Özgür Suriye Ordusu'ndan bir general, Beşşar Esed yönetimine karşı uluslararası kamuoyunun kararlı bir tutum ortaya koymamasının ana sebebinin İsrail olduğunu öne sürdü.

Batılılar için önceliğin Suriye halkı değil, İsrail'in oluşturduğunu kaydeden General, "İsrail Suriye'de yönetime kimin geleceğini kestiremediği için süreci uzatıyor. Bu anlamda İsrail elindeki kartları düzenliyor. Planlarını tamamlamadığı için uluslararası kamuoyunu kararlı bir tutum ortaya koymasına engel oluyor" diye konuşuyor.

Suriye'de yönetim karşıtı gösteriler bir yılı aşkın bir süredir devam ederken ülkedeki şiddet olaylarında 9 binden fazla kişi yaşamını yitirdi. Ordunun gerçekleştirdiği operasyonlarda ülke kan gölüne dönerken, Suriyeli muhalifler, yönetime karşı uluslararası kamuoyunun kararlı bir tutum ortaya koymamasından yakınıyor. Muhalifler, İstanbul'da gerçekleştirilen Suriye'nin Dostları Toplantısı'nın da diğer toplantılar gibi kendilerini hayal kırıklığına uğrattığını belirtiyor.

İsminin açıklanmasını istemeyen Özgür Suriye Ordusundan üst düzey bir General, Cihan Haber Ajansı'na verdiği mülakatında Suriye'deki süreç ile ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

"İSTANBUL TOPLANTISI YÖNETİME ÖLDÜRME EYLEMİ İÇİN İKİNCİ BİR FIRSAT VERİYOR"

İstanbul'da gerçekleştirilen Suriye'nin Dostları Toplantısı'nda bekledikleri kararların alınmadığını ifade eden General, "Eğer bu toplantıya yüz üzerinden bir puan verecek olursak 51 puan veriyoruz. Biz bu toplantıyı yönetime öldürme eylemlerini devam ettirmesi için verilmiş ikinci bir fırsat olarak görüyoruz." ifadelerini kullanıyor.

Bu toplantıda kararlı bir mesajın çıkmasını beklediklerini kaydeden Suriyeli General, "En azından Suriye Milli Konseyi'nin Suriyelilerin tek temsilcisi olarak tanınmasını istiyorduk. Ancak oradan tek ifadesini kaldırdılar. Bizim taleplerimiz başta olduğu gibi değişmedi. Özgür Suriye Ordusu'nun silahlandırılmasını ve halkın korunması için Türkiye'nin önderliğinde tampon bölge oluşturulmasını istiyoruz. Tampon bölge sivil vatandaşların sığınabilecekleri bir yer olacak. Bu sayede Özgür Suriye Ordusu yönetimle daha kolay bir şekilde mücadele edecek." şeklinde konuşuyor.

Muhaliflerin birlik olmamaları ile ilgili eleştirilere cevap veren General, muhalifler arasında ayrılıkların olduğu iddialarına ise karşı çıkıyor. Dünyanın her tarafındaki muhalifler arasında görüş ayrılıkları olabileceğini kaydeden muhalif General, aynı şekilde Suriye içindeki muhaliflerin arasında ufak tefek fikir ayrılıkları olsa da bunların kenetlenmiş durumda olduklarını söylüyor.

"MUHALİFLER ESED'İN GİTMESİ KONUSUNDA MUTABIK"

"Suriye'deki kriz konusunda uluslararası kamuoyunun bir fikir birliği yok." diyen General, ancak tüm muhaliflerin Esed yönetimin gitmesi yönünde tam bir fikir birliği içinde olduklarının altını çiziyor. Esed yönetiminin sonunun geldiğini belirten Özgür Suriye Ordusu Generali, "Bu yönetim yolun sona gelmiştir. Buna rağmen halkı öldürmeye devam ediyor. Kentleri bombalıyor. Dünya kamuoyu ise bu gelişmeleri sadece izliyor. Bugün bile sizinle konuştuğum şu dakikalarda İdlib'e bağlı Binniş ve Teftenaz kentleri bombalanıyor yakılıp yıkılıyor. Halep'e bağlı Eterib beldesi de aynı şekilde bombalanıyor. Tüm bunlar toplantının yönetime fırsat tanıdığını gösteriyor." diye aktarıyor.

