İZMİR (AA) - Allianz Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Aylin Somersan Coqui, İstanbul'daki operasyon merkezini İzmir'e taşımak üzere 27 milyon avroluk bir yatırım yaptıklarını belirterek, yönetim, iş geliştirme, finans ve pazarlama gibi alanlar dışındaki tüm operasyonların gelecek yıldan itibaren İzmir'de hizmet vermeye başlayacağını söyledi.
Allianz Kampüs yatırımının tanıtımı için bir otelde düzenlenen basın toplantısında konuşan Coqui, 2 bin 500 çalışanla 12 bölgede faaliyet gösteren şirketin yaklaşık 7 milyon müşterisinin bulunduğunu, geçen yıl 9 milyar liralık prim üretimine, 20 milyar liraya yakın aktif büyüklüğe ve 526 milyon liralık net kara ulaştıklarını, 2,7 milyar liralık hasar ödemesi yaptıklarını kaydetti.
Geçen yıl 6 milyar liraya yakın prim üretimi ve yüzde 16,3 pazar payıyla hayat dışı sektörde pazar lideri olduklarını, bu alanda yüzde 42,6 büyümeye ulaştıklarını ifade eden Coqui, hayat branşında ise 568 milyon lira prim üretimi ve yüzde 11,3 pazar payıyla ikinci sırada olduklarını anlattı.
Bireysel emeklilikte ise 10 milyar liralık büyüklük ve yüzde 17 payla üçüncü şirket olduklarını anlatan Coqui, gelinen bu pozisyonun 2013 yılında Yapı Kredi'nin sigorta ve emeklilik branşlarının gruba dahil edilmesi sonucu gerçekleştiğini, grubun Türkiye'de büyümeye kararlı olduğunu ifade etti.
- "İzmir, çok çabuk seçildi"
Bu satın almanın ardından şirket için önemli bir yatırıma daha adım attıklarını aktaran Coqui, şöyle konuştu:
"Önümüzdeki 10 senede Türkiye’de büyümeyi düşünüyoruz. İstanbul dışında ikinci bir merkezin olması, bu büyümenin dengeli ve verimli olabileceğini gösterdi. Tek bir şehirde kalmak iş sürekliliği açısından sürdürebilir değil.
İstanbul değil peki neresi ? İzmir, çok çabuk seçildi. İzmir'de hem çalışanların refahı, yaşam kalitesi için inanılmaz iyi bir ortam var. İstanbul ile karşılaştırdığınızda hayat koşulları ve kalitesi çok daha yüksek. Pek çok ile baktık, hem çalışanlarımızın hem bizim tercihimiz hem kalifiye iş gücü hem de pek çok yatırımcının burada olması bizi İzmir'e sürükledi."
Gaziemir ilçesindeki Sarnıç'ta kampüs yatırımının devam ettiğini, 17 bin metrekarelik, 3 katlı iki binadan oluşan kampüste çalışanlar için örnek bir çalışma ortamı yaratmaya gayret ettiklerini dile getiren Coqui, Nisan 2018'de bitirilmesi planlanan kampüste toplam bin 100 kişinin istihdam edileceğini kaydetti.
- 200 kişi gönüllü geldi
İstanbul'daki merkezde yönetim, iş geliştirme, finans, pazarlama gibi alanların dışında yer alan çağrı merkezi, elementer operasyonlar, hayat ve emeklilik, müşteri hizmetleri, hasar, provizyon ve risk değerlendirme bölümlerinin gelecek yıldan itibaren İzmir'de hizmet vermeye başlayacağını ifade eden Coqui, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aşağı yukarı 650 kişilik bir ekibi İzmir'de konumlandıracağız. Tüm operasyon ekiplerimizi İzmir'e taşıyoruz. İstanbul'daki tüm ekiplere 'isteyen herkes İzmir'e gidebilir' fırsatını tanıdık. Gidenler için çeşitli avantajlar ve imkanlar yarattık. Şu anda yüzde 30 civarı yani 200'e yakın kişi gönüllü olarak geliyor. Kalan pozisyonları da İzmir'de üniversiteli gençleri istihdam ederek değerlendireceğiz.
İstanbul'dan ayrılmak istemeyenler de oldu. Herkesi mutlu etmeyebiliriz ama hiç kimseyi mağdur etmeyeceğiz. İstanbul'da kalanlar için şirketin diğer alanlarında, acentelerde pozisyon bulmaya çalıştık. Pozisyon yaratamadıklarımızla tüm hakları saklı kalarak ek bir paketle, dostluğumuz baki kalarak yollarımızı ayırıyor olacağız."
- İzmir Kampüsü için 11 bin iş başvurusu
İzmir'de işe alım sürecine başladıklarını, yaklaşık 11 bin başvurunun gerçekleştiğini, değerlendirmeler sonrası ilk grubun eğitimlere başladığını anlatan Allianz Üst Yöneticisi Coqui, şirket için böyle bir operasyonun riskli olup olmadığı yönündeki soru üzerine şöyle konuştu:
"Risk olduğunu düşünmüyorum. Biz zaten Türkiye'nin her yerindeyiz. Operasyonları taşımakla bir miktar deneyim kaybı belki bir risk olarak görülebilir ama o kadar pırıl pırıl, motive gençler bize başvuruyor ki bize inanılmaz ivme katacaklarını düşünüyorum. Biz sigortacılığın okulu olmak istiyoruz. Pazarın lideri olmak sadece prim üretimiyle olmaz, bizim insan yetiştirmek gibi bir sorumluluğumuz var. Bunun diğer şirketler için de örnek olacağını düşünüyorum. Sektörden bazı firmaların da benzer çalışmalar içinde olduğuna ilişkin duyumlarım var."
