HSBC Bank CEO’su Martin Spurling, Türkiye'nin ne kadar iyi bir ülke olduğunun dışarıda anlaşılamadığını, ancak HSBC grubunda en büyük 7-8 işlerden birinin Türkiye olduğunu belirterek, "Önümüzdeki 5 sene içerisinde çok önemli yatırımlar yapacağız buraya" dedi.

Spurling, Okan Üniversitesi tarafından bu yıl ikincisi gerçekleştirilen Uluslararası İstanbul Finans Kongresi’nde (IFC) yaptığı konuşmada, İstanbul'un Uluslararası Finans Merkezi olması konusuna değindi. Hong Kong ve Londra’nın finans merkezlerinin en iyi örnekleri olduğunu ifade eden HSBC Bank CEO’su Martin Spurling, İstanbul’un finans merkezi statüsünün de önemli olduğunu, Asya ile Avrupa arasında bir köprü oluşturduğunu söyledi. “Türkiye aynı zamanda Doğu Avrupa, Kuzey Afrika ve Asya’nın bağlantı noktasıdır” diyen Spurling, “Birçok ulusal şirket genel merkezlerini İstanbul’a yerleştirmektedir. Çok güçlü bir ekonomi İstanbul’u destekliyor” açıklamasında bulundu.

"İSTANBUL 3 NOKTAYI HEDEFLEMELİ"

Finans merkezi olma yolunda ilerleyen İstanbul’un dikkat etmesi gereken 3 nokta bulunduğuna dikkati çeken Spurling, bu noktalara ilişkin olarak şunları söyledi: “İstanbul 3 şeyi hedeflemeli. Açıklık, uluslararası bir bakış açısına sahip yerel yetenekli insanlar ve uygun bir iş ortamı. İstanbul’u bu 3 açıdan geliştirmek merkez olmada kilit rol oynayacaktır. Doğal bir yer olmalı. Londra açıklık üzerinden gelişmiştir. New York, 1960 yıllarda döviz kontrol yaptığı için iş Londra’ya kaldı. Şangay dış finansa, yabancılara uygulamaları ve baskıları dolayısıyla konumunu kaybetti. İstanbul şimdiden açık olmaya doğru yüzünü çevirmiştir ama biraz geç kalmıştır. 9 yıl önce yüzde 33 banka yabancıydı, şimdi ise yüzde 52’si. Bütün bankaların uluslararası olması gerekmez. Mükemmel çalışan Türk bankaları var. İstanbul son zamanlarda sigorta, faktoring, leasing, menkul kıymetler ve yatırım fonlarında da gelişti.”

"ÖNÜMÜZDEKİ 5 YILDA TÜRKİYE'YE ÇOK ÖNEMLİ YATIRIMLAR YAPACAĞIZ"

HSBC grubunda en büyük 7-8 işlerden birinin Türkiye olduğunu dile getiren Spurling, “Önümüzdeki 5 sene içerisinde çok önemli yatırımlar yapacağız buraya. Türkler en gururlu uluslardan bir tanesi. Bu öykü ve gurur Türkiye’nin dışına çıkmış değil. Ama Türkiye’nin şaşırtıcı satılacak şeyleri var. Bu konuda size yardımcı olmak isterim” ifadelerini kullandı. İstanbul’un alt yapı, hukuk, vergilendirme ve iş ortamının düzenlenmesi ve oluşturulacak daha basit bir vergi sistemiyle finans merkezi haline gelebileceğinin altını çizen Spurling, “Bütün bu çalışmaların ardından 1.8 milyar dolarlık bir yatırımla 2025 yılına kadar 20 milyar dolarlık bir getiri elde edilebilir. Bir bankacı olarak bunu rahatlıkla söyleyebiliyorum. Ancak dışarıda Türkiye’nin ne kadar iyi bir ülke olduğunu anlayamıyorlar” dedi.

"İSTANBUL 5 YILDA BÖLGESEL, 2023'DE ULUSAL FİNANS MERKEZİ HALİNE GELECEK"

İstanbul Finans Kongresi’nin 2023 yılı hedefleri kapsamında çok kritik öneme sahip olduğunu ifade eden Kongre Başkanı Prof. Suat Teker ise, gelecek 5 yıl içerisinde her anlamda alt yapısı hazırlanmış bir Türkiye’nin, İstanbul’u bir finans merkezi olarak dünya ülkelerine kabul ettirmesinin zor olmayacağının altını çizdi. Türkiye ile kültürel ve tarihi bağları olan ülkelerin Londra ve Hong Kong gibi finans merkezleri yerine İstanbul’u tercih edeceğini vurgulayan Teker, sözlerini şöyle sürdürdü: “İstanbul gerekli çalışmaların ardından 5 yıl içerisinde bölgesel, 2023’te ise ulusal bir finans merkezi olabilecektir. Yabancılara kendimizi anlatmak adına lisans, yükseklisans ve doktora programlarımızı bu doğrultuda revize etmeye ihtiyacımız var. Türkiye’ye okumaya, yüksek lisans yapmaya gelen öğrenciler, finans sistemimizle tanışan iş adamları bizim için iyi kaynaklar. Eksikliklerimizi koordineli olarak gidermeliyiz.” -