İstanbul Toplantısı'nda Annan planına destek verildiğini hatırlatan General, "Annan yönetime 10 Nisan'a kadar süre tanıdı. Günde ortalama 100 kişinin öldüğünü ve binlerce kişinin gözaltına alındığını düşünürsek olayın vahameti ortaya çıkar. 10 Nisan'a kadar uzun bir zaman kalmadı. Ancak saat başı insanların öldüğü Suriyeliler için bu uzun bir süre. Biz Suriye'de birçok bölgeyle iletişim halindeyiz. Ancak hâlâ ulaşamadığımız bölgeler var. Bu şekilde yönetim orada olan olayların uluslararası basına yansımasına engel oluyor. Biz İstanbul'daki toplantıda tampon oluşturmasını ve Özgür Suriye Ordusunun silahlandırılmasını bekliyorduk. Maalesef bu gerçekleşmedi." diye sitemde bulunuyor.

"ÖZGÜR SURİYE ORDUSU SİLAHLANDIRILSAYDI BU İŞ AYLAR ÖNCE BİTMİŞTİ"

Uluslararası kamuoyundan istedikleri silah desteğini alamadıklarından yakınan General, şöyle devam ediyor: "Özgür Suriye Ordusu'nun tamamını değil, onda birini silahlandırsalardı bu iş aylar öncesinde bitmişti. İşin komik tarafı kalaşnikof ile tanka karşı mücadele edilebilir mi? Tankla mücadele edebilmek için tanksavar ve ağır silahlar lazım. Yönetim, Türkiye, Lübnan ve Ürdün sınırından silahların geçtiğini iddia ediyor. Hepsi yalan. Dünyada hiçbir devlet bize silah desteği vermiyor. Suriye ordusu tarafından tüm sınırlar tutulmuş vaziyette. Bize gerekli silahlar verilseydi biz bu işi çoktan bitirmiştik."

"ÖNCE ALLAH'A SONRA TÜRKİYE'YE GÜVENİYORUZ"

Suriye ordusu ile mücadele edecek ağır silahlarının olmadığını anlatan General, ellerindeki hafif silahlarla orduya karşı mücadele edemeyeceklerinin altını çiziyor. Özgür Suriye Ordusu'nun elinde sadece hafif silahların olduğunu ifade eden General, "Elimizde ciddi ağır silahlar yok. Bu konuda önce Allah'a sonra Türkiye'ye güveniyoruz. Türkiye bizim kardeşimiz. Uzun süren bir tarihi birlikteliğimiz var. Bu birlikteliğin devam etmesini istiyoruz. Bu yönetimden kurtulmak için Türkiye ile el birliği içinde çalışmak istiyoruz. Bu yönetim gitmezse bundan en büyük zararı Suriye halkı ve Türkiye görecek. Çünkü bu yönetim PKK terör örgütüyle kirli ilişkileri var. Bu yönetim bu kirli kartlarını oynuyor oynamaya devam edecek." şeklinde konuşuyor.

"İRAN YÖNETİME DESTEK OLUYOR"

Açıklamalarında İran'ın yönetime olan desteğine değinen General, İran'ın yönetime olan desteğinin devam ettiğini aktarıyor. İran'ın silah dâhil yönetime her türlü desteği verdiğini ifade eden Özgür Suriye Ordusu Generali, "Son olarak İran İstihbarat Başkanı Ahmed Cenned'in dünya genelindeki tüm Şiilere Suriye'ye giderek yönetimin Sünnilerin eline düşmemesi için yönetime destek olmaları çağrısında bulundu." diyerek İran'ın yönetimi açıkça desteklediğini anlatıyor.

