Trabzonspor'un Polonya'nın Warsaw Kulübü'nden transfer ettiği Adrian beklentilerin altında kaldı. Bordo-mavili takıma 5 Milyon 250 Bin Euro ve 385 Bin menajer ücreti karşılığında gelerek Karadeniz ekibinin en pahalı transferlerinden biri olan Polonyalı oyuncu TrabzonCelli’lerin sorularını yanıtlarken, kendisine sabır gösterilmesini istedi.

Türkiye’de birçok takımın ateşli taraftar kitlesi olduğunu belirten Adrian, “Türkiye’deki futbol atmosferi bu bakımdan Polonya’dakinden çok daha iyi. Taraftarlarımız bu konuda Türkiye’nin en iyisi ve stadımızda her zaman çok yoğun bir atmosfer oluşturuyorlar ve bize büyük destek sağlıyorlar.”dedi

Performansı konusunda taraftarların eleştirilerine hak veren Adrian şöyle konuştu, “Geçen sezon takımımıza yeteri kadar katkı yapamadım, buradaki ilk sezonum olması nedeniyle bazı zorluklar yaşadım. Bu sezon için sizlerden bana sabır göstermenizi rica ediyorum. İyi çalışıyorum, iyi durumdayım ve forma şansı bulduğum her karşılaşmada elimden gelenin en iyisini yapacağım.”şeklinde konuştu.

“Hem hayatta hem de sahada haksızlıklara karşı mücadele etmeyi bilmek gerek” diyen Polonyalı oyuncu, “Örnek vermem gerekirse, bazen hakem sizin doğru olmadığını düşündüğünüz bir karar verir ve bu sizin vicdanınızı yaralar. O kararı değiştirme şansınız olmaz. Ama ayakta kalır ve direnç göstermeyi bilirseniz, hem haksızlıkla yüzleşmeniz hem de durumu değiştirmeniz kolaylaşır. Ne olursa olsun sabır göstermek ve sakin kalabilmek gerekir.”

Türkiye ile Polonya’yı karşılaştırdığıma iki ülke arasında göze çarpan bazı farklılıklar bulunduğunu belirten Adrian, “Türkiye’deki insanlar kendilerini mutlu etmek ve etraflarındaki insanların mutluluklarını paylaşmak konusunda Polonya toplumundaki insanlardan daha iyiler. Trabzonspor’a gelmeden önce hem Glowacki’yle hem Brozekler’le konuşarak onların fikirlerini almıştım. Onlar bana Trabzonspor’un daima şampiyonluğa oynayan büyük bir kulüp olduğunu ve Trabzon şehrinin de büyük bir futbol geleneği olduğunu söylemişlerdi.”şeklinde konuştu.

Babası gibi kendisininde futbolcu olduğunu belirten Adrian, “Babam eski bir futbolcu ve benim de futbolcu olmam için elinden geleni yaptı ve neyse ki başarılı oldu. Küçükken beni okuldan alır doğruca antrenman sahasına götürürdü. Vaktimin büyük bir bölümünü topun peşinde koşarak geçirirdim. Futbolcu olmasaydım coğrafya öğretmeni olmak isterdim.”dedi

Sessizliği ve içine kapanık olmasıyla ilgili olarak ise Adrian şunları söyledi, “Polonya’da oynadığım, özellikle takım kaptanlığı yaptığım dönemde sürekli olarak takım arkadaşlarımla konuşur ve onları yönlendirmeye çalışırdım. Trabzon’da Türkçe’yi elimden geldiğince öğrenerek takım arkadaşlarımla ve çevremdeki diğer insanlarla olan iletişimimi güçlendirmeye çalışıyorum.”ifadesini kullandı.