Spor Toto Süper Lig'de normal sezonun tamamlanmasının ardından gözler Süepr Final'e çevrildi. Şampiyonluk ve Avrupa kupalarına gidecek takımların belli olacağı 12 maç öncesinde Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş ve Beşiktaş Teknik Direktörü Tayfur Havutçu bir araya geldi.

Lig TV'de canlı olarak yayınlanan Süper Final - Süper Buluşma adlı programda dört büyük takımın teknik direktörü açıklamalarda bulunuyor.

"4 TAKIM DA BİRBİRİNE ÇOK YAKIN"

Programda ilk olarak söz alan lider Galatasaray'ın teknik direktörü Fatih Terim, "34. haftaya gelinceye kadar 6 hafta kala, Galatasaray'ın şansı ne kadarsa, play-off'un sonuna kadar da şans o kadar. Süper Final'de ara açılabilir, ara kapanabilir de. Ben olayın tarifini böyle yapıyorum. Puan kısmı dışında bu güven, takım adına oynanacak maçlar öncesi konsantrasyona yardımcı olan bir duygu. 14. haftada liderliği alıp 20 hafta götürmüşüz. Bu önemli bir şey, kolay değil" diye konuştu.

Daha sonra sözü alan 2. sıradaki Fenerbahçe'nin teknik direktörü Aykut Kocaman ise, "Dört takım da kapasite olarak bakılırsa, birbirine çok yakın takımlar" derken bütün maçların ortada olduğunu ve her sonuca açık olduğunu söyledi.

"PUAN KAYIPLARIMIZ HİÇBİR ŞEKİLDE KAPATILAMAZ"

Kocaman'dan sonra sözü devralan Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, sezon boyunca takımının oyununun ve topladığı puanın kendisini tatmin etmediğini söyledi. Mazeretler sayabiliriz diyen Güneş, "Şu aşamada aldığımız 56 puan var. 68 puan bile bizim için başarı olamazdı. Bu sene sıkıştırılmış bir lig içerisinde Trabzonspor'un zararı daha fazla oldu. Örneğin Biz Galatasaray maçında iyi oynadık ama karşılığını alamadık. Dün de berabere kaldık. Sonuç alamadık. 11 tane beraberliğimiz var. Orduspor düşmemeye oynarken 12, bizim ise zirveye oynarken 11 beraberliğimiz var. Ayrıca sahamızda, deplasmanlardan daha çok mağlubiyetimiz var. İyi oyuncularımız var ama verim alamadık. Bu konuda kendimizi de eleştiriyoruz. Puan kayıplarımız hiçbir şekilde kapatılamaz" diyerek kendisi ve ekibini eleştirdi.



"SÜREÇTEN EN ÇOK BEŞİKTAŞ ETKİLENDİ"

Beşiktaş'ın teknik direktörü Tayfur Havutçu ise, geçen sezon da Schuster'den sonra görevi aldığını belirterek, geçen sezonki gibi camianın yüzünü kara çıkarmamak için çalışacağını ifade etti. Geçen sezon Türkiye Kupası'nı kazandıklarını hatırlatan Havutçu, "Sonra Türk futbolu bir tramva yaşadı. Bu süreçten herkes etkilendi ancak Beşiktaş'ın saha içinde daha çok etkilendiğini düşünüyorum. Bir takım teknik direktöründen ve futbol şube sorumlusundan ayrı kalıyor. Carvalhal göreve geldi. Sonrasında yeni bir yönetim. Biz Süper Final'i bir fırsat olarak görüyorum. Yaşanan sıkıntılı süreci burada unutturabiliriz. Her hafta her şey olabilir. Futbolcularıma inanıyorum. Özelliklte bu süreçte iyi şeyler yapacağımızı düşünüyorum. " diye konuştu.

