Bordo-mavili kulübün son sayısında Cengiz Özbekir'in sorularını cevaplayan İmamoğlu başkanlık makamında Trabzonspor formasıyla objektiflere poz verirken futbol ve basketbola yönelik birbirinden çarpıca açıklamalarda bulundu.
İşte çocukluğunun hayali Trabzonspor'un kalecisi olmak olan İmamoğlu'nun 5 sayfalık röportajından öne çıkan bazı satırbaşları :
HAYALİM, ŞENOL GÜNEŞ GİBİ OLMAKTI
Çocukluğum kahramanı Şenol Güneş'ti… Ben ona hayranlığımla beraber kaleci oldum. Köyde sokakta, yaptığımız maçlarda kaleye geçen hep ben olurdum. Sonra kaleci olarak kaldım ve bu üniversite yıllarında ve görev aldığım takımlarda da böyle devam etti. Topa ayakla vurmak gibi bir hayalim hiç olmadı. Ama topu yakalamak gibi bir refleksim gelişmişti. Hayalim, Trabzonspor'un Şenol Güneş'ten sonraki kalecisi olup Avni Aker'e çıkmaktı. Ama siyasetçi oldum, bugün belediye başkanlığı koltuğundayım. Kısmet böyleymiş
FARUK ÖZAK'I TANIMAMIŞTIM
Şenol Güneş'e olan hayranlığımı herkes bilirdi. Bir gün Faruk Özak dükkanımıza geldi. Babam bana dönerek "Oğulum Faruk Özak'ı tanıyor musun ?" dedi. Ben de "tanımadım" deyince "tabii" dedi. Senin için bir tek Şenol Güneş var başka kimseyi tanımazsın. Ama senin takımının kaptanı işte bu beydir" diyerek Faruk Özak'ı bana tanıştırmıştı.
TRİBÜNLERE TİŞÖRT TAŞIDIM
Öğrenciliğimde, Trabzondaki seyirciye sırtımda çuvallarla tişört taşıdım. Çocukken futbola olan bu ilgim gençliğimde de devam etti. Adana'ya, Mersin'e, Ankara'ya maça giden üniversite yıllarında da Trabzonspor tribünleri ile irtibatını kesmeyen biriydim ben. Mesela İstanbulda üniversitede okurken sırtımda çuvallar dolusu beyaz tişört taşıyıp Harem otobüs garından Trabzon'a yollardım. Sotka'daki Affetmezler'e…Onlarda üzerine Trabzonspor arması koyup stad önünde satarlardı. Yani ben Trabzonspor için hamallıkta yaptım, öğrenciliğimde.
BAŞARIMIN KÖKÜNDE TRABZONLULUK VAR
İstanbul Beylikdüzü Belediye Başkanı olarak, başarımın önemli bir karakterini doğduğum şehir Trabzon'dan alıyorum. Benim mücadeleci karakterim, başarıyı isteyen karakterimin kökünde Trabzonluluk vardır, Trabzonsporluluk vardır.
31 YAŞINDA TRABZONSPOR'DA YÖNETİCİ OLDUM
Kısmet oldu 31 yaşında Özkan Sümer başkanlığındaki Trabzonspor'da yönetim kurulunda görev aldım. Sayın Özkan Sümer'in başkanlığı benim için gerçekten ciddi bir spor yöneticiliği okuludur diyebilirim. Ama ben yöneticiliği orada da bırakmadım daha sonra 3-4 arkadaşımla birlikte Trabzonspor'a basketbol takımını hediye eden kurucu isimlerden biri oldum. Takımımızın Spor Toto Basketbol Ligi'nde mücadele ediyor olması ve bunun ilk adımlarını 3-5 arkadaşımla birlikte atmış olmak beni her daim onurlandırır.
(sporx)
