Doğrudur. Darbelerin en çok zarar verdiği alanların başında görüldüğü gibi, ekonomi geliyor.

15 Temmuz’da darbe girişimi gündeme geldiğinde, dolar 2,80’den bir anda 3,10 TL’ye yükseldi. Turizmde tam umutlanmışken geçici rezervasyonlar da iptal edildi. 15 Temmuz darbe girişimi, başarısızlıkla sonuçlansa da ekonomik faturasını önümüzdeki yıllarda Türk milleti olarak fazla olmasa da biraz ödeyeceğiz. 

Türkiye 1960’dan bu yana, 56 yılda, dördüncü darbe girişimiyle karşılaştı. Aralardaki, Talat Aydemir kalkışmasını, 28 Şubat’ı da sayarsak, sayı bira daha çıkacaktır.
Darbeler, bir anlamda sosyal, siyasal, sosyolojik boyutları yanında, ekonomiyi de etkisi altına aldığı gibi geleceğimizi de ipotek altına almaktadır. OHAL’ın uygulandığı, başta TSK, EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ, MİLLİ EĞİTİM, YARGI olmak üzere kadroların yeniden şekillendiği geniş bir kitlenin gerek sosyal, gerek ekonomi ve gerekse siyasi yansımalarını, gelecek, yirmi-otuz yıllarda göreceğiz.
Ama yılmayacağız. Atatürk’ün dediği gibi; “Siyasî, askerî zaferler ne kadar büyük olursa olsunlar, iktisadî zaferlerle desteklenmezse payidar olamaz, az zamanda söner”. Biz iktisadi zaferleri koruyamazsak karşıt hareketler karşısında çaresiz duruma düşeriz.
Şimdi son darbe kalkışımı bize bu faturayı ödetmeyeceği umudunu taşıyorum.
Hele birde yerli arabayı üretecek “babayiğitin” ortaya çıkacağı bu hassas dönemde, yaşadığımız darbenin sonucu bize bir şeyi daha gösterdi.
Darbe; Türkiye’nin kalkınmasını gelişmesini istemeyen FETÖ’nün önderliğinde gerçekleşen son derece gereksiz bir darbe idi.
Özetlemek gerekirse: Darbenin ana 2 sebebi olduğu ortaya çıkıyor.
Birincisi, bir ay sonra TSK’da atama ve ihraçların yapılacağı Y.A.Ş toplantısı. Ve darbecilerin burada ki yüksek beklentileri;
İkincisi ve önemlisi ise bir yandan Türkiye’nin hatta Arap coğrafyasının Necmettin Erbakan döneminde başlayan yerel ekonomi üzerinde hâkimiyet kurmaları ve bununla beraber Türkiye’nin 1923 hedefine doğru başlattığı projelerdir. Dünya bu gelişmeyi endişe ile izliyor ve gerektiğinde Gezi olaylar,  17-25 Aralık rüşvet operasyonları ile başarısız olan ince darbe girişimleriyle Türkiye’yi sıkıştırmaya çalışıyordu.
Siyasi anlamda bu gelişmeler yaşanırken diğer yandan ekonomik boyutta Avrupa’ya taşınan doğalgaz boru hattının Türkiye’den geçmesini söyleyebiliriz.
Tüm bu gelişmeleri endişe ile izleyen batı, bir anda elinde ki FETÖ ile operasyon yapmak, son kozunu kullanmak istedi. Hiçbir şey elde edemeyeceğini bile bile…
Türkiye kaybettiği 240 şehidinin ağıtını yakarken güzel günlerin başlayacak olması içimizi umutla kaplıyor.
Ne Mutlu Türkü’m Diyene