"FLORYA DÜZELMEDEN GALATASARAY DÜZELMEZDİ"

İkinci kez sözü devraldığında ilk olarak Beşiktaş'ın yeni teknik direktörü Tayfur Havutçu'ya başarılar dileyen Fatih Terim, Galatasaray kötü olmasa bizi neden göreve çağırsınlar? Bence büyük kulüplerin mazilerinden gelen bir refleksleri var. Kötü durumlarda camia olarak tepki veriyorlar. Biz o tepkiyi aldık. Bu aşamada taraftarımız bizim çok yanımızda durdu. Başlangıçta bir takım tatsızlıklar oldu. Florya'da olan arkadaşlarım, yardımcılarım ve oyuncularımla birlikte güzel bir takım oyunu sergiledik. Odak noktasdı Galatasaray'ınm kötü durumdan çıkmasıydı. Teşhis kondu, tedavisi de giderildi. Çabuk toparladık. Bu arada oyuncularımızla birlikte geçen yılları unutturduk. Bu sürecin büyük bir bölümünü iyi oynama isteğiyle pozitif bir şekilde geçirdik. Baktığınızda biz 9 oyuncu takıma kattık. 10'uncu oyuncusu saymıyorum, o genç. 16-17 ismi ise gönderdik." dedi.

"Florya düzelmeden, Galatasaray düzelmezdi" diyerek önemli bir teşhiste bulunan tecrübeli çalıştırıcı, " Yönetimimiz sağolsun bize bu yetkiyi tanıdı. Florya kendine geldikten sonra diğer sorunların üstüne gitmek kolay oldu. Şu aşamada ne derseniz kolay sayılır. Kazandıktan sonra konuşmak kolay derler." diyerek bu sezonki başarının temelinde Florya'daki atmosferin değişmesini gösterdi.

"LUGANO, NİANG VE SANTOS'U ARADIK"

3 Temmuz sabahı başlayan şike soruşturmasının futbol ailesi adına sıradışı bir dönem olduğuna vurgu yapan Fenerbahçe'nin çalıştırıcısı Aykut Kocaman, "Olayların göbeğindeki takım Fenerbahçe oldu. İsimlendirmek doğru mu bilmiyorum ama örnekleme yapmak adına, 2 Temmuz'da Andre Santos'u göndererek Reto Ziegler'i almak bir güç gösterisidir. 4 Temmuz'da böyle bir şey yaşanırsa durum farklı algılanır. Oyuncularımızın gitmesi bizi kötü etkiledi. Şu anda atlatıldı demek büyük bir iyimserlik olur. Önümüzdeki dönemlerde bile etkisini göreceğiz. Attığımız ve yediğimiz gollerde ciddi etksini gördük. Lugano, Niang, Santos'u aradık" dedi. Lige takım savunması olarak güçlü başladıklarını ifade eden Kocaman, ilerleyen dönemlerde defans hattında sıkıntılar yaşadıklarını ve çok gol yediklerini belirtti. Başarılı teknik adam, temel sorunlarını ise 34 maçta 34 gol yemek olarak gösterdi.

"GİDEN TÜRK OYUNCULARIN YERİNE YENİSİNİ KOYAMADIK"

Şike sürecinde asıl mağdurun kendileri olduğunu söyleyen Şenol Güneş ise, "Olayların içinde yoken, olyların içine girdik. Lig bitmiş, Avrupa'ya gidememişsiniz. Bunun sonucunda oyuncularımızı da kaybettik. Takımın iskeleti bozuldu. Oyuncu transferleri çok yanlış. Bosman kuralı bence çok yanlış. Dünya'da ve Türkiye'de durum aynı. Kaybettiğimiz Türk oyuncuların yerine yenisini koyamadık. Çünkü daha iyileri yok. Lig planlarımızı farklı yaptık, sezonu erken açtık. Her türlü şartlarımızı ayarlamamıza rağmen işin akışına giriyorsunuz. Pazar oynayıp, çarşamba oynuyorsunuz ve her an durum değişiyor. Maç tarihlerini bilimiyorsunuz. Lig birincisinin Şampiyonlar Ligi'ne gitmesi kesindi sonra durum değişti. Kendi sahamızda kayıplarımız oldu, bu doğru. Takım savunmasında ciddi sıkıntılarımız vardı. Şampiyonlar Ligi'nde savunmayı iyi yaparken, ligde hücuma döndük ve ayak uyduramadık. Bu takımla daha iyi işler yapabilirdik. Rakibi yormak zorundasınız. Kaybetseniz bile rakibi bunaltmanız lazım. Son 4 haftada kayıbımız daha az olsa, her şey farklı olabilirdi" diye konuştu.

