Colorado 'da yaşayan 59 yaşındaki Wayne Watson, patlamış mısır hastasıydı, günde en az üç paket mısırı, mikrodalga fırında patlatıp yiyordu.

Ancak Watson'u hasta eden de patlamış mısır oldu. Bundan dört yıl önce nefes darlığı ve yürüme güçlüğü şikâyetiyle doktora başvuran Watson'a, bronşit teşhisi kondu.

Doktorlar, rahatsızlığa, mikrodalgada patlatılmak için üretilen mısıra konan tereyağı esansının ısıtılmasıyla açığa çıkan toksik maddenin yol açmış olabileceğini söyledi.

Watson teşhis üzerine, paketlerin üzerinde uyarı yazısı koymadığı için patlamış mısır üreten şirkete dava açtı.

Şirketin avukatları, bir halı temizleme malzemesi satıcısı olan Watson'un hastalığına sattığı ürünlerin yol açtığını savundu.

Yaklaşık dört yıl süren davada mahkeme, savunmayı kabul etmedi, paketlerin üzerine uyarı yazısı koymadığı için şirketi, 7 milyon 200 bin tazminat ödemeye mahkûm etti.

ABD'de 2006 yılında da bir mısır fabrikasında çalışan işçi, aynı hastalığa yakalanmış, mahkemede 5 milyon 700 bin dolar tazminat kazandıktan bir süre sonra da hayatını kaybetmişti.

ABD, dünyada tüketici haklarının en sıkı korunduğu ülkelerin başında geliyor.

Ülkede, uyarı bulunmayan olumsuzlukların yaşanması halinde, yargıya başvuran tüketiciler, şirketlerden yüksek meblağlarda tazminat kazanabiliyor.