Yanlış okumadınız… Onlar Dünya Kupası’nı kaldırdı. Onlar? Onlar: Trabzonspor… Onlar: Erdoğdu Anadolu Lisesi… Benim lisem… Boş derslerde futbol oynadığımızda bize kızan ve bizi sınıflara tıkan bir liseden, Dünya Kupası’na uzanan bir liseye… Herkesin emeği var. Sadi Tekelioğlu başta olmak üzere herkesin… Röportajımızda, 3 sporcu vardı. Aslan gibi, karakterli 3 sporcu. O kadar karakterliydiler ki; karakterleri, kupanın önünde yer alıyordu. İşte o keyifli röportaj…

-“ÇOCUKLAR KAVGA EDİYOR DİYE SINIF MAÇI DAHİ DÜZENLENMEYEN OKUL DÜNYA KUPASINI ALDI”

Yavuz Atalay: Erdoğdu Anadolu Lisesi’ne ekip halinde gittiniz değil mi?

Furkan Taş: Çoğumuz farklı farklı okullardaydık. Adem Hoca bizi arayıp bir okula topladı.

Yavuz Atalay: Adem Hocam, projeyi Erdoğdu Anadolu Lisesi’ne giderek mi başlattınız yoksa Erdoğdu Anadolu Lisesi olması bir şans mıydı?

Adem Cebeci: Ben Sürmene’de Beden Eğitimi Öğretmeniydim. Tayin istedim. Birinci sırada Erdoğdu Anadolu Lisesi’ni yazdım. Ve Erdoğdu Anadolu Lisesi’ni kimse istemedi. Şaşırdım. Niye diye sordum? Bana, “Burada çok kavga-gürültü olur. Öğretmenler burada sıkıntı yaşar. Öğretmenler buraya tayin olmaya korkuyorlar” cevabını verdiler. Ben okula gittiğimde oradaki çocukların sevgiye ve ilgiye ihtiyacı olduğunu gördüm. Yavuz sen de Erdoğdu Anadolu Lisesi mezunusun, sen de biliyorsun, daha önce okulda sınıflar arası müsabaka düzenlenmiyordu. Ben bunu da sordum. Neden düzenlenmiyor, dedim. Çocuklar kavga ediyor, dediler bana. Çok enteresandı. (Yavuz Atalay: Trabzon Lisesi sizin liseyi yenerek şampiyon olmuştu di mi?) Ben İstanbul’daki okulumda Türkiye İkincisi olmuştum. Bizi yenen takım, Trabzon Lisesi idi. Bizi yenip Dünya Kupasını kaldırdılar. Bu kupa benim hayalimdi. (Yavuz Atalay: Ekip çalışması ve birbirine olan güven de bu kupayı getirdi…) Evet. Hatta benim Furkan Taş ile şöyle bir anım var… Ben İdmanocağ’ından ayrılacağım son maç kalede Furkan vardı. Ben koymuştum ve yaşı küçüktü. Ve Furkan müthiş maç çıkarmıştı. Ben orada inandım ona. Daha sonra Furkan Ödemiş’i aldık. Sonra sonra, çocukların arkadaşları okulu tercih etmeye başladı.

-“YILDIRIM DEMİRÖREN BANA KUPAYI SORDU”

Yavuz Atalay: Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüştünüz… Yıldırım Demirören ile görüştünüz… O anlarda neler oldu? Neler hissettiniz? Mesela Federasyon Başkanı ile neler konuştunuz? Oradan başlayalım…

Furkan Taş: Bana söz hakkı verdiğinde kupanın sırrı ne diye sormuştu Yıldırım Demirören. Geçen yıl ikinci olduğumuzda talihsiz bir gol yemiştim. 1-0 yenilmiştik. Ve ben orada ağladım. O maçta demiştim ki, bu yıl döktüğümüz göz yaşları, bir dahaki yılın kupası olacak. Sayın Demirören bana kupanın sırrını sorunca bunu anlattım. (Yavuz Atalay: Başbakanla neler konuştun?) Başbakanla konuşamadım. Çiçek verebildim sadece. Geldi, çiçek verdim fotoğraf çekildik ve gitti. Programı vardı. (Adem Cebeci: Sayın Cumhurbaşkanı da bizi davet edecek. Öyle duyduk)

-“BAŞBAKANLIK UÇAĞINDA UYUDUK”

Yavuz Atalay: Başbakanlık uçağı ile Trabzon’a geldiniz.

Furkan Taş: Şöyle söyleyeyim… 11 Saat uçaktan sonra peşine 4 saat bir daha uçtuk. En son Başbakanlık uçağına bindik. İstanbul’dan Trabzon’a… Uçakta çok güzel uyudum (Gülüşmeler)… Uçak çok geniş ve rahattı. (Furkan Ödemiş: Ben de uyudum.)(Volkan Batman: Ben de uyudum.)

-“AVRUPA ŞAMPİYONU OLACAĞIZ, TAKIM HAZIR”

Yavuz Atalay: Cahit Hocam, ikinci başarınız antrenör olarak oldu. Bundan sonrası için neler düşünüyorsunuz?

