Prof. Dr. Fatih Savaşan, Türkiye’nin 15 Temmuz sürecinden sonra küçük dalgalanmalar yaşadığını, fakat ileriki günlerde çok daha güçlü bir ekonomiye doğru evrileceğini söyledi.
Prof. Dr. Fatih Savaşan, Türkiye ve İslam ekonomisine dair açıklamalarda bulundu. Türkiye ekonomisini 15 Temmuz olayları ekseninde değerlendiren Savaşan, “15 Temmuz darbe girişimi sınırları zorlayan bir girişimdi. 17-25 Aralık tarihinden itibaren iyice ortaya çıkan bir ihanet süreci başlamış oldu. Ama bundan daha ilerisi olmaz dediğimiz süreçte bizlere daha ilerisinin de olabileceğini 15 Temmuz gecesi gösterdi. Şunu kabul etmek lazım, bu gibi travmalar öncelikle kendisini ekonomide gösterir. Dolayısıyla hem tüketici hem de üretici bu süreçten etkilendi. Her şeyden önce Türkiye’deki ekonomik aktörleri ve dışarıdan gelecek olan aktörleri etkiledi bu süreç. Ancak görülüyor ki bu etki geçici bir etki olacak ve Türkiye yeniden sağlam bir ekonomiye doğru ilerleyecektir.” dedi.

“TÜRKİYE’NİN İSLAM EKONOMİSİNDEKİ YERİ”
Yakın geçmişe bakıldığı zaman Türkiye’nin bir istikrar adası gibi göründüğünü söyleyen Savaşan, özellikle son 15 yılda çok ciddi gelişmeler yaşandığını belirtti. Savaşan, “Türkiye’nin son 5 yıldır başına gelen olaylarda bu dinamizmin bir etkisi olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla Türkiye ekonomisi diğer İslam ülkeleriyle kıyaslandığında büyük bir potansiyele ve göreli sağlıklı ekonomiye, yetişmiş insan gücüne sahip. Bu nedenle her alanda olduğu gibi ekonomi alanında da ümit vaat ediyor. Ancak şunu kabul etmemiz gerekiyor: ABD’nin 15-16’da birini ancak üretebiliyoruz. Bu büyüklükteki bir ekonomiyle aslında Türkiye şunu denemeye çalışıyor: ‘Öncelikle bölgesel bir güç olmaya çalışacağım.’ Evet, belki ekonomik olarak geride olabiliriz ancak bizim güçlü bağlarımız var ve bu bağların bize ekonominin üstünde bir alan oluşturmasını istiyoruz. Bu gücü kendinde gördü Türkiye ve bunun hamlelerini yapmaya çalıştı. Dünyada bunu gördü bunun için karşı hamleler yapıyorlar.” ifadelerini kullandı.

“İSLAM EKONOMİSİNDE ÖNEMLİ BİR POTANSİYELE SAHİBİZ”
Türkiye’nin henüz dünya ekonomisinde hissedilebilir bir etkiye sahip olmasa bile barındırdığı potansiyel ile göz doldurduğunu söyleyen Savaşan, “İslam ekonomisine geldiğimiz zaman hem Türkiye’de hem de dünyada henüz yeterli bir paya sahip olduğunu söyleyemeyiz. Katılım bankacılığının sektördeki payı yüzde 5-6 civarında. Ayrıca dünya geneline baktığımız zaman genel konvansiyonel finansa oranla yüzde 1 civarında olduğunu görüyoruz. Bu ciddi sorunları işaret ediyor. Bu sorunlardan bir tanesi Türkiye’deki ve dünyadaki finans çevreleri, İslami finans çevreleri hâkim iktisadi paradigmaya hapsediyorlar. Bölgede lider olma özgüvenini finans alanında da yakalayabilirsek ve bize çizilen iktisadi paradigmanın dışında düşünmeye başlarsak önemli açılımlar getirebileceğimizi düşünüyorum. İslami ekonomiye yönelik önemli bir potansiyele sahibiz.” diye konuştu.
(İHA)