Avrupa Kupalarına katılabilmek için artık son kozlarını oynayan Trabzonspor, kümede kalma adına bir hamleye ihtiyacı olan ve aslında ikinci yarıda da anlamlı bir çıkış yapan Erciyespor ile karşı karşıyaydı. Hami Mandıralı’nın uzun yıllardır büyük büyük teknik direktör olarak kendini kabul edenlerden beklediğimiz ancak bir türlü göremediğimiz cesur uygulamaları bu kez bir kadro zaafına neden olabileceği endişesi içindeydik. Ancak Bordo-Mavi renklere hiç saygısı olmayan Malouda, Colman ve Zokora gibi isimlere bel bağlamaktansa kaybetmeyi yeğleyecek olanlardanım.

İnsanlar ve kurumlar için 3 puandan çok daha önemli erdemler vardır. Hami Mandıralı’nın gösterdiği direnç ve liderlik uzun yıllardan özlediğimiz bir davranış biçimiydi. Onur, haysiyet bırakın 3 puanı, şampiyonluklarla bile kıyaslanamayacak kadar da önemlidir. Hami Mandıralı da bunu göstermiştir!

Gelelim maça...

Hami Hoca, Aykut’un yokluğunda, Caner’e yer verirken, bu ismi sağbeke yerleştirdi Bosingwa’yı stopere çekti. Edinho’yu Portekiz milli takımından çok iyi tanıyan, hem de tecrübesiyle bu alanda etkili olabilecek oyuncu olarak iyi bir maç da çıkardı. Özer’in bölgesinde de Yusuf’a şans tanıdı. Son haftalarda acemi işler yapan Mustafa Akbaş kulübeye çekildi, Kadir yeniden formanın sahibi oldu.

Trabzonspor ilk yarıda az ama öz atak geliştirdi, rakibine ise nadir pozisyonlar verdi. Orta alanda Zeki’yi harcamaya çalışanlara, en iyi dersi attığı gol pasının dışında arkadaşlarına yaptığı servisler ve şutlarıyla veren bu oyuncunun yanındaki Bourceanu’nun tek top oynama alışkanlığı takıma katkı sundu. Adrian oyunun ilerleyen bölümlerinde kendini gösterdi ama ilk yarıda 3 golde rol oynayan Yusuf ve Henrique’nin enfes oyunlarına şapka çıkarmak gerekirdi.  İkinci yarıda da Trabzonspor gollerini devam etti. Maçın geniş analizi yerine üç olaya vurgu yaparak yazıyı sonlandırmak en iyi...

Biri Henrique’nin gol atabileceği pozisyonlarda daha uygun durumdaki arkadaşlarını tercih ederek başta Olcan olmak üzere herkese futbolun kolektif oyun olduğunu göstermesiydi.

Bir de Trabzonspor taraftarının, Erciyesspor taraftarına bakarak takıma verdiği zararı görmesiydi. Takım sahada 4-0 mağlup, küme düşme hattındalar ama onlar maç keyfini yaşıyor, beşinci golü yediklerinde de, ‘Mavi-Beyaz, en büyük Erciyes’ diye bağırıyordu. Bilmem bizim taraftar bundan bir ders çıkarır mı?

Tabii ki Hami’nin, tüm teknik adamlara yıldızlara esir olmama adına verdiği derse de şapka çıkaralım!

Kuzeyekspress