Cahit Eyüboğlu: Bundan sonraki hedefimiz Avrupa Şampiyonası… Fransa’da düzenlenecek. Platini çok önem veriyor bu kupaya. O turnuva için de takımımız hazır. Onu da kazandık mı diplomayı asarız (Gülüşmeler)

-“BAŞBAKAN TALİMAT VERDİ”

Yavuz Atalay: Okul Sporları Federasyonundan ödülünüzü aldınız mı?

Cahit Eyüboğlu: Henüz ödülümüzü vermediler. Ancak Sayın Başbakan onlara (Milli Eğitim Bakanı ve Spor Bakanı) talimat verdi.

-“BİZE 4 SPORCUYU GERİDE BIRAKIN, DEDİLER”

Yavuz Atalay: Adem Hocam giderken Havaalanında bir sıkıntı oldu. Bazı sporcuları geride bıraktınız. Neydi orada yaşananlar?

Adem Cebeci: Federasyon yetkililerinin bize bildirmiş olduğu şey; ya İstanbul-İstanbul, Amsterdam-Amsterdam, Panama-Panama, Guatamala (Yavuz Atalay: Yürüyerek gitseniz daha iyi)(Gülüşmeler) ya da İstanbul-İstanbul, Mexika-Mexika, Guatamala… Tüm kafileyi aynı anda götüremediler. Sporcuları götürseler, bizi yönlendirecek olanlar gelemiyordu. Bizi aradılar, 4 tane daha sonra düşündüğünüz sporcuyu geride bırakın, dediler. Biz çok karşı çıktık ama başka seçenek yoktu. Özel uçak tutmaları gerekiyordu. O da çok maliyetliydi.

-“İLK KEZ BABAMI AĞLARKEN GÖRDÜM”

Yavuz Atalay: Ailelerinizi sorayım size biraz…

Furkan Taş: Uçaktan indiğim zaman annem ağlıyordu. Eve gittim. Sanki evin lideri benim.

Volkan Batman: Biz yurt dışındayken ailemizle fazla görüşemiyorduk. Uçaktan indiğimde direk ailemi gördüm. Annem ağlıyordu. O da beni yıktı. Bizimle gurur duyuyordu ailem. Hepimizin ailesi hepimizle gurur duyuyordu.

Furkan Ödemiş: Ben ailede Dünya Kupası’nı kaldıran ikinci çocuğum. Abim Trabzon Lisesi’nde Dünya Kupasını kaldırdı. (Yavuz Atalay: Sen baya, biz alışkınız-bize sorma, demeye getiriyorsun mevzuyu)(Kahkaha)(Cahit Eyüboğlu: Abisi de kendisi de golcü) Ben babamı ilk kez ağlarken gördüm.

-“HEYECANDAN HAKEMLERLE TÜRKÇE İLETİŞİM KURMAYA ÇALIŞIYORDU ARKADAŞLARIMIZ”

Yavuz Atalay: Müsabakalarda yaşadığınız enteresan bir diyalog oldu mu?

Furkan Taş: Yeteri kadar İngilizce bilmiyoruz ki ne konuşacağız (Gülüyor) İngilizcemiz little little (Gülüyor)

Furkan Ödemiş: Genelde tüm arkadaşlarımız hakemlerle Türkçe konuşmaya çalışıyordu maçın heyecanından (Kahkaha)

-“FURKAN’IN BİLEĞİ DÖNMESİNE RAĞMEN SAKAT SAKAT OYNADI”

Yavuz Atalay: Sakatlıklar ne durumdaydı hocam?

Adem Cebeci: Allah’a (cc) şükür sakatsız tamamladık turnuvayı. Sadece ilk ter antrenmanında Furkan Ödemiş’in bileği dönmüştü. Bişey var mı diye sordum Furkan’a… Furkan, doktora bile demiş ki, hocama bişey söyleme… Ayağında şiş vardı Furkan’ın ve bize bişey demedi. Bandajla oynadı. Gelirken uçakta gösterdi ayağını, felaket şişmişti.

-“MAÇIN SKORUNU RÜYAMIZDA GÖRDÜK”

Yavuz Atalay: Rüya gördünüz mü?

Furkan Ödemiş: Maçın skorunu rüyamızda gördük. Benim abim gördü. Maçtan 5-6 saat önce maçı 2-1 kazandığımızı gördü. Cahit Hocayı aradı, ona anlattı rüyasını. Maç 2-1 bitince de biz şok olduk.

-“ÖNCELİĞİM TRABZONSPOR’DUR”

Yavuz Atalay: Furkan, en az gol yiyen kalecisin. Sonunda kupayı da kaldırdınız. Neler söylemek istersin?

Furkan Taş: En az gol yiyen kaleci benim. 4 Gol yedim. 3’ü penaltıdandı. 4.cüsü ise final maçındaydı. (Yavuz Atalay: Var mı bir transfer teklifi?) Benim önceliğim Trabzonspor’dur. Trabzonspor olmazsa, hayırlısı derim.

RÖPORTAJIN TAMAMI FUTBOL EXTRA'NIN MAYIS SAYISINDA OLACAK!