"EKSİLERİMİZİ BİLİYORUZ"

UEFA Avrupa Ligi'ndeki başarılı sonuçların lige niye yansımadığı sorulan Beşiktaş Teknik Direktörü Tayfur Havutçu, "Avrupa kupalarında Türkiye'ye puan kazandırdık. Ligde maksimum 20-22 puan daha fazla toplamamız gerekiyordu. Avrupa maçlarında daha iyi oynadık. Eksiklerimizi iyi biliyoruz. Şimdi elimizde bir fırsat var. Bu fırsatı avantaja çevirmek istiyoruz" diyerek geleceğe umutlu baktığını ifade etti.

devamı 2.sayfada...

"EBOUE'Yİ ALDIK DİYE DAYAK YİYORDUK"

Sezon başında takıma katılan isimlerin büyük verim verdiği hatırlatılan Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, "Transfer bir takımın en önemli özelliklerinden biri. Zaman zaman hepimiz hata yapabiliyoruz. Bu sene doğru işler yaptığımıza inanıyoruz. Bu sene en az yabancıyla biz oynuyoruz. Bizim yanlış yapma sıkıntımız yok. Bütün arkadaşlarımız bize yardımcı oldu. Herkese teşekkür ediyoruz. Eboue'yi aldık diye dayak yiyecektik. Bonservis bedeli nedeniyle eleştirildi" diye konuştu.

"Felipe Melo ile ilgili durumları biliyorsunuz Gönül isterdi ki hiç olmasın. Onlar da tatlıya bağlandı" diye konuşan tecrübeli çalıştırıcı, "Elmander biz gelmeden alındı. Çok iyi bir iş yapıldı. Arda'nın gitmesi ise sürpriz oldu. Ligin başlamasında 45 gün rötar olunca, Arda ile oynayacağımızı düşünürken, Arda ayrıldı. Bu bizim için önemli bir kayıptı. Arda'nın yuvası burası. İstediği zaman buyursun. Orada iyi gözüküyor. Ancak benim için ayrılması üzücü oldu. Sonra Riera geldi. Bazısı iyi, bazısı kötü performans verecek. Herkesin iyi dediği transfer bile kötü çıkabilir. Aşı bazen tutmuyor. Bir parantez de kalemize açmak lazım. Kalemizi de sağlama aldık. Galaatsaray son dönemde çok fazla kaleci değiştirdi" dedi.

"REYES VE FORLAN'I BEN İSTEMEDİM"

Atletico Madrid'ten transfer edilen Ujfalusi'nin bonus olarak geldiği iddialarına da değinen Terim, "Ujfausi her yerde oynayabilen bir isim ve o en ucuzu. Reyes ile Forlan olmayınca, ki başkanımız bizim ısrarımızla gidip el sıkıştı. Forlan ve Reyes'in istememeleri üzerine iş başka yöne döndü. Sonra rakamlar artınca ben istemedim. Selçuk'un transferi öncesinde ben Amerika'ya gitmiştim. Onu almakla çok önemli bir iş yaptık. Trabzonspor'a da buradan teşekkür ediyorum. Çok karakterli bir oyuncu. Bence Taffarel de Hasan Şaş da, Ümüt Davala da ve Scott da bizim için iyi transfer. Transfer hepimizin kullanması gereken bir şey. Oyuncu da bizden memnun olmayabilir" diyerek sözü Aykut Kocaman'a devretti.

