Geçtiğimiz hafta bu sütundan vatandaşların, dolmuş esnafından yakındığı konuları kaleme almıştık. Yazı’nın ardından da çok sayıda vatandaş ve özellikle de siyasetçi ‘Helal olsun, korkusuzca bunları yazabiliyorsun, bu şehri yöneten yerel yöneticiler senin kadar cesaretli değil, hepsi korkuyor’ ifadelerini kullandılar.
Derler ya hele bir sor ki niye yaptım.
 
Yazımızın çıktığı günden itibaren hem tanıdığımız, hem de tanımadığınız dolmuş esnafı arkadaşımızla da sohbet edince “Erhan Bey hadi bakalım bizim de sorunlarımız şikayetlerimiz var yazar mısınız?” dileklerini ilettiler. Yani yazıldığı kadar nazikçe olmasa da bizim anladığımız dilden diyelim.. Anlayan anlar.  Biz anladık, hak da verdik ama eleştirilerimizi yüzlerini söylemeyi ihmal etmedik, kendinize çeki düzen verin dedik.
Biz kimseye art niyetli bakmıyoruz, kimin ne sorunu varsa ele alıyoruz. İsteğimiz yaşadığımız, yaşlanacağımız bu şehrin huzurlu olması. Siz bırakın siyasetçileri, siz bırakın belediye başkanlarını, nerede bir önceki belediye başkanlarınız, milletvekilleriniz, il başkanlarınız nerede.
Birileri herkesi bir tarafa yapıştırmak yandaş candaş mandaş kandaş yaftası vurmaya çalışır. Ben her zaman Trabzon’dan taraf olduğumu herkese söyledim. Böyle olmaya da devam edeceğim.

Dediğim gibi dolmuşçu arkadaşlara da hak vermek adına.

Onların bu isteği üzerine köşemizi bugün dolmuş esnafının sorunlarına ayırdık. Bakın dolmuş esnafı arkadaşlarımız nelerden rahatsızmış:
Vatandaşın dolmuşçuya direk ön yargılı bakmasından rahatsız,
Zamlı tarifeyi uygulayan şoföre, sanki kendisi bu zammı yapmış gibi tepki göstermesinden rahatsız,
Her şeye ardı ardına zam gelirken sesini çıkarmayanların, 4 yılın ardından 25 kuruşluk bir zammın gelmesiyle ağır tepkiler gösteren vatandaşlardan rahatsız,
Durak dışından inmek isteyen yolculardan rahatsız,
Durak dışından binmek isteyen yolculardan rahatsız,
Yolcuların araç içersinde bağırarak telefonla konuşmasından rahatsız,
Maraş caddesinde kendilerinin trafik ihlali yapmamasına rağmen, hususi araçları görmeden suçu kendilerine atanlardan rahatsız,
Yolu tıkayan onca hususi araç varken polislerin dolmuş esnafına kafayı takmasından rahatsız,
Dolmuşa binen her bireyin dolmuş kendisinin gibi davranmasından rahatsız,
Dolmuşu taksi zannedip, ‘hadi kardeşim geç kaldık’ demesinden rahatsız,
Yağmurlu havalarda ‘ayakta gelirim yeter ki ıslanmayayım’ diyen yolcuyu aldıktan sonra, ‘ayakta niye yolcu alıyorsun’ demesinden rahatsız,
Bir çaya 5 lira verip öğrenci tarifesine isyan eden öğrencilerin tepkisinin dozundan rahatsız,
Ekmekte, giyimde, özel harcamalarında “öğrenci indirimi yok mu?” diyemeyen öğrencilerin her zamda kampanya başlatmasından rahatsız…
Gece gündüz demeden vatandaşları gidecekleri yerlere götürmelerine rağmen kimseye yaranamamalarından rahatsız…
Dolmuş esnafımız da bayağı dertliymiş…
Onların şikayetlerini de vatandaşlarımıza iletmiş olalım…
 
Unutmadan şunu da yazımıza eklememizi rica ettiler.
Erhan Bey dolmuşçuluk için
-Ne karlı iş,
-Muhteşem para var,
-Akşama kadar araba sürüyor parayı vuruyor,
-10 tur dolu atsa şu parayı alır diye hesaplayanları direksiyona bekliyoruz…
 
Yorum ve önerileriniz için
[email protected]