Sezona şampiyonluk parolasıyla start veren hatta ilk 4 maçta elde ettiği puanlarla favori gösterilen Trabzonspor, ‘felaket’ sayılabilecek bir sezonu ardında bırakmak zorunda kaldı. Yola Şota Arveladze ile çıkıp henüz 12. haftada hoca değişikliğine giden ve görevi Sadi Tekelioğlu’na devreden ekip, aradığı çıkışı bir türlü yakalayamadı.
8 haftanın ardından Tekelioğlu’nun yerine kulübün efsanesi Hami Mandıralı’yı yeniden takımın başına getiren Karadeniz ekibi yapılan tüm revizyonlara rağmen, yarışan ve Şampiyonlar Ligi’ne giden bir takım olmaktan çıktı. Aynı zamanda heyecanını yitiren, hem ekonomik hem sportif çöküş yaşayan bir kulüp haline geldi. 

Takviyeler güme gitti

Devre arasında Muhammet Demir ve Güray Vural gibi yetenekli oyuncuların takviyesi ve Mandıralı’nın sistemde yaptığı değişiklikler de kötü gidişatı engelleyemedi. Zaten sakat oyuncuların fazlalığından kadro kurmakta zorlanan hocanın üst üste yaşadığı puan kayıpları tarihi sonun da habercisi oldu. 

Cezalar fayda etmedi

Kötü gidişe bir son vermek için oyuncularıyla sürekli temas halinde olan Başkan Usta ve kurmaylarının duruma el atması, hatta formsuz oyunculara verilen cezalar da takımı ateşlemeye yetmedi. Fenerbahçe mağlubiyeti ve çıkan olaylar takımda bardağı taşıran son damla olurken, aralarında as oyuncuların da bulunduğu 6 oyuncu kadro dışı bırakılması kaos ortamını gözler önüne serdi. 

Gençler de işe yaramadı

Son bir hamle Eskişehirspor maçında takımın geleceği genç oyunculara şans tanınması, gelecek sezon için revizyon hareketi olarak algılansa da gündemi sürekli işgal eden gerilimli ortam, etkisiz futbol, alınan bütün kritik kararların boşa çıktığını ortaya koydu. Kalan 3 haftayı en az hasarla atlatmak isteyen Trabzonspor’da artık bütün planlar gelecek sezon 50. yılını kutlayacak takımı ayağa kaldırmak için yapılmaya başlandı.