"YENİLMEZLİK SERİSİ BASKI YARATMAZ"

Son iki sezonda kendi sahasında mağlup olmadıkları hatırlatılan Fenerbahçe'nin başarılı çalıştırıcısı Aykut Kocaman, "Kazanma serisi dönemlik bir şey. Olumlu da, olumsuz da olsa bence durum aynı. Şimdi 3 büyük takıma kendi sahamızda oynayacağız. Yenilmezliği korumanın ötesinde bir duyguya sahibiz" dedi ve yenilmezlik serisinin üzerlerinde baskı yaratmayacağını iddia etti.

F.BAHÇE'NİN BİR ÇOK MAÇINDA HAKEM ETKİ ALTINDA KALIYOR"

Programın sunucusu Şansal Büyüka'nın "Trabzon'da futbolcular üzerine baskı İstanbul'dan daha fazla" sözüne cevap veren Şenol Güneş, "Futbol her yerde aynıdır. Trabzon'da nasıl biliyorum ama İstanbul'da bilmiyorum. Trabzon için futbol her şey demek. İşinden ve evinden daha önemli. Futbolu seven oyuncu için Trabzon çok güzel bir yer. Beklentiler büyüdükçe baskılar da büyüyor. İlk geldiğimdeki sorunlarla şimdiki sorunlar çok farklı. Aldığınız iyi sonuçları daha sonra arttıramazsanız sorun büyüyor. Geçen sene daha iyi durumdayık ve bu sene bunun baskını yaşadık. Bir de yanlış anlaşıldım. Sahaya atılan olayları hiçbir taraftar kabul etmez. Trabzon'da da İstanbul'da da. Ben bunu anlatmaya çalıştım. Kimse bunlardan mutlu olmaz. Fenerbahçe'nin sahasında baskı hakemi de etkiliyor. Trabzon'da bu olmuyor. Dolmababahçe de önemli ancak baktığınızda Galatasaray ve Fenerbahçe'deki baskı diğer stadlarda olmuyor. Taraftar takıma sesi ve sevgisiyle katkıda bulunmalı. Fenerbahçe'nin başarısı tabii ki var ancak bir çok maçta hakem de çok etkide kalıyor ve Fenerbahçe kazanabiliyor. Yanlışlarımızdan kaçınmalıyız. Volkan bir maçta kırmızı kart görmesi gerekirken sarı kart gördü. Daha sonrasında ben ona sarı kart gördü diye ceza verdim" diye konuştu.

Futbolda şiddet konusunda söz alan bir diğer çalıştırıcı Aykut Kocaman ise, "Zaman zaman öz eleştiri yapmamız gerekiyor. Sözlerimizin ne kadar arkasında duruyoruz? Şiddet şiddeti doğuruyor. Şiddet asla marifet değildir. Buradan geri dönüş olur mu? Bence olmalı" diyerek artık spor sahalarındaki şiddeti sonlandırmak gerektiğini söyledi.

"YERLİ YABANCI AYRIMI YOK"

Beşiktaş oyuncularının maç seçtiği iddialarına cevap veren Tayfur Havutçu ise, "Maç seçmelerine katılmıyorum. Lig maçı da, Avrupa maçı da, kupa maçı da aynıdır. Özellikle derbilerde ben takımımın iyi oynadığını düşünüyorum" dedi. Yerli ve yabancı oyuncular arasında ayrım olduğu konusuna da değinen Havutçu, "Yerli yabancı ayrımı bizde yok. Lider takımı ağırlayacağız. Beyaz bir sayfa açıyoruz. Taraftarlardan isteğim pozistif enerjiyle takımın arkalarından olmalarını istiyorum. Onların enerjisine ihtiyamımız var" derken; Galatasaray'ı en iyi şekilde ağırlayacaklarını söyledi.

