İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nin söz konusu dava ile verdiği kararı değerlendiren Baro Başkanı Şentürk, "İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi kamuoyunda şike davası olarak bilinen dosyanın kararını verdi. 5 maçla ilgili suçun işlendiği noktasında karar verdi. Bunlardan 4 tanesi şike 1 tanesi teşvik. Tabi bu olayda Trabzonspor yöneticileriyle alakalı olarak beraat kararı verilmişti. Bu aşamadan sonra artık şike tahkim ve etik kurulunun dediği gibi sahaya yansımamıştır. Kararın da bir geçerliliği kalmamıştır. Ceza mahkemesi kararları kesinleşmeden icra edilemezler. Ancak önemli bir tespittir. Yargıtay kararı onaylarsa artık burada bahsi geçen kişiler bir daha yöneticilik yapamayacaklar ve hapis cezaları ile ilgili infaz sürecine başlanacaktır" dedi.

Kararın kesinleşmesi durumunda özellikle şikenin sahaya yansıdığı ortaya çıkacağını kaydeden Başkan Şentürk, “Gözden kaçan bir konu var. Bilindiği üzere 6 bin 222 yasa uyarınca şike ve teşvik soruşturmasıyla ilgili dava açılanlar veya soruşturulanlar gereği otomatik olarak seyirden yasaklanma kararı mevcuttur. O açıdan mahkeme kararında özel olarak hüküm giyen bu kişilerle alakalı olarak yasa gereği otomatik gelen seyirden yasaklama kararıyla ilgili kaldırılması yönünde bir karar tesis etmediği sürece bu karara ilgili süreç tamamlana kadar ceza alanların seyirden yasaklanma kararıyla ilgili tedbir kararı devam edecektir. Maçlara girebilir, yöneticilik yapabilir gibi haberlere rastlıyoruz. Mahkemenin gerekçeli kararına bakmak lazım. Eğer mahkeme şike ve teşvikten ötürü ceza verdiği kişilerin seyirden yasaklanmasıyla ilgili olarak bir karar oluşturmadığı üzere bunlar hakkındaki seyirden yasaklanma kararı devam edecektir. Ceza hukuku açısında ceza vermek zordur disiplin hukuku açısından küçük bir şüphenin varlığı halinde ceza verme imkanı bulunmaktadır. Bu açıdan kararın kesinleşmesi durumunda özellikle şikenin sahaya yansıdığı ortaya çıkacaktır. Bu durumda Trabzonspor 2010-2011 yılı ile ilgili olarak şampiyonluğun tescil edileceği Futbol Federasyonu kararıyla kaldırılmasını kendisinin şampiyon ilan edilerek kupasının verilmesini talep edebilecektir. Ancak bu karar kesinleşmediği sürece yapılan tespitle ilgi UEFA tahmin kurulunun da Türkiye ile ilgili bir yaptırım alabilme kararı vermesi ve bu kararı alabilmesi gündemdedir. Bu hususlar dikkate alındığında Türk hukuku açısından ilk defa düzensizlik ve şikenin önlenmesiyle ilgili kayda değer bir karar alınmıştır. Bundan sonra sporla alakalı olarak daha düzenli, daha düzgün, saha sporun amacına ve özüne uygun uygulamaların olacağı artık gözden kaçmamalıdır. Bundan sonra yapılması gereken spor kulüplerine seçecek olduğumuz yöneticilerin daha nitelikli işi daha iyi başarabilen, becerebilenler olabileceğini düşünerek seçmek lazım" dedi.