Trabzon Milletvekili, Adnan Günnar’ı aradım.

“Düşman mihraklarına sığınanlar, mümin mihraplarını hesaba katmadı. FETÖ’nün 15 Temmuz hain darbe girişiminin özeti bana göre böyle… Sana göre nasıl?” diye sordum.

***

“Şehadet nefesleri, darbe heveslerini kursaklara tıkadı” dedi ve ekledi:

***
 “Bu hain ve alçak güruh 15 Temmuz gecesi doğrudan halkın canına kastetmiştir. Devleti ele geçirip, kendi düzenlerini kurmak istediler ancak aziz milletimiz, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı sonrası sokağa çıkarak bu hainlere dur demiştir. Bu milletle ne kadar gurur duysak azdır. Bu kadar zalimleşeceklerini bu kadar hainlikle dolu olduklarını elbette kimse tahmin etmedi ancak yaşanan süreç bu hainlerin asıl yüzlerini ortaya çıkarmıştır. Ben O gece Ankara'dan Trabzon'a yeni gelmiştim. Vahim olayların olduğunu öğrenince, eşimle vedalaşıp partiye gittim. Akabinde bakanımız Sayın Süleyman Soylu’yu aradım. “Nedir durum” dedim. “Şimdilik sakin bir şekilde izleyin” dedi. “Her hangi bir heyecana gerek yok, sakin olun” dedi. Arkasından olaylar safha safha gelişmeye başladı. Milletimiz engin cesaretiyle sel gibi meydanlara akmaya başladı. Bu uğurda 248 vatan evladı şehit, 2 bin 193 vatan evladı da gazi oldu. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyorum. Sokakları FETÖ’cü hainlerden temizledikten sonra TBMM’ye gittiğim de içimde tarifsiz bir üzüntü vardı. Paramparça olmuş binalar, delik deşik olmuş duvarlar, yıkılan kolonlar beni derinden etkiledi. Hainler meclise tamamen öldürmeye yönelik bomba attı. Allah bu ülkenin demokrasisine ve bütünlüğüne göz dikenlerin planlarını, başlarına çalsın…”

***

Milletvekili Günnar’ın hisleri böyle…

Telefonda duygularını anlatırken bile hala sesi titriyordu.

***

Benim hislerime gelince;

***

Bu topraklar ki;

Pensilvanya büyücüsünün besili cellatlarına bırakılamayacak kadar kutsal,

O haininin köpek dişli şarlatanlarının hükmüne teslim edilemeyecek kadar temizdir.

Her bir karışı şehit kanları ile sulanmış, mübarek topraklardır.

***

Hal böyle olunca muhterem;

***

15 Temmuz gecesi tanklarının önüne nevresim takımı geren gençlerden, paletlere demir çubuklar sokan amcaya; Kamyonla adam taşıyan hanım abladan, paletlerin önüne yatan delikanlıya kadar, bu cesur millete ne kadar teşekkür etsek azdır.

***

Namusumuzu kirletmediler,

Onurumuzu çiğnetmediler,

Ve gururumuzu ayaklar altına aldırmadılar.

***

Şimdi gelinen noktada,

Pensilvanya’nın bu kanan susamış Ebu Cehilleri ile savaşacaksak, bunu topyekûn yapmalıyız.

Ve bu konuda bana göre en etkili yöntem,

Siyasi saflarda yalpalamamaktır.

***

Kısır çekişmeleri,

Ve incir çekirdeğinin hacmini doldurmayan söylemleri bir kenara bırakalım.

Karşımızda kripto konusunda uzmanlaşmış bir örgüt varken, saflarda oluşturacağımız her çatlak, ileride ülkemizin göğsünde telafisi olmayan yaralar açabilir.

Aman diyeyim!