İşte Ünal Aysal'ın o açıklamaları…

-Federasyona ihbarname değil bir hatırlatma bir durum tespitini içeren bir mektup gönderdik. Galatasaray'ın durumu belli, duruşu belli. Bunu federasyona bildirdik. Galatasaray'ın inceliklerini blirten parametrelerini bildirdik.

-Herkes şunu bilsin ki federasyon yöntimine güvenimiz ve saygımız sonsuz. -Federasyon başkanı gerçekten önemli gayretler verdi. Ben istiyorum ki 26 Ocak'ta

-Kamu vicdanını rahatsız etmeyecek, tatmin edecek bir karar verilmeli.

-Türk sporuna zarar vermeyecek yaptırımlar uygulanmalı.

Biz 26 Ocak'ta yapılacak genel kurulda neyin oylanacağını bilmiyoruz, bunu bilmek isterik. Fakat o günkü toplantı Aziz Yıldırım'ın mesajı yüzünden amacına ulaşmadı.

Aziz Yıldırım'da 58. maddenin kaldırılmasını istemiyor. Ben onun samimi olduğuna inanıyorum. Samimi değilse ciddi bir risk alıyor demektir. Ama bu açıklamayı keşke 1 ay önce yapsaydı. Neden yapmadı, bende buna bir anlam veremedim.

BİZ YASA DEĞİŞTİREMEYİZ

Biz yasalara saygı duyarız, değiştiremeyiz. Yasaları yasa koyucular değiştirir. Bütün kulüp görevlilerinin birincil görevi yasalara uymaktır.

Federasyon yasayı değiştirirse kendi yetkisi ile değişir ve sorumluluğunu üstlenir.  Eğer ben Federasyon başkanı olsam  Fenerbahçe'yi küme düşürecek bir karar almam. Eğer biz Fenerbahçe'nin yerinde olsaydık ne yapardık. Eğer gerçekten bu ülkedeki futbol sistemine ekonomisine zarar vereceksek.

-Biz dışarda kalalım derdik. Eğer Türk futbolu ve ekonomisi zarar görecekse biz dışarda oluruz. Ama şuda unutulmasın ki, bizim görevimiz Galatasaray'ın menfaatlerini korumaktır.

-Aziz Yıldırım'ın tutuklu yargılanması bence doğru değil. Ben insanların tutuksuz yargılanmasından yanayım.

Ben Aziz Yıldırım'ın yerinde olsam kendimi kulübümden soyutlar ve kendi mücadelemi verirdim.

-Kulüpler Birliği'nin ne işe yaradığını anlamış değilim.

İkinci kez toplantıya katıldım ama Kulüpler Birliği'nin neden biraraya geldiğini hala çözemedim.