İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Allah’a yeminimizdir, Cenab-ı Allah şahidimiz olsun, PKK adını kimse ağzına almaya cesaret edemeyecek" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Trabzon Spor Kulübü Başkanı Muharrem Usta, CHP Grup Başkan Vekili Akif Hamza Çebi, Araklı Belediye Başkanı Recep Çebi, İstanbul Araklılar Derneği Başkanı Yüksel Özyurt , Sultangazi Belediye Başkanı Cahit Altunay , Bayrampaşa Belediye Başkanı Atilla Aydıner’in katılımıyla gerçekleşen törende bin 100 Trabzonsporlu öğrenciye forma dağıtıldı.
Bakan Soylu ve Başkan Usta’nın konuşma yaptığı törende gençlerin ilgisi oldukça yoğundu. Sık sık Bakan Soylu’yu cep telefonlarıyla görüntüleyen gençler renkli görüntüler oluşturdu. Hidayet Türkoğlu Spor Kompleksinde gerçekleştirilen tören ilk olarak şehitler anısına saygı duruşu ve ardından İstiklal Marşı okundu. Ardından Trabzonspor takım formaları dağıtıldı. Tören sonunda geleneksel halk oyunu horonun oynanmasıyla sona erdi.
Törende ilk sözü alan Trabzonspor Başkanı Muharrem Usta, “Değerli Trabzonsporlular, biz sizlerle birlikte gurbetteyiz. Ben de liseden sonra gurbete çıkan sizler gibi. Trabzon’dan ayrılan ama içi ciğeri her gün Trabzon ve Trabzonspor’la yanan bir dostunuzum. Trabzonspor’umuz, bizim için güneş Trabzon bizim için bir şemsiye, hepimizi altına aldığı her zaman hüzün ve sevinci bizlere birlikte yaşatan bizim için ne önemli ortak paydamız. Gecemizi gündüzümüze katarak sizlerle tüm Trabzonsporlularla başarılı günleri tekrar yaşayacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın” dedi.

“BURADA SADECE FORMA DAĞITMIYORUZ, ASLINDA BİR FARKINDALIK DAĞITIYORUZ”
İstanbul Araklılar Derneğinin düzenlediği forma törenine katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sporun bir farkındalık kazandırması gerektiğini aktardı. Savaşların, küresel stratejilerin yarattığı bölgesel hesaplaşmaların, çatışmaların, dramların yaşandığı bir dönemden geçtiğimize dikkat çeken Bakan Soylu, “Aslında dünya ve insanlık geleceğe iyi bir miras bırakmıyor. Terör ve şiddetin yanı sıra iklimin doğası bozulmuş, kirletilmiş bir dünya bırakıyoruz ama şunu unutmamalıyız ki insanlık ne kadar savaş ürettiyse ne kadar kötü alışkanlık, kötü miras ürettiyse bunların panzehri olan sanatı, sporu ve bilimi de üretmiştir. Eğer birileri bu dünyaya kötülüğü miras bırakmaya çalışıyorlarsa bizler de elbirliğiyle sporu, sanatı, estetiği, demokrasiyi, kardeşliği miras bırakmalıyız. İşte bugün bir arada olmamız bunun için önemlidir. Burada sadece forma dağıtmıyoruz. Aslında bir farkındalık dağıtıyoruz. Bir umut dağıtıyoruz. Diyoruz ki gençler spor yapın, sporda sağlık var, sporda kardeşlik var, birlik ve beraberlik var. Gençler bu formaları alıp sadece tribünde taraftarlık yapmayın. O formaları alıp giyin ve koşun. Spor yapın. Futbol da oynayın. Basketbol da oynayın. Kürek de çekin. Maraton da koşun. Kötü alışkanlıklardan, kahvehane köşelerinden, kafelerde zaman öldürmekten bu formalarla korunun" dedi.
Yaşanan terör olaylarına değinen Bakan Soylu, “2016’nın Türkiye’si zor sınavlardan geçen bir Türkiye’dir. Gençler bizim umudumuz da, amacımız da sizlersiniz. İşte bu yüzden lütfen vaktinizi ve enerjinizi heba etmeyin. Size bir fotoğraf anlatmak isterim. 15 Temmuz’da komutanı hem emir verdi, hem helalleşti. Ömer Halisdemir evladımız, darbecilere karşı durdu, şehit oldu. Babasının ilk beyanatı, vatan için yetiştirdim, vatana da verdim. Dün şehit olan kaymakamımızın babası, mikrofonu cenazede eline aldı. Söylediği cümle şu: ’Vatan uğrunda ölen varsa vatandır.’ Ben oğlumu vatan için şehit verdim. Ömer Halis’in babası da, Muhammed Fatih’in babası da, ikisi de bu toprağın, bu ülkenin, bu vatanın, bu milletin ne olduğunu dosta da, düşmana da çok net bir şekilde ifade etti. Evet bu bizim milletimizin hasretidir. Musallanın başına oğlunun cenaze namazını kıldırmak için geçti. Bunu size bu milletin ne kadar güçlü olduğunu, ne kadar iman sahibi olduğunu, vatanını ne kadar sevdiğini görün diye anlattım. Bu ülkenin dört bir yanında şehit cenazelerine katıldım, cenazelerde metanetten, gururdan başka bir şey görmedim. O alçaklar, o hainler, dünyanın hangi devletinden destek görürlerse görsünler, hangi büyükelçiler, yana yakıla koşup gelip o teröristlerin vekillerine sahip çıkarlarsa çıksınlar, bu milletin gücü bütün oyunları bozacak güçte, bütün oyunları tarumar edecek güçtedir” diye konuştu.

