi kol kola. Böyle yanar döner bir güruh; seni de yanar döner görüyor. Dik duruşunu taviz vermez ilkelerinin arkasında kendi kaypaklığı gibi bir sebep arıyor.

Dedik ya söz meclisten dışarı.

Elbette herkes öyle değil.

Ama; cazgırlar öyle.

Kendi saf değiştirdiğinde ne tür bir avantaj sağlamışsa, seni de bir avantajın kulu, kölesi sanıyor.

Yıllarca Trabzonspor genel kurullarını izlerim, takip ederim. Bu genel kurul kadar kaypak bir zemin görmedim. Bu genel kurul kadar bölünmüşlük, hırs, kin ve de öfkeye da şahit olmadım. Bu genel kurul kadar saf değiştirenlere de.

Allah, Trabzonspor’un yardımcısı olsun
***

Bizim siyasi kültürümüzün vaz geçilmez ritüelidir.

Siyaseten önemli bir yere gelen;

Karşılayacak.

Ağırlayacak

Ve de uğurlayacak.

Tersi de geçerli.

Karşılanacak, ağırlanacak, uğurlanacak

Karşılama, ağırlama ve uğurlama seansları elbette, gerekli.

***

Ama, Trabzon bir an önce kolları sıvamalı. Bir an önce hayatın gerçeğine dönmeli. Bir an önce, haydi diyerek iş başı yapmalı.
Dün, AK parti il başkanı Haydar Revi ile konuştum. Karşılama, ağırlama ve uğurlama seanslarının kısa sürmesi gerektiğine inanıyor.

***
Bakan Süleyman Soylu da hemen hiç vakit geçirmeden işe koyulmalı. Çünkü koca bir 4 yılı çok verimli geçiremedik. Bakansız bölge, en küçük işlemlerini bile yürütemedi. Moral motivasyonumuz çöktü. Garip bir çocuk gibi, Ankara’ya baka kaldık. Hükümetten gelen gidenler, formaliteleri yerine getirdi.
Şimdi, artık çalışma zamanı.       

***

Karşılama, ağırlama ve uğurlama ile vakit kaybetmemeliyiz.

***

Duyduk ki, Soylu bakanlık katında farklı bir uygulama başlatıyor. Bakanlığın kendine en yakın katında, Trabzon masaları kuruyor. Bire bir vatandaşın derdini dinleyecek olanlar, bire bir Trabzon’un meselelerini takip edecek teknik ekip. Böyle bir  yapılanma için talimatını veren Soylu’un bu girişimi hoşuma gitti.

***

Artık Trabzon, Ak Parti’nin il teşkilatını, bakanı, belediye başkanlarını; parti içi meseleler ile yormamalı.
Trabzon’a; nasıl yatırım gelecek.
Seçimde vaat edilenler nasıl hayata geçecek.
İnsana, Trabzonluya nasıl dokunulacak.
Bölgenin kalkınması nasıl olacak?
İstihdam nasıl yaratılacak.
Bunlar için kafa yorma zamanı.

***

Soylu’nun bu meselelere karşı duyarlı olduğuna inanıyoruz.
İşi başlarken hiçbir opsiyonu olmadığını da hatırlatıyoruz.
 
Karışlama, ağırlama ve uğurlama işlerini tadında dozunda bırakarak; kollar sıvana. İş başı yapıla.
***
Trabzonspor sahipsiz kalmaz. Yönetimsiz de;
Çünkü;
Trabzonspor hala, mali bütçesi büyük rakamlarla dolu.
Çünkü;
Hala siyasi ve sosyal rantı var.
Çünkü;
Hala, hadi söyleyelim, maddi rant da söz konusu.
Çünkü;
Hala, şehirde ve ülkede her yöneticisine itibar sağlıyor.
Çünkü;
Hala, futbol endüstrisinin pazarında iyi değer ediyor.
Çünkü;
Hala, taraftar baskısı illaki bu sezon da şampiyon olacaksın diye oluşmuş.
Çünkü;
Hala, transfer piyasasının gözde takımlarından, menajerlerin yoğun ilgisini çekiyor.
Çünkü;
Hala, şehirde kıt olan iş imkanları orada yüksek maaşlı müthiş bir ayrıcalık tanıyor.
Çünkü;
Hala bir KİT gibi ayakta duruyor.
Ve çünkü hala, siyasi iradenin ilgi alanında. Baklayım yüzde 60’lara varan oy aldığına, Trabzonspor’a bir yanlışım olursa cezalanırım korkusunu iliklerinehissediyor.
Onun için Trabzonspor sahipsiz ve başkansız kalmaz.
Önemli olan yukarıda saydığımız gerekçelerle; Trabzonspor’dan nemalanmak isteyenlerin, yönetimi maceracıları teslim etmemeleri.
Son dönemde böyle oldu.
Şimdi olmasın.