Yazıma, 16 Nisan Pazar günü yapılan referandum sonuçlarının ülkemize güzellikler getirmesini temenni ederek başlamak istiyorum. Referandum sonuçlarıyla ilgili çok konuştuk, yazdık, çizdik, tahminlerde bulunduk. Anket şirketleri her gün bir sonuç yayınladı. Partiler birçok ilde mitingler düzenledi. Velhasıl sonuçlar açıklanana kadar herkes bir şeyler dedi. Elbette böyle bir sonucu kimse tahmin etmiyordu.

Daha önce de yazdığım gibi çıkan bu sonuca herkesin saygı duyması ve kabullenmesi gerekir. Zaten bunun dışında gayri resmi yollara başvurmak, halkı sokağa çağırmak ya da milletimizin iradesine gölge düşürmeye çalışmak en basit tabiriyle hainlik olur. Siz, sandıktan çıkan iradeye saygı duymayacaksınız; Batı destekli kışkırtıcı söylemlerde bulunacaksınız sonra da demokrasiden bahsedeceksiniz. Yok, öyle bir şey! Yok, efendim neymiş; sonuçlar birbirine yakınış!

İyi ya demek ki millete baskı yapılmamış herkes özgürce oy vermiş ve sonuç böyle çıkmış. Sonra bu sonuçlarla bölünmüş bir Türkiye olurmuş! Tamam, da meclise dört parti girdi de ülke dörde mi bölündü. Ya da çok özendiğiniz ABD’de başkanlık seçim sonucu ülke mi bölündü. Demek ki mesele başka. Mesele yeni sistemle daha da güçlenecek, kalkınacak ve her alanda bağımsızlığa kavuşacak Türkiye’nin önünü kesmektir. Ama bunlara teşebbüs edenler şunu bilmelidir ki bu Millet ülkesi için, birliği için, İstiklali için, İstikbali için yani ülkesi için tankın önüne yatmış, mermilere göğüs germiştir ki öyle birkaç “gezizekalı” çapulcuya meydan bırakmaz. Bu ülkenin gerçek vatandaşları sadece sandıkta taraf olur, tepkisini ortaya koyar ve hesabı da burada sorar. Yoksa öyle batılı devletlerin gazıyla sokakları savaş alanına çevirmeye kalkanlar bunun hesabını öder.

Kimse bu ülkeye ihanet edemez, herkese ait olan kamu malına zarar veremez, kendi görüşü için başkalarını yok sayamaz. Bu referandumun diğer bir tarafı da bu sonucun “Evet” ve “Hayırcılara” verdiği mesajdır. Millet bu sonuçla ne demek istedi. Bunun iyi tahlil edilmesi lazım. Tamam, sonuçta oy farkının “Evet” üzerinde bir etkisi yok. Bir kişiyle de olsa sonuç evetse bu sitem açısından bir meşruluk tartışması ortaya çıkarmayacaktır. Ama bu Ak Parti içindeki muhasebeye ve özeleştiriye de engel olmayacaktır.

İnanıyorum ki Ak parti bu sonuçla birlikte gerekeni yapacak, milletin verdiği mesaj karşısında gereken adımları atacaktır. Aynı zamanda hayır oyu veren blok da bunun muhasebesini yapıp bu sonucun tahlilini yapacaktır. Sonuç olarak CHP ve diğer partilerin referandum sonuçlarıyla ilgili Yüksek Seçim Kuruluna başvurmaları gayet normal ve meşrudur ama buradan çıkan sonuca da saygı duymaları da gerekmektedir. Bunun dışında Avrupa ülkelerinin terör sevici siyasilerinden gelen “kaygılı” mesajların millet nezdinden hiçbir değeri yoktur.

Selam ve dua ile.