Trabzonspor taraftarları, futbolda yaşanan şike süreci ve adaletsizliğe tepki amacıyla İstanbul'da Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) binasına yürüdü.

Trabzon Federasyonu başkanı Dursun Çağlayan burada yaptığı açıklamada, Süper Lig'de 2010-2011 sezonunda şampiyonun kendileri olduğunu iaçıklayarak, şampiyonluk kupasının kendilerine verilmesi için mücadelelerinin süreceğini vurguladı.

Çağlayan'ın açıklaması şöyle "Yürüyüşler, insanların taşan sabrının, biriken toplu tepkilerinin; demokratik platformdaki en haklı izdüşümleridir. Yolunda gitmeyen bir takım şeyleri durdurmak için bir çağrı, toplumsal bir manifestodur yürüyüşler. Neticede her adım, ileriye doğru atılmış bir adım değil midir?

Trabzonsporlular da bu haklı ve demokratik tepkiyi, gittikçe rotasından uzaklaşan Türk Futbolu ve zedelenen adalet olgusunu onarım için, İstinye’de omuz omuza yürüdü. Bu yürüyüş, hayranlık uyandıracak ölçüde büyük ve değerli bir yürüyüştü; zira hiçbir fazilet, adalet kadar büyük olmaz. Trabzonsporlular, bu bağlamda Türk Futbolunda örnek bir davranış ve ilkeli bir duruş sergilediler.


Defalarca tekerrür etmiş tarihsel bir gerçektir, “Mutlak güç mutlaka yozlaşır.” Fenerbahçe, Aziz Yıldırım döneminde mutlak bir güç devresi yaşadı ve bunun zaruri neticesi olarak, kaçınılmaz bir şekilde yozlaştı. Kazanmak için dönen gözü, artık her yolu mubah gördü. Şampiyon olma hırsları, vicdanlarının adil olma çağrısını karanlığa boğdu, çamura bastırdı. Fakat hesap edemedikleri bir gerçek vardı: Sonunda bütün kirli şikeler gün yüzü ve adalet de er geç yerini bulur.

Elbette futbol kazanmak için oynanır. Bundan daha tabi ne olabilir?  Fakat kazanmak için kapalı kapılar ardında, futbolla şike ve şaibeyle yoluyla oynanmaz, oynanamaz! Bu hukuken suçtur, etik olarak ayıp ve inanç bağlamında da günahtır; ahtır, taşınamayacak kadar ağır bir vebaldir! Değil mi ki adaletin olmadığı yerde ahlak da olmaz. Vicdanlar gibi aynalar da kararır o noktadan sonra.

Bizim yürüyüşümüz herhangi bir infiale ya da o kabil bir ayrımcılığa gebe bir yürüyüş değildi. Esasen ne herhangi bir Trabzon camiası ne de tek bir Trabzon evladı hiçbir zaman kati suretle böyle bir tutum sergilememiştir. Binaenaleyh İstinye’de görülüğü üzere asla da sergilemeyecektir. Trabzon evladı vatanına, devletine, dini ve milli değerlerine takımından önce sahip çıkar bedeli her ne olursa olsun.

İstinye’de yürüyen Trabzonlular, bütün Türkiye Cumhuriyeti adına ve Türk Futbolundaki bir türlü sonu gelmeyen adaletsizliğin bir son bulması adına, onurla ve inançla başları dik, alınları ak bir şekilde yürüdüler.

İstinye’deki o onurlu yürüyüşte şahsen ve bizzat müşahede ettiğim ilginç bir hadise oldu. Orda Trabzonsporlularla birlikte, başka takımların taraftarları da yürüdü.  Orda herkes, Futbolundaki adaletsizliğin artık bir an önce durması için yürüdü. Çünkü adalet bu toplumun ortak paydası ve tesis ettiği bütün değerlerin payandasıdır.

Eski Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in bir dönem için söylediği bir söz vardır: “Yollar yürümekle aşınmaz.” Elbette zahiren doğrudur da bu söz. Fakat değil mi ki Türk Futbolunda şike ve şaibelerle aşınan adalet sistemi ve zedelenen güven duygusu için birisinin bir şey yapması gerekiyordu; işte bu da Trabzonspor taraftarı oldu. Trabzonsporlular sadece kendi takımlarına değil; aksine şikeyle-şaibeyle hakkı yenmiş bütün Türk futbol takımlarına sahip çıktı bu onurlu yürüyüşle. Trabzonsporlular, Türk futbolundaki çürüyüşe baş kaldıran adımlara, adil Futbolun yeniden tesisi ve temini için yürüdüler. Attıkları her adım, arkalarında adam boyu onurlu ve temiz izler bıraktı.


Elbette kimileri belki bunu sıradan bir yürüyüş olarak gördü, kimileri belki de hiç görmedi bile. Fakat geçen zaman gösterecek ki bu yürüyüş, her şeyi sıraya koyacak bir yürüyüş olacaktır. Çünkü bu yürüyüş, bir yürüyüşün ötesinde adalet adına yüce bir çığlıktı. Bir çığlık, akıbet bir çığ koparır; bir çığır açar. Türk futbolundaki şike ve şaibelerle kirlenmiş utanç dönemini kapatır İnşallah.

Ünlü Fransız düşünür Mirabeau’nun da dediği gibi, “Adalet topaldır, ağır ağır yürür, fakat gideceği yere er geç ulaşır.”  Benim şahsen bu söze ve Türk futbolunda artık adaletin tecelli edeceğine inancım tamdır. Trabzonsporluların yürüyüşü, Türk Futbolundaki şikeyi ve şaibeyi örtecek çığı koparacak çığlığı attılar. Bu itibarla bir ilke imza attılar ve ilkeli-adil bir futbola kapanmaz bir kapı araladılar.

Türk Futbolundaki bu derin karanlık devreyi, Trabzonsporluların onurlu duruşu ve inançlı yürüyüşü kapatmıştır. Artık Türk Futbolunda yeni bir sayfa açılıyor ve yeşil sahalarda adil bir futbol başlıyor."