Trabzonspor'un aldığı birçok sonucun, mevcut kadrosunun paralelinde olmadığı kesin. Daha iyisini yapmalı, daha fazla puan toplamalıydı. Ancak kadrosunda derken ilk 11'inden bahsetmediğimizi de belirtmek lazım. Çünkü öyle dönemlerde öyle oyuncular kulübede oturdu ya da o kadar az süre aldı ki, doğal olarak, "Neden, nasıl?" diye sorduk. Halil ve Olcan gibi isimlerin geç de olsa dinlendirilerek kazanılmaya çalışılması, şans bekleyen ve bunu da sonuna kadar hak eden isimlere yer açılması, Bordo-Mavililer'i her yönden rahatlattı. Daha erken de olabilirdi ama olmadı. Milli maçta attığı goller ile Janko ve 'zorla' bile olsa takımda kendine yer açmayı başaran Adrian, çok önemli bir işe imza attılar. Özellikle de Adrian...Sadece gol attığı için değil bu söylediklerimiz.Adrian gerçek bir profesyonellik örneği sergilediği için. Daha önce de hak etmesine rağmen giyemediği, belki bazı 'önyargılara' takılmasına rağmen küsmediği için. Şans geldiğinde de kulübede bekleyen her arkadaşına umut olacak, onlara bakışı bile değiştirecek işler yaptığı için. Tıpkı Sapara gibi söke söke aldığı formayı bundan sonra giymesi de yine kendisine bağlı ama bölgesindeki rekabeti bu sezonun en üst seviyesine taşıdığı muhakkak.Sapara da, Soner de ve son olarak Adrian da artık Şenol Güneş'in kucağına kocaman bir bomba bıraktı ve "Hoca düşünsün" dedi. Bu noktada Güneş'in yeni hamlelerini de merakla bekliyor olacağız. Elinde artık daha üretken, daha formda bir kadro var. Devre arasının da yaklaştığını ve bu dönemde büyük bir revizyonun olacağını düşünürsek herkese eşit-ölçülü fırsatlar vermesi gerekecek. İşi sezon başında olduğundan daha zor. Neticede Trabzonspor, kendi kalibresinde olmayan Akhisar'ı erken skor bularak, işi stresli anlara bırakmadan geçti. Bu maçın ruhsal değeri en az derbi kadardır.

Bir kaç cümle de Trabzonlu futbolseverlere!

Neyi sevdiklerine bir karar verme vakti geldi de geçiyor sanki. Trabzon'da yapılabilecek en iyi aktivite Trabzonspor maçına gitmekken, Trabzonspor markası şehrin önüne geçmişken, üstelik ortada öyle evlere-kahvelere kapanacak bir hal de yokken bu tavır kime, anlamak zor. Böyle anlarda oralarda olmayanların sonra ahkam kesmeye de hakkı yoktur.