KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, "Bir çözümde dönüşümlü başkanlığın mutlaka olması gerekir" dedi.
Güney Kıbrıs Yönetimi lideri Nikos Anastasidais ile tekrar bir araya gelen KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin Güney Kıbrıs’ta bazı çevrelerin dönüşümlü başkanlığın kabul edilmeyeceği yönündeki açıklamalarına ilişkin sorusu üzerine Akıncı, "Bir çözümde dönüşümlü başkanlığın mutlaka olması gerekir" dedi. Akıncı, "Bunu yeri geldikçe vurgulamaktayız. Bugün Başpiskopos’un açıklamaları üzerinden değil ama bu konunun yeri geldiği için tekrar altını çizdik. Dönüşümlü başkanlığı içermeyen bir anlaşmayı halka sunmamız mümkün değildir. Bu çok nettir. Öyle bir şey söz konusu olamaz" ifadelerini kullandı.
"Bizimle görüşmek isteyen ve sürece katkı koymak isteyen herkesle biz görüşürüz. Sıkıntı yok" diyen Cumhurbaşkanı Akıncı, bugün ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa Avrasya İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Victoria Nuland’ın, görevde bulunduğu süre içerisinde Amerikan yönetiminin Kıbrıs ile ilgilenen yetkililerinden biri olduğunu anımsatarak, şöyle konuştu:
"11 Şubat Belgesi hazırlanırken yine katkıda bulunan birisiydi. Sayın Biden ile yaptığımız görüşmelerde, John Kerry ile yaptığımız görüşmelerde de yer alan bir tekilidir. Kıbrıs müzakere süreciyle ilgili bilgi sahibi bir yetkilidir. Dolayısıyla, daha önce bize Ekim ayında Kıbrıs’a gelmek istediğini, sürece nasıl yardımcı olabilecekleri yönünde görüşlerimizi alarak çözüme yardım etme düşüncelerini yinelemişlerdi. Tabii artık görev dönemlerinin sonuna gelmiş durumdadırlar. Tabii Amerikan yönetimi yeni yılla birlikte değişecek. Kendisi bizimle sabah bir görüşme yaptı. Öğleden sonra yeniden bir görüşme talepleri var. Gelebilir. Kendisiyle görüşmemizi devam ettiririz."

"KENDİ ÇÖZÜM PLANIMIZI YAPIYORUZ "
Bütün muhataplarla ilgili konuştuklarını belirten Akıncı, müzakerelerin Kıbrıslıların süreci olduğunu anımsatarak, iki toplumun liderinin kendi sorunlarını kendilerinin çözmeye çalışıldığı önemli bir dönemden geçildiğini söyledi. Müzakere sürecini en zor kılan unsurun da bu olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, "İlerleyen sürecin Annan Planı’ndan en önemli farklılığı da budur. ‘Alın size bir plan ve bunu kabul ya da ret’ şeklinde bir noktada değiliz. Kendi planımızı, kendimiz yapmaya çalışıyoruz. Haliyle bu kolay bir süreç olmuyor" dedi.
Ortada bir Amerikan planı olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, "Sayın Nuland ile görüşürken Sayın Anastasiadis de kendi düşüncelerini, ben de kendi düşüncelerimizi Amerikan yönetimine aktarmış oluyoruz. Kendisi, kendi düşüncelerini elbette söyleyebilir ama bu süreç Kıbrıslıların süreci. Bu çerçevede de bu süreç devam ediyor. Yani, ortada olağanüstü ya da olağandışı bir şey yok. Herhangi bir Amerikan planı da yok. Dolayısıyla herhangi bir spekülatif durum söz konusu durum yok. İkinci kez görüşmek istemesini de şu şekilde yorumlarım; bizden duyduğunu o tarafa aktarmak istiyor, o taraftan duyduğunu bize aktarmak istiyor" şeklinde konuştu.
Garantiler konusunda bir soru üzerine Akıncı, garantilerin en son bölümde ele alınacak ve İngiltere, Yunanistan ve Türkiye’yi de ilgilendiren boyutu olan bir konu olduğunu, çünkü söz konusu ülkelerin imzası olmadan anlaşmanın herhangi bir noktasında değişikliğe uğratılamayacağını söyledi. Kıbrıs Türk halkının rağbet etmediğini defalarca dile getirdiğini kaydeden Akıncı, Kıbrıs Türk halkının “yaşanmışlıklarının“ bulunduğunu, 1961’de Kıbrıslı Rumların, Kıbrıs Cumhuriyetini kuran “anlaşmayı hazmedemediğinden” nasıl değiştirilebileceği arayışına girdiğini ve 13 maddeyi değiştirmeye çalıştığını anımsattı. Akıncı, “Öyle bir durum ortaya çıktı ki, bu anlaşmaya imza atanlar, bu anlaşmayı hazmetmediler ve hemen onu nasıl değiştirebiliriz telaşına düştüler” dedi.
(İHA)