"TRABZONSPOR, BURAK'IN AYAĞINA BAKMIYOR"

Burak Yılmaz hakkında konuşan Şenol Güneş, "Trabzonspor Burak'ın ayağına bakmıyor. Burak sadece Trabzonspor'un bir oyuncusu. Bu her oyuncu için geçerli. Bu duruma kendisi geldi. Burak yetenekli bir oyuncu. Kendisini geliştiriyor, biz sadece yardımcı oluyoruz. Bizim temel hedefimiz
her oyuncusu geliştirmek ve oynatmak. Belki Burak'ın daha önceki başarısızlıkları lehimize oldu. Burak'ın insanı yönü, aile yapısı ön planda. Burak'ın yeteneği oldukça fazla. İlk geldiği gün 'Kendi fiziğini iyi kullanırsa Avrupa'da bile çok öneli yerlere gelir' dedim. Burak daha eksik. Şu anda
başarısı gelişimini engelliyor. Eksiğini gidermek için zaman bulamıyor. Benim için Burak'ın attığı gol değil, oynadığı oyun çok önemli. Her gün bir takım değişiklikler yapıyorsa; benim için önemli olan o" açıklamasında bulundu.

"YABANCIMIZ ÇOK FAZLA, AZALTMALIYIZ"
Büyüka'nın Tolga Zengin'in 34 maçta da 90 dakika oynadığını hatırlatması üzerine Şenol Güneş, "Tolga yaşadığı baskıyı aştı. Onur da bizim için iyi bir kaleci. Şu an baktığınızda, 'Neden Onur oynamadı?' diyebilirsiniz. Aynı şeyi Tolga için de diyebilirsiniz. Onur uzun süre olmadığı için oynatmadık. Kupada oynatacaktık ama elendik. Tolga'dan da Onur'dan da memnunum. Onur'un sakatlığından sonra Tolga kötü oynasa, onu da kaybedebilirdik. İkisinin de karakterleri çok iyi." diyerek file bekçilerine güvenini gösterdi. Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, yardımcısını Arjantin'e yollamasıyla ilgili olarak ise, "Bakılması gereken bazı oyuncuları vardı. Şu an transferlerle ilgili yorum yapmıyorum. Biri giderse kulüp kazanır ama biz kaybettik. Yabancımız çok fazla, azaltmak durumundayız. Türkiye'denalamazsak dışarıdan alacağız" dedi.
Tafur Havutçu'nun da "Bizim 13 oyuncumuz var" demesi üzerine araya giren Şenol Güneş, "Beşiktaş ile yabancılardan kurulu takımlarla maç yaparız" diyerek olaya esprili bir yaklaşımda bulundu.

"MANİSA TARAFINDAN YANLIŞ ANLAŞILMA VARSA..."

Manisaspor deplasmanında kaleci Muslera'nın penaltı kullanmasının ardından aldıkları eleştiriler hakkında konuşan Fatih Terim, "Düşmüş bir takımdan ve 3-0 olmuş bir oyundan bahsediyoruz. Ayrıca bütün yabancıların gol atması bir durumu var. 2000 yılında Ali Sami Yen'de son maçta Taffarel'e penaltı attırmadım. Şimdi bunu saygısızlığın öteesine de götüren var. Dün akşam uçakta olmamız iyi oldu. Biz takım olarak saygılı ve hoş görülüyüz. Aynı şeyi karşıdan göremiyoruz. Malesef kendi içimizden top oynadığımız oyunculardan da bu eleştirilerin gelmesi üzüyor. 90. dakikada kaleci gidip kornerde kafa atmaya gidince kimse laf etmiyor. Hiç yakışmadı tamam da, ne yakışmadı? Neyi yanlış yaptık? Oyun 3-0, küme düşenle alay mı ettik? Bunu söyleyenler neden olduğunu söylemiyor. Anlatın bir de onu bilelim. O takım daha önce düşmüş. Biz her takıma saygılı olduğunu söylüyoruz. Bugün gol krallığına giden kaleciler görüyoruz. Bunu alıp haber yapıyorsunuz. Eğer siz bir şey bulmak isterseniz, bulursunuz. Diyorum ya iyi ki uçağa bindik. Son dönemde bazı kurumların ve arkdaşların böyle durumu var. Florya'da kanlar, olaylar gibi şeyler de duyduk. Bir tanesi devletin kanalı. Bir tane çıplak kafalı adam. Zaman zaman konuşuyoruz ve Galatasaray Kulübü'ne büyük bir iş düşüyor. Ulaşılması kolay olunca duruş sergilemek gerekiyor. Saygı ve hoşgörü çok önemli. Hiç hoş görülü değiliz. Sabırları zorlamamk lazım. Biz de azmızdan çıkacaklara dikkat edeceğiz. Diğer arkaşlar da edecek. Bir yere varacaksak, hep beraber varacağız. Küme düşmüş bir takıma, meslektaşıma böyle bir şey yapmam mantıklı mı? Benim söylediklerimi bir kaç kişi alıyor. Daha fazla açmıyorum. Her hafta bu durum istikrarlı bir şekilde devam ediyor. Manisa tarafından yanlış anlaşılma varsa özür de dilerim, dilmeye de hazırım. Ben fazla gitmeyin, bu tarafta oynayın diyen bir adamım. Meslektaşlarımı düşünürüm. Böyle bir çok maç söyleyebilirim. Bir sene sonra Galatasaray'ın oyuncularının hepsinin gol attığının hatırlanmasını istedik." sözleriyle eleştirilere sert cevap verdi.