“BU KIŞ BU DAĞLARI DA DAR EDECEĞİZ BU TOPRAKLARI DA DAR EDECEĞİZ”
Bu zor günlerin çok kısa sürede atlatılacağını söyleyen Bakan Soylu, “Bugün sınırlarımızın dışında da , bugün sınırlarımızın içerisinde de terörle mücadeleyi kararlı bir şeklide devam ettiriyoruz. Bugün ülkemizin her noktasında terörle mücadele noktasında güvenlik güçlerimizin ortaya koyduğu kararlılık ve isabetli strateji terör örgütünü bu topraklardan silip atacaktır. Hiç kimsenin şüphesi olmasın ve karamsarlığa kapılmasın. Bugün kaymakamlarımız, bugün valilerimiz bugün belediye başkanlarımız, jandarmamız, askerimiz, polisimiz ama bütün bunlarla birlikte bizleri dualarıyla birlikte gücüyle bu aziz milletimiz terörle mücadele de tarih yazıyor. Şu anda biz burada dururken, bir taraftan Kara Kuvvetlerimiz, bir taraftan jandarmamız, bir taraftan polisimiz, özel harekatımız, bunlara bu kış bu dağları da dar edeceğiz bu toprakları da dar edeceğiz” ifadelerini kullandı.

“PKK ADINI KİMSE AĞZINA ALMAYA CESARET EDEMEYECEK”
“Ocak ayında, Şubat ayında, Mart ayında bunlara öyle sürprizlerimiz var ki” ifadelerini kullanan Bakan Soylu, “Allah’a yeminimizdir, Cenab-ı Allah şahidimiz olsun, PKK adını kimse ağzına almaya cesaret edemeyecek. Bu ayın sonunda Aralık ayında, Ocak ayında Şubat ayında, Mart ve Nisan aylarında İçişleri Bakanı olarak Diyarbakır’dan Hakkari’ye , Van’dan Mardin’e kadar o toprakların her birinde terörle mücadelede bire bir olacağımızı söylüyorum. Bir taraftan derneklerden destek alacaklar, derneklerden destek alacaklar arkalarında terör örgütünü destekleyen milletvekilleriyle bu ülkenin ciğerlerini hançer saplayacaklar biz ona müsaade etmeyeceğiz” diye konuştu.

“HUKUKÇULAR DERNEĞİ PKK’YA, KCK’YA BASTON OLMAK İÇİN DESTEK OLMAK İÇİN KURULUYOR”
Bakan Soylu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sözde Hukukçular derneği kuruyorlar; hukukçular derneği PKK’ya, KCK’ya baston olmak için destek olmak için kuruluyor. PKK ve KCK’ya ve bu ülkeye kurşun atanlara destek olacak buna müsaade etmemiz mümkün değil. Onun için 370 derneği kapattık. Bir taraftan DAEŞ’e destek olanları, bir taraftan FETÖ’ye destek olanları bir taraftan da DHKP-C ‘ye destek olanları diğer taraftan PKK ve KCK’ya destek olanları.
Bir Fransız gazeteci gelmiş Suriye kamplarını dolaşıyor kimseden izin almadan, onlara müzahir olanlara sürekli röportaj yapıyor. Cumhurbaşkanımıza hakaret içeren röportajlar yapıyor, bu ülke ve millete hakaret içeren röportajlar yapıyor, bunların hiç birini izin almadan gerçekleştiriyor. Sen Almanya’da orada miting de konuşmasına müsaade etmeyeceksin, terör örgütü başlarından birinin konuşmasına müsaade edeceksin, kendi gazetecilerini Türkiye’ye gönderip, sınırlarda ülkemizi karıştırmaya çalışacaksın, ondan sonra özgürlükten bahsedeceksin; yanayım sizin özgür gazeteciliğinize. Bizim Karadeniz evlatları bunu yutmaz. Yaptıkları iş şudur meşru bir duruma sığınıp, orada ülkemizin huzurunu bozmak.”