"MEZHEP ÇATIŞMASI SÖZKONUSU BİLE OLAMAZ"

Suriye'deki sürecin bir iç savaşa veya mezhepsel çatışmaya dönüşmesi tehlikesini de değerlendiren muhalif General, Suriye'de mezhepsel çatışmanın söz konusu bile olamayacağını savunuyor. Yönetimin bu tür propagandalar ile uluslararası kamuoyunu korkutmaya çalıştığını aktaran General, "Bununla beraber yönetim, El Kaide ve değişik terör örgütlerini olayların arkasında göstermeye çalışıyor. Bunu kullanarak kamuoyunu yanıltarak korkutmaya çalışıyor. Böyle bir şey söz konusu değil. Bu iddiaların hepsi yönetimin Oyunu" ifadelerini kullanıyor.

"HARMUŞ'UN HAYATTA OLDUĞUNA YÖNELİK SÖYLENTİLER VAR"

Türkiye'den kaçırılan Albay Hüseyin Harmuş'un hayatta olduğu yönünde değişik söylentilerin olduğunu aktaran General, "Harmuş'un hayatta olduğuna dair bilgiler alıyoruz. Harmuş'un Şam'da Hava İstihbarat biriminde tutulduğuna yönelik söylentiler var. Aynı şekilde Sadnaya cezaevinde olduğu yönünde de iddialar var. Ancak kesin bir bilgimiz yok. Onun hayatta olmasını arzu ediyoruz. İnşallah hayattadır." temennisinde bulunuyor.

"ZEHİRLİ BOMBALAR KULLANILIYOR"

Suriye yönetiminin halka yönelik operasyonlarında Rusya ve İran'dan aldığı silahları kullandığına işaret eden Özgür Suriye Ordusu Generali, şöyle devam ediyor: "Ordu operasyonlarında uçak, top, tank gibi birçok ağır silahı acımasızca kullanıyor. İran'dan gönderilen İnsansız keşif uçakları ile kentler gözetlenerek bombalanıyor. Ayrıca uluslararası kamuoyu tarafından yasaklanan bombalar kullanılıyor. Zehirli bombalar da kullanılıyor. Son olarak zehirli bombalar İdlib'in Cebel Ez Zaviye kentinde kullanıldı. Bu bölge dağlık olduğu için herhangi bir ordu tarafından kuşatılması mümkün olmadığı için bu tür bombalar kullanıldı. Bu olayları gerçekleştiren Velid Abaza isimli subay, 'Biz bunları yapıyoruz kimse umurumuzda değil. Dünya ne halt yerse yesin' diyerek pervasızlığını gösteriyor. Biz uluslararası toplumun almış olduğu bu kararları yönetime zaman tanıdığı için Suriye devrimini sonlandırmaya yönelik hamle olarak görüyoruz."

"İSRAİL, ULUSLARARASI KOMUNU KARARLI TUTUM TAKINMASINI ENGELLİYOR"

Beşşar Esed rejimimin "mutlaka düşeceğini" savunan General, "Ancak İsrail şuanda elindeki kartları düzenlemeye çalışıyor. İsrail yeni gelecek yönetimle ilgili planlarını gözden geçiriyor. Suriye'de yönetime kimin geleceği belli olmadığı için İsrail bu anlamda zaman kazanmaya çalışıyor. Batılılar için öncelikli konu İsrail, Suriye halkı değil. Suriye halkı onların umurunda değil. Bu nedenle uluslararası kamuoyu yönetim konusunda kararlı bir tutum ortaya koymuyor." ifadelerini kullanıyor.

"NE YÖNETİM NE HALK GERİ ADIM ATMAYACAK"

Ne yönetimin ne de halkın bir araya gelmesinin mümkün olmadığını ifade eden General, "Yönetim kesin kararını vermiş. Suriye halkı da aynı şekilde kesin kararını vermiş durumda. Halk yöntemin gitmesinde karalı yönetim de gitmemekte. Her iki taraf da geri adım atmayacak. Bunların bir araya gelmesi mümkün değil. Ancak halk zafere ulaşacaktır. Çünkü halkın önünde hiçbir kuvvet duramaz. Zaman alsa da zafer halkın olacaktır. Yaşlı, çoluk-çocuk tüm Suriyeliler tüm işini gücünü bırakarak devrime destek veriyor. Yönetimde geri adım atmamak için küçük büyük herkesi öldürüyor." diyerek iki tarafın kararlığına dikkat çekiyor.