"EMRE KONUSUNDA NEDEN ELEŞTİRİLDİĞİMİ BİLMİYORUM"

Büyüka'nın Emre Belözoğlu'nun son durumunu sorması üzerine konuşan Aykut Kocaman, "Biz olayların her zaman karmaşa, kriz haline gelmesini seviyoruz. Bizi besleyen yapı bu. Tamamen bakış açım performans üzerine. Kimse için başka türlü düşünmüyorum. Emre'de buradaki oyunculardan bir tanesi. Bana Emre'yi anlatanlardan daha çok onu tanıyorum, biliyorum. Beni bu konuda neden eleştirdiklerini bilmiyorum. Emre ile ilgili performans eleştirilerin haklı tarafı vardı. Olayın başka taraflara çekilmesi ayıp. Bel altına kaçan eleştiriler var. Başkana bağlanıyor durum. Bunları söyleyenler hakaret ediyor. İnsanlarda ayıp duygusu kalmadı. Piyasamız, insanımız, biz buyuz. Kim ne diyorsa önemsemiyoruz." diye konuştu.

"BORÇLAR SİZİN SUÇUNUZ"

Canlı yayında Şenol Güneş kulüplerin durumunu anlatırken, "Çok fazla para harcarsanız, çok fazla borcunuz olur. Bu sizin suçunuz. (Gülerek)" ifadesini kullandı. Fatih Terim ise konuya "Oturup yeni kararlar almalıyız. Endüstriyel futbol diye bir şey gelişti. Bunları yakalayamazsak, dışarıda kalırız. Uzmanların olayın içine girmesi gerekiyor. Değişim zorunludur. 2012 yılına geldiğimizde dört büyük antrenörü bunları mı konuşmalı? Böyle bir ortamda futbola nasıl yön vereceğimizi düşünmeliyiz. Bugün akşam üzeri yemekte maç tarihimiz belli oluyor. Hala bir takım sorunlar. Artık geriye dönmeden önemli bir vizyon ortaya koymalıyız. O toplantıya da üzerimizdeki forma renklerini çıkararak girmeliyiz" sözleriyle ortak oldu.

"NEDEN 6 YABANCI VAR?"

Aykut Kocaman yabancı sorunuyla ilgili olarak, "Yabancı konusu var ortada. Yine bir takım bir şeyler konuşuluyor. Ne olacak? Neden 6 yabancı var biliyor musunuz? Neden serbest bırakılmıyor, neden yasaklanmıyor? Oturup bunları konuşmalıyız" ifadelerini kullandı. Fatih Terim ise "Herkesin ekibi transfer çalışması yapıyor. Ancak biz seneye kaç yabancı ile oynayacağımızı bilmiyoruz" dedi.

