Görülen o ki, Trabzonspor"da ikinci Ersun Yanal dönemi başlayacak. Bu kulübün önde gelenleri, Samet Aybaba kendilerine yanlış yaptığı için ikinci kez göreve getirileceği zaman ortalığı ayağa kaldırmışlar ve bunu engellemişlerdi. Belli ki Yanal etkili kişilere yanlış yapmamış, sadece etik değerler açısından sorgulanması gereken bir geçmişi olduğu ve Bordo-Mavili kulübe zararı dokunduğu için ses soluk çıkmıyor. 
İbahim Hacıosmanoğlu, "Dünya teknik direktörü, Trabzonspor"u başarıdan başarıya koşturacak" diyerek göreve getirdiği sözde yakın arkadaşı Halilhodzic"e sadece 8 hafta dayanabildi. Onunla yollar ayrılacak. Kulübün kasasından yine paralar havaya savrulacak. Trabzonspor için başarı arzusu bir başka bahara kalacak. 
Bunun Hacıosmanoğlu için hiçbir önemi yok. Kredilerle elde ettiği parayı, İstanbul"daki tesisleri TOKİ"ye devrederek ve Trabzon"daki tesisleri de ikinci hava alanı olarak satıp elde edilen paranın tümü tükekene kadar bu kulübün sırtında kambur olarak yaşamaya devam etmek isteyecektir. Kulübün tüm ekonomik değerleri sıfırı tüketince de çeketini alıp, "Hadi bana eyvallah" demek isteyecektir. 
Gayatasaray eski üyesi ve şidiki Trabzonpor CEO"su Burak Gündal ile birlikte....
Biz daha gelmeden, "Halilhodzic, ancak problem üretir. Bu isimden vazgeçin, Hami ile yola devam edin" dediğimizde burun kıvıran, hatta kıskançlık yaşadığımızı düşünen, mikro milliyetçilik yaptığımızı sananların şimdi neler hissettiklerini merak ediyorum da onların düşünceleri Trabzonspor"a verilen zararı ortadan kaldırmayacağı gibi öyle inanıyorum ki, aynı çevreler, "Sahip çıkalım" palavrası altında Ersun Yanal için yazdıklarımıza, düşündüklerimize de karşı çıkacaktır.
Evet; Ersun Yanal bana göre yanlış tercihtir.
Neden mi?
Sondan başlayalım...
Türkiye"nin en çok gelir elde eten kulübü Fenerbahçe"yi geçen sezon 1,5 milyon dolar gibi bir rakama çalıştıran Ersun Yanal"ın, Trabzonspor"u yıllık 2,5 milyon Euro"ya varan bir rakamla çalıştıracak olması skandaldır. Bu kulübün parasını, birilerine peşkeş çekmektir, altını oymaktır. Trabzonspor"un bırakın Ersun Yanal"a bu rakamı vermesini, 1 milyon dolar ödemesi bile lükstür... Fenerbahçe"yi çok daha ucuza çalıştıran bir teknik adama bu rakamlar verilirse, onların kimin cebine gittiğini sorgulamak hakkımızdır.
Geçen sezon Trabzon"da oynanan Fenerbahçe maçında tribünlerin galeyana gelmesiyle birlikte soyunma odasına kaçarak karşılaşmanın tatil edilmesi ve hükmen mağlup ilan edilip, sahamızın da 6 maç kapatılmasında önemli rol oynadı. Hem de Özer Hurmacı"nın onca çabasına rağmen...
Trabzonspor"dan ayrıldıktan sonra transfer ettirdiği birçok oyuncuyu ayartmaya kalktı. Bu kulübe Manisaspor"dan 4 milyon Euro"dan daha yüksek sayılacak bir maliyetle aldırdığı Selçuk İnan"la defalarca telefon görüşmesi yaptı. İmza atmamasını istedi. Hatta Galatasaray"a değil, Fenerbahçe"ye gitmesini istediğini dile getirdiği telefon tapeleri yayınlandı. 
Çünkü o sezon Fenerbahçe"nin teknik direktörü olacağını düşünüyordu. Ama olmadı, Selçuk Galatasaray"a gitti, Trabzonspor"a 5 lira bile kazandırmadı. Her açıdan bu kulübün kaybı büyük oldu. 
Bir teknik adama çalıştırdığı eski kulübünün oyuncusunu ayartmak yakışır mı? Yanal bunu kendine yakıştıran bir karakterdir!
Trabzonspor"da göreve gelirken, 2-3 kaliteli transfer yetecekken, kulübün ekonomik iflasa sürüklenmesine neden olan isimlerin alınmasını talep etti. Bugün Hacıosmanoğlu ve ekibi transfer mevsiminde 22 oyuncu aldı diye eleştiriliyor ya... Yanal"ın ilk transfer mevsiminde tam 23 oyuncu alınmıştı. Belki 2011 kadrosu ortaya çıkmıştı ama bu çok pahalıya ve kulübü ipotek altına alacak noktaya gelinerek yapılmıştı. 
Alınan futbolcuların büyük bölümü de işe yaramamıştı. Trabzonspor"un üzerine yük olmuşlar, birçoğu bonservis bedeli alınmadan, ya da üste para verilerek gönderilmişti. Selçuk, Egemen gibi birkaç isim kendilerini gösterebilmişti. 
Daha göreve ilk geldiği günlerde, Manisaspor ile yapılan kupa maçını kaybedince, "Bu takımdan hiçbir şey olmaz... Baştan sona değişmesi gerekir" diyerek adeta Halilhodzic"in bu sezon başındaki sözlerini o gün dile getirmişti ve o oyuncularla 4 ay daha yola devam etmesi gerektiğini unutmuştu(!). Neyse ki kümede kalmayı başarştık o sezon 

