CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, Türkiye'nin, FETÖ davalarıyla gerçeğe varamayacağını savunarak, "Asıl yargılama süreci bundan sonra başlayacaktır. Siyasi ayak, bu yargılamanın birincil iddianamesinin konusu olacaktır." dedi.

Pekşen, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Akıncı Üssü iddianamesiden bazı bölümler okudu.

İddianamede, Diyarbakır 8. Ana Üs Komutanlığının aylık uçuş planında olmamasına rağmen iki F-16'nın, 12 Temmuz'da Dalaman Havalimanına uçuş gerçekleştirdiği, buraya inmeden önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kalacağı otel ve civarında uçuş yaparak, fotoğraflama yaptığının yer aldığını belirten Pekşen, başka iki F-16'nın da 13 Temmuz'da aylık uçuş planında olmamasına rağmen iki F-16'nın yine Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otel civarında fotoğraflama işlemi yapıldığını söyledi.

Pekşen, devletin, fotoğraflama işleminin yapıldığını iki gün önceden, iddianamede ve 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Raporu'ndan bildiğini belirtti.

Kayseri Havalimanı'ndan, özel donanıma sahip, hava sinyal sistemini kontrol eden en yetenekli iki C 130 uçağının, aylık uçuş planlarında olmamasını rağmen Akıncı Hava Üssü'ne geldiğini ifade eden Pekşen, bu uçağın Ankara'ya geldiğini, bir binbaşının MİT'e gidip ihbarda bulunduğunu ancak kimsenin ilgisini çekmediğini savundu.

Pekşen, "Sözcü gazetesi, Cumhurbaşkanı'nın yerinin fotoğrafını yayınlamaktan dolayı soruşturmada. Bu soruşturma, tam bir organize suç örgütü işidir. Balyoz davasını sorgulayan, planlayanlar her kimseler, şimdi hangi hukuki sürecin içindeyseler, Sözcü gazetesine karşı yürütülen soruşturmayı yapanlar da aynı hukuki sürecin içinde olmalılar. Gazeteye yürütülen, çirkin, kumpas, bilerek yapılan senaryo, devletin kayıtlarıyla sabit olan bu iftira suçunun derhal sona erdirilmesini istiyoruz." diye konuştu.

İktidarın, 15 Temmuz'u, "bumerang olarak kullandığı"nı iddia eden Pekşen, bumerangın iktidara doğru dönmeye başladığını savundu.

Pekşen, bir pilot binbaşının 15 Temmuz'a ilişkin MİT'e ihbarda bulunduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: 

"Bu ihbarcı binbaşı KHK ile TSK'dan atılıyor, sonra KHK ile tekrar TSK'ya geri alınıyor. Kara Havacılık Komutanlığı iddianamesini hazırlayan savcı, 'Bu soruşturmanın ilk sorusunu, sorulacak olan şahıs budur, bunu sorgulayalım' diyor. Kendisine, 'MİT personelidir, soruşturulması izne tabidir. Soruşturma izni vermiyoruz.' cevabı veriliyor. Türkiye, bu kadar karanlık ve giderek karanlığa gömülen bu soruların arkasından, bu yargılamalarla gerçeğe varmayacaktır. Bu işin içinde iktidarın, iktidarda kalma ve rejimi dönüştürme gayretinin olduğu çok açıktır. Asıl yargılama süreci bundan sonra başlayacaktır. Siyasi ayak, bu yargılamanın birincil iddianamesinin konusu olacaktır."