"MANCHESTER CITY BİZİMLE OYNAMAK İSTİYOR"

Fatih Terim canlı yayında önümüzdeki sezonun planlamasını yapamadıklarını savunarak, "Hepimize yeni sezon öncesi teklifler geliyor. Manchester City bizimle oynamak istiyor. Güney Afrika'da para kazanacağımız bir turnuva var ama cevap veremiyoruz" açıklamasını yaptı.

"YEDEKLER MAÇ İZLİYOR"

Başarılı teknik adam ayrıca maç içerisinde oyuncuları ısınmaya gönderdiği zaman maç izlediklerini belirterek, "3 tane yedek oyuncunun ısınmasıyla ilgili kural var. Ne zaman ısınmaya göndersek futbolcular reklam panosuna yaslanıp maç ısınıyor. Neden fizikçimiz gidip orada onlara yardımcı olmuyor. Avrupa'da durum böyle. Bunları oturarak konuşalım. İnsanların görüşmesinde bir şey olmaz" dedi.

"FUTBOLU KULLANIYORLAR"

Süper Final'de seyircilerin deplasmana götürülüp götürülmemesiyle ilgili olarak, dört büyük takım teknik direktörü 'seyirci olmalı' açıklamasını yaptı. Konuyla ilgili Şenol Güneş, "Biz Fenerbahçe maçında tarihi bir olay yaşadık ve Centilmen Lig'de geri kaldık. Şimdi Fenerbahçe deplasmanına gitsek yine olay olabilir. Bu yıl böyle kapanabilir. Gelecek yıl, oturulup daha ağır cezalar hazırlanır" dedi.

Fatih Terim, "Bir grup futbolu kullanıyor. Bugünkü ortamda, bu çok basit. Hafta içerisinde çıkan bazı haberler, olaylar, soruşturduğunuz zaman nereden geldiğini görüyorsunuz. Amatörden, en üst seviyeye kadar insanlar bulunduğu kulübü ve futbolu kullanıyor. Sorun buradan kaynaklanıyor. Futbolun bu insanlardan kurtulması gerekiyor.

"PLAY-OFF'A KARŞI OLDUĞUMU SÖZYLEDİM"

Aykut Kocaman, "Sezon başlarken play-off'a karşı olduğumu söyledim. Bu sözümün arkasındayım. Ancak bugün maçları görünce heyecanlandım. Futbolsever olarak içimden geçen de bu" dedi.

Tayfur Havutçu, "6 haftalık periyotta, futbola ilgi artacak. Temmuz'dan bu yana yaşanan sürecin iyi bitmesine vesile olacaktır" diye play-off ile ilgili görüşlerini dile getirdi.

Şenol Güneş, "Karara uymak zorundayız" derken; "Şu aşamada Süper Final'in süper maçlar şeklinde geçmesini istiyorum. Sahada her şeyin en üstüne çıkmalıyız. Bu gerçekleşirse mutlu olurum. Fenerbahçe sahasıdna kaybetsin isteriz. Futbol bir heyecandır. Bunun için oynayacağız. Onlar nasıl bizi yenmeye geliyorsa, biz de yenmeye gideceğiz. Her maç iyi oynamalıyız. Bu maçlarda güzel futbol olursa seyirci de memnun kalır" açıklamasını yaptı.

"ABDURRAHİM ALBAYRAK BU DURUMU NASIL KALDIRACAK?"

Fatih Terim ise "İstikrarlı bir şekilde duruma karşı olduğumu söyledim. Artık buna gerek yok. Çıkıp elimizden geleni yapıp güzellik katmalıyız. Bu kadar puan farkı bir takımı şampiyon yapmadığı kesin. Bu şimdi daha da heyecan katacak" derken; "Buradan can yoldaşım olan Abdurrahim Albayrak, bu durumu nasıl kaldıracak? Bunu da merak ediyorum. Tansiyon sorunu beni endişeye sürüklüyor" ifadelerini kullandı.