Netanyahu, “İki ülkenin de Suriye’yle sınırı var ve ben iki ülkenin de istikrarlı ve barış içinde bir Suriye görmek istediğine eminim” derken bunun iki ülkenin de ortak çıkarına olduğunu belirtti.

İsrail Başbakanı, “Aklıma gelen başka ortak çıkarlar da var. Bence ilişkimizdeki kaymayı önlemek için bir yol bulmak ve faydalı diyalogu yeniden başlatmak da ortak çıkarımıza olacaktır” dedi.

"ÖZÜR FORMÜLÜNÜ DEĞERLENDİRİYORUZ"
İsrail-Türkiye ilişkileri 2010 yılında Mavi Marmara filosuna İsrailli askerlerin düzenlediği baskın sonucu dokuz Türk’ün hayatını kaybetmesiyle dibe vurmuştu. Türkiye ilişkilerin normalleşmesi için özür dilenmesi, kurbanların ailelerine tazminat ödenmesi ve Gazze'ye uygulanan ablukanın kaldırılması şartlarını öne sürmüştü.

İsrail’in baskınla ilgili Türkiye’den özür dilemesine şiddetle karşı çıkan Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman da iki hafta önce yaptığı açıklamada, “ABD’nin Pakistan’dan dilediğine benzer bir özrü kabul edebileceğini” ifade etmişti.

Netanyahu, bunun değerlendirilen özür formülü olup olmadığının sorulması üzerine, “Onlardan biri” diye yanıt verdi. Ancak Netanyahu, Türkiye’nin İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ambargonun kaldırılması yönündeki talebinde geri adım atıp atmadığı konusunda bir yorum yapmadı.

Başbakan Tayyip Erdoğan, dün Kiev’de gazetecilerin İsrail’le Türkiye arasında bazı arabuluculuk girişimleri olduğu iddialarını sorması üzerine, “İsrail ile ilgili bizim bugüne kadar araya giren bizimle bu konuları görüşmek isteyenlere verdiğimiz cevap bellidir. Birincisi özürdür, ikincisi tazminattır, üçüncüsü Filistin’de ambargonun kaldırılmasıdır. Bunların herhangi birisi olmadığı sürece normalleşmenin olması da mümkün değildir. Eğer bunun üçünü garantiye alacak varsa arabulucuya biz de evet deriz. Yoksa arabulucuların da yorulmasına gerek yok” yanıtını vermişti.

İDDİALARA YANIT VERDİ
Netanyahu, ABD’nin İran konusunda kırmızı çizgilerini belirlemesi gerektiği yönündeki ifadelerinin amacının iki ülke arasında kriz yaratmak olduğu yorumlarını da “tamamen dayanaksız” olarak nitelendirerek, bu ülkede 6 Kasım’da yapılacak seçimlere müdahale etmesinin söz konusu olmadığını belirtti.

İsrail Başbakanı, “Bunun Amerikan seçimleriyle hiç ilgisi yok çünkü İran’ın nükleer programı Amerikan siyasi takvimini umursamıyor. Eğer santrifüjler mucize kabilinden durur, İranlılar atom bombası yapmak için uranyum zenginleştirmeyi bırakırsa o zaman sanırım ben de konuşmak zorunda kalmam” dedi.

İran’ın nükleer programının taviz vermeden ilerlediğini ve Amerikalıların siyasi takvimini önemsemediğini söyleyen Netanyahu, “Bu benim için bir güvenlik meselesidir, siyasi bir mesele değildir” diye konuştu.