Gürkök’ün yazısı aynen şöyle;

ŞENOL GÜNEŞ’E DAİR…

Trabzonspor'da teknik direktör problemi vardır ve devam etmektedir.

Şimdi de 10-15 gün önce yönetim kuruluna rapor veriyor ve sorumsuzca yabancıların hepsini gönderin dediği futbolcularımıza bugün sahip çıkalım diyor.

Bu futbolcuların maliyeti 40 milyon lira. Atın gitsin demek ne kadar kolay! Sen 5 kuruşunu sokağa atar mısın Sayın Güneş?

3 yıl önce canından çok sevdiğini söylediği Trabzonspor ile TL değil, dolar değil, yükseleceğini hesap ettiği euro üzerinden 1.750 milyon euroya yaklaşık 4 yıllık sözleşme imzalamayı kabul ettiriyor Trabzonspor'a. Güneş, Trabzonspor'u mu canından çok seviyor, yoksa parayı mı?


Geçen seneki kadronun çoğunu küstürdüğün için futbolcuları elimizde tutamadık. Kazandığımız maçlardan sonra bile Şenol Güneş kendini ön plana çıkartmak, kendine hava vermek için, kameraların önünde 'İstediklerimi yapamadılar, istediğim kıvamda değiller' diyebiliyor. Bu arada futbolcuların moralleri bozuluyormuş, umurunda mıydı?

Bu takımın futbolcuları kötü mü? Sen oynatmasını beceremiyorsan kabahat kimin? Sapara'yı beğenmedin, Gaziantepspor'a kiraya verdirdin. Ve gördük ki Sapara Antep'i diplerden çıkartan adam oldu. Her maçta 90 dakika oynadı. Goller attı, attırdı.

Antep'in en kaliteli futbolcusu oldu. Sapara gibi bir futbolcuyu orta sahada kazandıramadın, bize de 'yabancıların hepsini gönderin' diyebiliyorsun.

'Sezon başında transfer edilen futbolcuların sorumlusu ben değilim' dedin. Peki kimdir transferlerin sorumlusu? Kesinlikle teknik direktörlerdir; ama sen böyle konuşarak, peşin peşin paçanı kurtarmaya soyunuyorsun.

Sen 'ben sorumlu değilim' derken, 'istemediğim futbolcuları aldılar' derken, özrün kabahatinden büyük olmuyor mu Şenol Bey?

Maden yöneticiler seni ciddiye alıp sana danışmadan futbolcular almışlarsa, senin istemediğin futbolcuları almışlarsa, onurlu bir şekilde neden istifa etmedin de işi karambole getirmek istiyorsun? Kabahatini yönetim kurulunun ve de futbolcuların üzerine atarak kendini aklamaya çalışıyorsun.

Ama bir noktada haklısın, sezon boyunca yöneticileri suçlayıp durdun. Onları taraftarların önüne attın, iyi de yaptın… Çünkü;

'Yoruldum, gücüm kalmadı' demene rağmen, gerek başkan gerekse ikinci başkan Nevzat Şakar, 'Aman Şenol Güneş, sen bize ne dersen de, yeter ki bizi bırakma' diye ağlaşıyorlar. Aslında kendini kıymete bindirmek için bu gibi varyasyonları yapmaktadır Şenol Güneş.


Yani senin onlara yaptığın bütün hakaretlere şükür dediler. 'Yoruldum, gidiyorum' dediğin anda güle güle demeleri gerekirdi sana.

Gidiyorum, diye kendini kıymete bindirdin. Dün de 'kalıyorum' dedin. Aferin, taktiğin başarılı oldu! Cuk diye oturdu!

Yaz boz oynamıyoruz Şenol Bey. Trabzonspor taktikçilerin, politika yapanların yeri değildir.


Böyle teknik direktörlük yapılmaz. Hem beni adam yerine koymadılar, transfer işlerine karıştırmadılar diyorsun hem de onurlu bir şekilde istifa etmiyorsun. Bu nasıl iştir Sayın Güneş?


Benim Güneş ile alıp vereceğim hiçbir şey yoktur.

Biz bu kulübü bu şekilde yönetmedik. 1972 yılından 1978 yılına kadar 4 şampiyonluğa imza atan yönetim kurulunun içindeyim. Ve de başarılı bir yöneticilik yaptığımı söylerim.
Bana senin gibi bir teknik direktör böyle asılsız suçlayıcı sözler söyleyecek ve ben o teknik direktörle çalışmaya devam edeceğim. Mümkün değil.

Trabzonspor çok yanlış işler yapıyor çok. Böyle kulüp yönetilmez. Size devamlı hakaret eden bir kişiyi nasıl tutarsınız bu takımın başında? Bu tavırlarınızla Trabzonspor'a çok büyük zarar veriyorsunuz sayın başkan ve yöneticiler.