Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “Yatırım yapan gruplardan ricamız, lütfen günlük veya kısa vadeli dalgalanmalar sizi korkutmasın. Temele bakın, demografiye bakın, reform sürecine bakın, daha kaliteli kurumlar kuran ülkelere bakın” dedi.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansının başkanlığını yürüttüğü Dünya Yatırım Tanıtım Ajansları Birliği Dünya Yatırım Konferansı’nın açılışında konuştu. Şimşek, Türkiye’nin aydınlığa doğru harekete geçtiğini söyledi. Türkiye’de en kötü olayın arkada kaldığını belirten Şimşek, "15 Temmuz’da olan aslında Türkiye’nin yatırım olgusunu güçlendirdi, Türkiye’nin hikayesini güçlendirdi. Ne kastediyorum bunlardan? Birinci argümanım şu; demokrasi ve kalkınmadır. Türkiye’deki demokrasi bugün en güçlü döneminde. Çünkü muazzam bir saldırıyı atlattı. Çünkü bu darbe girişimi hem demokrasiye hem de hukukun üstünlüğü üzerine bir darbedir. Bu olsa idi 10 yıllar geriye giderdik. Halk kendi geleceğini savunmaya çalıştı ve kendi hayatını riske attı. Kendi geleceğini ve demokrasiyi düşündü. Çok onanacak ve tasvip edilecek bir yaklaşımdır. OHAL, hükümete devleti yeniden yapılandırmaya ve bunu hızla yapmaya imkan veriyor. Demokratik ilkelerimize bağlı olarak kalmaya devam edeceğiz. Hukukun üstünlüğünü uygulamaya kararlı bir şekilde devam edeceğiz. Hatta hukukun üstünlüğünü yok etmeye çalışanlara karşı da bunu yapacağız. Hukukun üstünlüğü devam edecek" dedi.
Şimşek, Türkiye ile dostları arasında bazı görüş ayrılıkları olabileceğini, aileler arasında bile bu tür görüş ayrılıkları bulunduğunu, her şeye rağmen Batı ile yollarını ayırmayacaklarını söyleyerek, "Türkiye, Batı’dan ayrılmıyor. Diyoruz ki, yeni bir serbest ticaret anlaşması gerçekleştirelim. Bu tarım için olabilir, kamu alımları için olabilir, ihaleler için olabilir, imalat sektörü için olabilir. Biz kendimize inanıyoruz, biz rekabetçiyiz" şeklinde konuştu.

"YENİ GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER ESKİSİ KADAR İLGİ ÇEKMEZ OLDU"
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, darbe girişiminin başarısız bile olsa küçümsenecek bir şey olmadığı belirterek özellikle uluslararası gözlemcilerin tepki verdiğini ve bütün bu olayların daha gürültülü, daha kutuplaşmış bir iç politika yaratacağını yazdığını, ancak bunun yanlış olduğunu söyledi. Şimşek, "Yeni gelişmekte olan ülkeler eskisi kadar ilgi çekmez oldu. Bence ortalıkta hala muazzam bir para var. Ve evinizi düzene sokar, reformlarınızı yaparsanız, buradan daha fazla nemalanabilirsiniz. Biz de mevduat ve tasarruflar çok düşük olduğu için dış paraya ihtiyaç duyuyoruz. Türkiye’nin en büyük sorunu tasarruflarının düşük seviyede olması. Bu kıyamet içinde muazzam bir reform hazırladık ve bunu parlamentoya sunduk. Önce Bireysel Emeklilik Sistemi olarak lanse ettik. Bu bir şekilde tasarrufları geliştirme sonucu doğuracaktır. Bu şekilde Türkiye, cari hesaplarındaki açığı kapatabilecektir. Ama yine de bununla da iş bitmiyor. Çok kapsamlı bir reform programımız var. Sektörel dönüşümler yapmamız gerekiyor. Aynı zamanda yukarıdan aşağı inen bir yaklaşımımız olmalı" diye konuştu.

"GÜNLÜK VEYA KISA VADELİ DALGALANMALAR SİZİ KORKUTMASIN"
Borcun GSYH’ye oranının yüzde 32 olduğunu, yine de gelir kalitesini artırmaları ve bir harcama reformu üzerinde çalışmaları gerektiğini vurgulayan Şimşek, "Yatırım yapan gruplardan ricamız, lütfen günlük veya kısa vadeli dalgalanmalar sizi korkutmasın. Temele bakın, demografiye bakın, reform sürecine bakın, daha kaliteli kurumlar kuran ülkelere bakın. Kısa dönemde aşırı dalgalanma olabilir. Bunu yönetebiliriz, ama bunun ötesine baktığımızda yeni gelişen piyasalar hala orada, yatırım imkanları hala orada… Ve evini barkını düzene sokan, reform yapmaya devam eden, verimliliğini artıran, istihdamı artıran ve daha yüksek bir gelir seviyesi yaratabilen ülkeler aslında hala mevcut. Bütün olaylara rağmen biz AB üyeliği sürecinde ilerliyoruz, ne kadar sürerse sürsün. Tabii buna Avrupa ve Türk halkı karar verecek" dedi.
(İHA)