Mektupta şu görüşlere yer verildi:



Kulübümüz; Süper Lig (birinci lig) sürecinde, bu sezon itibarıyla 39.yaşını tamamlayacaktır.



Bu süreçte; Kulübümüz her sezona başlarken soylu mücadeleyi önemseyerek, başlayan maraton yarışının içerisinde olmayı; ancak, oyun ilkelerine dayalı kalmak koşulu ile amaç edinmiştir.



Trabzonspor; bu yarışma maratonunda, tam 16 sezon yarışmanın içerisinde olabilmeyi başarmıştır. Bunlardan 6 tanesini alın teri ve emeğiyle şampiyonluğa taşımış, diğer 10 tanesini ise ya kendi yetmezliğinden ya da birilerinin, kendince ürettiği kural dışı oyunlar vasıtasıyla maalesef kaybetmiştir.



Bu kaybettiği sezonların kısa bir analizi şöyledir;

-       1977 – 1978 Kendi yetmezliğinden,

-       1981 – 1982 Kural dışı oyunlarla,

-       1982 – 1983 Kendi yetmezliğinden,

-       1989 – 1990       “       “

-       1994 – 1995 Kural dışı oyunlarla,

-       1995 – 1996       “       “

-       2003 – 2004       “       “

-       2004 – 2005       “       “

-       2009 – 2010 Kendi yetmezliğinden,

-       2010 – 2011 Kural dışı oyunlarla.



Burada bir noktanın altını çizmek gerekiyor.



Trabzonspor şampiyonluk başarısı bağlamında 28 sezondur, şampiyon olamamıştır. Elbette ki olamazdı. Bunun açık örneği yukarıdaki tabloda gözükmektedir.



Şu gerçeği de göz ardı etmemeliyiz. Yukarıdaki tabloya göre bu bahsedilen 28 sezonda Trabzonspor nasıl şampiyon olabilsin ki?

Baktığınızda, 1983–1984 sonrası 7 ciddi yarışma maratonu içerisinde bulunmuştur.



Dört büyük hesabına göre zaten ona düşen yıl dilimi de bu kadardır. O süreçte çoğu yıllar için şu esprinin yerinde olduğunu sanmaktayız.  “Bunların beşinde kural dışı uygulamaları ile malı alıp götürmüşler” Belki birileri buna kanıt bulmamızı sorabilirler? Yani: 03.07.2011’de başlayan futbolda şike süreci, 02.07.2012 İstanbul Çağlayan Adliyesi’nin 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde şimdilik sonlanarak, yazılan mektuptan daha iyi kanıt ne gösterilebilir ki?



Bu kanıtın bundan sonraki süreci ne oluru bugünden bilemiyoruz. Ama ne olursa olsun!

Bu mektup, ülke tarihine Trabzonspor için tarihi bir beyaz sayfa, diğer ilgililer için ise lekeli siyah bir sayfayı yerleştirmiştir.

Bunu, belki sürecin devamında düşünmek istemediğimiz yeni oyunlarla birileri örtmek isteyebilirler. Ama asla milyonlarca temiz duygulu insanların vicdanlarından silebilmeleri mümkün olmayacaktır!

Sayın Başkan ve Yönetim Kurulu üyeleri, bu beyaz tarih sayfasını ülke tarihine yazdırabilme gibi bir soyluluğu; Trabzonspor camiasına yaşatmanızdan dolayı, sizleri Divan Genel Kurulumuz adına kutluyor, kalbi teşekkürlerimi sunuyoruz.

Ayrıca bu doğrultuda başta hukukçu kimlikleri ile sürece kulübümüz adına yoğun hizmet sunanlarla yine sürece manevi desteğini esirgemeyen Trabzonspor sevdalılarına da teşekkürlerimi iletiyoruz.

Camia mensuplarımıza da bu mektubun hayırlı olmasını diliyoruz.

Belki, bu mektupla bugün camia mensupları olarak, bizler tam anlamıyla mutlu olmayabiliriz. Ama inanınız ki gelecekte evlat ve torunlarımız bu mektupla hem onur duyacaklar, hem de çok sevineceklerdir.

En derin sevgi ve saygılarımla.