Tan,  son dönemde başta İspanya olmak üzere İtalya ve Yunanistan’da zeytinyağı fiyatlarının düştüğü yönündeki iddiaları değerlendirirdi.

Bu tip söylemlerle üretici fiyatları üzerinde baskı kurulduğunu, bunun iç piyasada üreticiden alım yapan tüccarları olumsuz etkilediğini ileri süren Tan, İspanya’da fiyatların üretim fazlalığı nedeniyle düştüğüne, ayrıca kriz nedeniyle alım gücünün de azaldığına dikkati çekti.

Söz konusu ülkelerin koşullarıyla Türkiye’nin üretim koşulların farklı olduğuna değinen Tan, şöyle devam etti: ”İspanya’da zeytinyağı fiyatları 2-2,5 avro civarında, İtalya’da 3-3,5 avro, Yunanistan’da daha yüksek. Bu ülkelerin üretim durumlarıyla, o ülkede insanların alım gücünün artması ya da azalmasıyla turist sayısı ve ihracatın önündeki değişikliklerle, desteklerle ilgili. Türkiye onlara bakarak fiyat ayarlaması yapamaz. Zaten fiyatlar Türkiye’de de 2,5-3 avro civarında. 6 liraya da yağ var, 10 liraya da yağ var, bu yağın kalitesine göre değişiyor. O ülkelerde hangi yağın fiyatı esas alınıyor? İtalyan rafında 3 avroya da yağ var, 20 avroya da. Türkiye’de de bu aynı şekilde. Bunlar üretici fiyatlarına baskı yapıp daha ucuza almak için yapılan manipülasyonlar. Son derece de tehlikeli.

İspanya’da zeytinyağı fiyatları ucuzluyor demenin arkasındaki nihai amaç, istenen, biz oradan buraya ithalat yaparız, daha ucuza getiririz demenin provalarını yapıyorlar. Fiyat konusunu ikide bir gündeme getirmek son derece tehlikeli ve bilinçli yapılan hareketler.” Türkiye’nin bu seneki zeytinyağı rekoltesinin ortalama 191 bin ton olduğunu belirten Tan, bunun yaklaşık 140-150 bin tonunun iç tüketimde kullanıldığını söyledi. Geçen yıl 10 bin tonluk zeytinyağı ihracatı yapıldığını hatırlatan Tan, bu yılki ihracat hedefinin ise 20 bin ton olduğunu bildirdi.

İtalya ve İspanya gibi ülkelerin iç tüketiminin fazla olması durumunda Türkiye’den de zaman zaman zeytinyağı ithal ettiğini anlatan Tan, ”Bugün İspanya ve İtalya’nın hedef pazarları arasında Türkiye var, çünkü 74 milyon nüfuslu ülke iştah kabartıyor, hatta daha düşük fiyatla Türkiye’ye zeytinyağı vermek isteyebilirler” dedi.

Fiyatlara dönük söylemler sonrası, piyasada üreticiden mal toplayan tüccarların, fiyatların düşmesi yönünde beklenti içine girdiğini vurgulayan Tan, söylemlerin bilinçli olarak yapıldığını ve rekolteye de baskı yapmak amacını taşıdığını iddia etti.

”Türkiye’de fiyatlar pahalı değil”

Türkiye’de zeytinyağı fiyatlarının kesinlikle pahalı olmadığını savunan Tan, şunları kaydetti.

”Bütün dünyadaki parite şudur; ayçiçek yağının fiyatı 1 ise zeytinyağının 2,5-3’tür. Bugün raflarda ayçiçek yağları 5 liraya yükseldi, zeytinyağı fiyatlarının buna bakıldığında 15 lira olması lazım, ama bilinçli olarak yapılan baskı zeytinyağını bugüne getirdi. Orta kalitede zeytinyağının litre alış fiyatı 5-5,5 lira buna şişesini, vergisi, raf parasını eklediğinizde zaten maliyeti 8 lirayı buluyor.

Bu söylemler yüzünden üretici fiyatları muazzam aşağıya çekiyor, üretici 5,5-6 liraya yağını satamaz hale geldi. Türkiye’de çeşit çeşit kategoride zeytinyağı var tek tip üretim yok, bugün 5 litresi 35-40 liraya olan yağ bile var. Tüketicilere zeytinyağı pahalı olarak algılandırılmaya çalışılıyor. Bu, eskiden beri yapılan bir oyunun parçası.” Türkiye’nin zeytinyağı iç ve dış ticaretini diğer ülkelere örnek olacak şekilde geliştirmek için hızlı adımlarla yürüdüğünü ifade eden Tan, dünya piyasalarında örnek alınacak ülke haline geldiğini söyledi.

Tan, ilave önlemler alınarak, meyilli alanlarda üretici maliyetlerini azaltıcı, primi artırıcı destekler verilmesi durumunda, üreticinin mağdur olmayacağını ve sektörün kalkınacağını kaydetti.