Yanal, Trabzonsypor"da başarılı olamamıştı, Onca transfere rağmen, takım sefilleri oynadığı için son 5 haftada kaçmak zorunda kalmıştı. Bugün Arsinspor"u çalıştıran Ahmet Özen, Yanal gittikten sonra takımı ayağa kaldırmış ve neredeyse Şampiyonlar Ligi"ne taşıma noktasına getirmişti, Yani Ersun Yanal, burada çalışırken iz bırakmamış, başarı kriterlerini yükseltmemişti. Sadece transferlere ödenen rakamların tavan yapmasına neden olmuştu.
Sonra Ersun Yanal özel hayatında düzensiz ve özensiz olduğu için kendini futbola çok verebilecek bir isim değil... Fenerbahçe"den de bu nedenle ayrılmadı mı?
Yanal, Ulusal takım teknik direktörlüğü yaptığı dönemde ilk iş olarak ne kadar Trabzonlu ve Trabzonsporlu ne kadar isim varsa hepsinin işine son vermek olmuştu. 

Ali KEmal Denizci"den Necati Özçağalayan"a, Hami Mandıralı"dan Güngör Şahinkaya"ya, Hamdi Arslan"dan Ünal Karaman"a ve Tolunay Kafkas"a kadar bir yığın ismi kapının önüne koymuştu. Ulusal takıma da Trabzonspor"dan oyuncu almamak için akla karayı seçiyordu. Yani temelde Trabzonluyu, Trabzonsporluyu ve Trabzonspor"u sevmediğini her tavrıyla göstermiştir. 
Ersun Yanal, Ankaragücü"nü çalıştırdığı dönemde ismi teşvik primiyle anılmış bir isimdi... O dönem Ankaragücü"nde oynayan forvet Cafer Aydın, TV"lerde Yanal ile ilgili şok iddialar ortaya atmıştı, bu konuda TFF"yi göreve çağırmıştı ama kimse oralı olmamıştı. Yanal da bu isme dişe dokunur bir yanıt verememişti. 
Sonuç olarak, geçmişinde soru işaretleri bulunan, Trabzonspor"un hiçbir değeriyle örtüşmeyecek ve alacağı ücretle kulübe biraz daha yük getirecek olan Ersun Yanal, asla kabul edilmemesi gereken bir isimdir. Yanal, İbrahim Hacıosmanoğlu ile birlikte, Trabzonspor"u cehenneme taşıyacak yola biraz daha taş taşıma görevini üstlenebilir, başka bir işe de yaramaz...
O da, Halilhodzic gibi önce ara transferde, sonra ana transferde çok sayıda oyuncu talep eder, ciğeri beş hara etmeyecek isimlere milyonlarca Eurolar verdirir ve Bordo-Mavi kulüp dışında transferden nemalanan herkes mutlu olur... 

Sonra valizler toplar, Trabzonspor camiasına veda bile edilmeden ilk uçakla İstanbul"un yolunututar diye düşünüyorum. 
Son sözüm ise camiaya... Önce İbrahim Hacıosmanoğlu başkanlık koltuğundan indirilmeden ve sonra da bu kulübün değerlerini eylemleriyle hayata geçirmeyecek bir yönetim modeli oluşturmadığı süre içinde bizler ne teknik adamları, futbolcuları omuzlarda tesislere taşır, sonra arkalarından çokça teneke çalmaya devam ederiz...