Videoton, kendi sahasında olmasına rağmen, savunmada bir adım öne çıkmayan bir futbol sergiledi. Videoton takımının teknik direktörü benim fikrime göre, verdiği taktikle futbolu katletmiştir. Hadi deplasmanda böyle oynadın. Kendi sahanda böyle niye oynuyorsun? Ne karın olacak?

Trabzonspor, Videoton sahasından çıkmayınca, kendisini hücum etmekle görevli sandı. Halbuki Trabzonspor da kendi sahasında pas yaparak ileri gitmese, Videoton mecburen çıkmak zorunda kalacaktı.

Dün geceki maçta oyuna yön veren, pas yapan, hücum etkinlikleri gerçekleştirmeye çalışan taraf hep Trabzonspor oldu. Ama ne çare ki ileriye doğru bir adım atmayan, sadece zaman zaman, savunmanın arkasına atılan toplarla etkili olmaya çalışan bir takıma karşı gol pozisyonu üretmek imkansızdı.

Ancak ikinci yarıda futbola benzeyen bir şeyler seyretmek nasip oldu. Trabzonspor gole ve gollere yaklaştı. Özellikle Henrique ile, “Bu tip maçlarda yakaladın mı atacaksın” denilecek şekilde olan bir pozisyon vardı.
Futbolu yıllardır takip eden bir insan olarak, hayatımda ilk kez bir futbol takımının koskoca bir 90 dakika boyunca rakibini kendi sahasında beklediğini gördüm. Açıkça söylemek gerekirse, bizim mahalleden bir takım toplansaydı, Videoton’dan daha çok hücum yapardı. En azından biraz daha şahsiyetli oynarlardı.

Buna rağmen Trabzonspor’un, bu takımı çok rahat elemesi gerekirdi.

Videoton’un oynadığı futbol, Türkiye’de 70’li 80’li yıllarda bazı takımların, büyük takımlara karşı deplasmanda oynadığı futbola benziyor. Bu tip takımlara karşı oynarken, sahada, özellikle de hücumda, adam eksiltme, hava topla etkili olma gibi becerileri olan adamlara ihtiyaç var. Maalesef Trabzonspor, bu tip oyuncuların sıkıntısını çekiyor. Yeni gelen Mark Janco, belki bir çare olabilir ama, onun belki de daha önce transfer edilmesi gerekiyordu.

Trabzonspor için Avrupa yolunun çok zorlu olacağı belliydi ama, bu kadar engebeli olacağı da kimsenin aklına gelmezdi.

Takımda Colman sorununun da bir an önce çözümlenmesi, Şenol hocanın teknik-taktik anlayışlarda B, C planları gibi alternatif stratejileri hayata geçirmesi gerekiyor.

UEFA Avrupa Ligi’nde gruplara kalınamaması, bordo-mavili camia adına önemli bir kayıptır. Bu kaybı telafi etmek, Şenol hoca ve futbolcuların görevidir.