Bir futbol takımının istikrarlı sonuçlar alması için kadroda fazla değişim yaşamaması ön koşuldur. Ne yazık ki, Trabzonspor son yıllarda bu konuda en sorunlu takımların başında geliyor.

Dün de sakatlar ve cezalılar nedeniyle farklı bir 11 sahada vardı. Bu sezon ilk kez birlikte oynayanlar vardı; (7 ay top oynamamasına rağmen) Bosingwa ve Douglas önde ise Fatih Atik ve Okay gibi...

Maçın kaderini tayin eden ikili ise Bosingwa ve Douglas oldu. Çünkü Bosingwa'nın savunmadan çıkarken kaptırdığı topta Douglas, rakibine zamanlama hatasından kaynaklı yaptığı faul sonrasında kazanılan penaltıdan Akhisar, 3 puanı alan taraf oldu. Akhisar'ın, oyuna agresif ve etkili başladığını gördük.

Trabzonspor'u kendi alanından çıkarmamak için yaptıkları pres ile rakibi hataya zorladılar. Yenilen gol ise yine her zaman olduğu gibi duran toptaki adam paylaşımı yetersizliğinden kaynaklandı. Atılan golde ise Muhammet'in takipçiliği ve becerisi vardı. İlk yarıda Trabzonspor adına en önemli ve belki de maçın kırılma noktası diyebileceğimiz pozisyon ise Yusuf'a ceza alanı içerisinde yapılan harekete hakemin neden penaltı vermediğini anlamak gerçekten çok zor. Yazık... 
İkinci yarı ise Trabzonspor'un ilk yarıya göre rakip alanda daha fazla gözüktüğü ve pozisyon ürettiğini gördük.

Marko Marin ve Muhammet, girilen gol pozisyonlarında başrol oyuncularıydı. Muhammet Demir, dün bir kez daha görüldü ki son yıllarda Fatih Tekke'den sonra Trabzonspor'un hücumda tarihe geçebilecek yetenekte bir isim. Topla buluştuğunda son derece etkili ve vuruş becerisi üst düzeyde. Bir parantez de Marko Marin'e açmak lazım. Bazı oyuncular var ki takımları için sahada olmaları çok önemlidir; Marin gibi.. Wesley Sneijder, Galatasaray için orta alanda ne ifade ediyorsa Marin de Trabzonspor için aynı şeyi ifade ediyor.