Güçlü Osmanlıspor karşısında üçlü defans anlayışı ile sahaya çıkmak elbette bizlere bir düşünceyi bir hazırlığı anlatıyor olmalıydı.
Öyle ya; milli maç arasında takım bir şeyi denemiş ve verim de almış olmalıydı bu iddialı değişim için.
Hepsini geçtim, ligin afili takımı Osmanlıspor'a çalışılmış ve çalışmalar sonucunda da kazanmak adına radikal bir hamle gereği duyulmuş olmalıydı!
Bizler maç öncesi bunu bir risk, bir kumar olarak değerlendirdik, sonuç olarak da kaybedeni Trabzonspor oldu.

***

Karşılaşma başlamadan önce kadroyu 3-6-1 olarak okumamıza rağmen karşılaşma başladığında sahadaki olayın Osmanlıspor baskısıyla 5-4-1 olduğunu fark ettik.
Mustafa Reşit Akçay'ın takımı ön tarafta o kadar etkili başladı ki; defansif atraksiyonları 6'lı savunmaya bile dönmüş olabilir.
Sırf bu karşılaşma bile rakamlı sistem izahlarının bir yere kadar geçerliliği olduğunu gösterdi.

***

Trabzonspor takımı, takım olma becerisi üst düzeye yaklaşmış Osmanlıspor karşısında elbette karşılaşmanın favorisi değildi.
Favori olan kazandı, bu açıdan sürpriz yoktu. Çok eleştirilen Zeki Yavru'yu estetik bir operasyonla kesmenin formülü bile olabilir diye düşünmedim değil üçlü stoperli başlangıcı.
Ama tutmadı plan.
Bu yumuşak orta alan ile Gaziantep önünde direnemeyen Trabzonspor'un Osmanlıspor gibi tabiri caizse "Ateş atan" bir takım karşısında düşebileceği durumdan fazlasına da düşmedi Trabzonspor.

***

Yol uzun...
Yol sabır gerektiriyor. Kazanmayı öğretmeye çalışırken kaybetmemenin de bir şekilde kazanmak olduğunu tez zamanda öğrenmesi gerekiyor Ersun Yanal ve öğrencilerinin...
Denemeye değeceğini düşünerek, denemeye devam diyelim.
İyi bayramlar olsun....