Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Yönetim Kurulu Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, 2011 yılıyla kıyaslandığında ticari kredilerde yüzde 40'Lara varan azalma yaşandığını ve bankaların piyasaya kredi vermeye yanaşmadığını söyledi. Hacısalihoğlu, bankaların tüketici kredileriyle ayakta kalmaya çalışmalarının yanlış olduğunu ve piyasalara kredi vermek zorunda olduklarını belirtti.
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Temmuz ayı Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Ali Osman Ulusoy başkanlığında yapıldı. Toplantıda yaptığı konuşmada Trabzon ekonomisini değerlendiren TTSO Yönetim Kurulu Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, turizm yatırımlarında artış yaşandığını ifade etti. Hacısalihoğlu, "Yatırımlarda 2011 yılının ilk 5 aylık dönemiyle kıyaslandığında 19 firma yatırım müracaatında bulunmuşken, 2012 yılının ilk 5 aylık döneminde bu rakam 20'ye çıktı. Yatırımların tutarını incelediğimizde de 2011'de 19 firma 130 milyon TL'lik yatırım yaparken, 2012 yılındaki 19 firmanın yatırım tutarı 99 milyon TL olarak öngörülüyor" dedi.
Yatırımların sektörlere göre dağılımı hakkında bilgi veren Hacısalihoğlu, enerjide 6, hizmette 6, sağlıkta 2, imalatta 3, turizmde de 3 firmanın yatırım yaptığını dile getirdi.
Turizm yatırımlarında artış yaşandığına işaret eden Hacısalihoğlu, "Yeri tahsis edilen 2 adet 5 yıldızlı otel henüz bu kayıtlara girmedi. Bunun yanında başka yatırımlar da var. Umarız bunlar daha artar" diye konuştu.
Başkan Hacısalihoğlu, şehirde açılan kapanan şirket sayısını 2011 yılının Ocak-Haziran dönemiyle kıyaslayarak "2011 yılının ilk 6 aylık döneminde 409 firma, 2012'de ise 340 firma açılmış. Bu azalma belki de TTK'nın yeniden hayata geçmesiyle yaşanan bir tereddütten kaynaklanabilir. Kapanan firma sayısına baktığımızda ise 2011 yılında 174 firma kapanırken, 2012 yılında aynı dönemde 118 firma kapandı" şeklinde konuştu.
Trabzon'da işsizlik rakamlarına bakıldığında işsizliğin azaldığını sevinerek gözlediklerini belirten Başkan Hacısalihoğlu, "SGK verilerinden bunları takip ediyoruz. 2011 yılının Ocak-Nisan ayıyla kıyaslandığında istihdamda yüzde 6'lık artış var. 2011'de 101 bin 440 olan aktif çalışan sayısı, 2012 yılında 108 binin üzerine çıktı. Avrupa'daki ülkelerde işsizliğin artışta olduğu bir dönemde Türkiye genelinde de işsizlikte düşüşler olması sevindirici" ifadelerini kullandı.
Matrahlarda 2011 yılıyla karşılaştırıldığında yüzde 12'lik bir artışın olduğunu belirten Hacısalihoğlu, "Bu düzenli olarak yukarı gidiyor. Bu da demektir ki şehirde bir büyüme var ama diğer taraftan yaşanan sıkıntıları da hepimiz biliyoruz" dedi.
TRABZON İHRACAT SIRALAMASINDA GERİYE DÜŞTÜ
İhracat rakamlarında 2011 yılıyla kıyaslandığında düşüşler yaşandığını belirten Başkan Hacısalihoğlu, şunları söyledi:
"İhracatımız 2011 yılının ilk 6 ayına kıyasla 554 milyondan 576 milyona çıktı. Yüzde 3'lük bir artış var. Ama toplamda bakıldığında diğer illerden geri kalmaya başladık. Sıralamada 13. sıradan 16. sıraya geriledik. Bu bizim açımızdan iyi bir gelişme değil elbette. Yaş sebze-meyvenin azalması da bunda etkili olmuştur. Bizi koruyan ve rakamları yukarıda tutan ise fındık oldu. Bu sektörün bölgeye katkısı bir kez daha anlaşıldı."
Trabzon'dan 103 farklı ülkeye ihracat yapıldığını, en fazla ihracat yapılan ülkeler sıralamasında bir değişiklik yaşanmadığını ancak Polonya'nın 6. sıraya geldiğine dikkat çeken Başkan Hacısalihoğlu, AB ülkelerine yapılan ihracatın yüzde 55'ten yüzde 33'ler seviyesine gerilemesine vurgu yaptı.
BANKALAR KREDİ VERMEYE YANAŞMIYOR
Konuşmasında son olarak krediler konusuna değinen Başkan Hacısalihoğlu, ticari kredilerde yüzde 40 oranında bir düşüş yaşandığının altını çizerek bankaların kredi vermekteki isteksizliğini eleştirdi. "Tüketici kredilerinde, kredi kartlarında ve konut kredilerinde artış yaşanırken, ticari kredilerde yüzde 40 düşüş var" diyen Başkan Hacısalihoğlu, "Bu rakam iki açıdan değerlendirilebilir. ya bankalar kredileri tutuyor ya da tüccarın esnafın durumu kötü ve bankalar kredi vermiyor. Ama maalesef bankalarımız büyük şehirlere nazaran kredi vermekten imtina ediyorlar. Bankaların görevi piyasaya kredi vermek, piyasaları canlandırmaktır, Sayın Başbakanımız da bunu sık sık dile getiriyor. Bankalar piyasa hareketliliği açısından kredi vermek zorundadır. Bankalar bugün tüketici kredileriyle, kredi kartlarıyla kendilerini ayakta tutmaya çalışıyorlar ama günün birinde bunun sıkıntısını çekebilirler. Parayı elde tutmanın bir anlamı yoktur" dedi.
