Murat Özbostan: Bir gol atayım sonra yatayım

Antalyaspor evinde oynadığı maçlarda Galatasaray hariç hep kazanmış... Kazanırken goller atmış; goller! Kayseri'ye 3, Elazığspor'a 4, Sivas'a 4 atmış! Geçen hafta gitmiş Kadıköy'de F.Bahçe'ye 3 atmış!.. Toplamda 19 golleri var. Siz Trabzonspor olarak bir gol atıp üzerine de yatarsanız böyle tablo kaçınılmaz olur. Hiç mi rakibi analiz etmediniz? Hiç mi Antalya'ya bakmadınız? Bu takım nasıldır ne yapar, nasıl gol atar diye.. Tamam az gol yiyorsunuz ama gol de atamıyorsunuz arkadaş.. İstanbul'da Beşiktaş maçında da aynısını yaşadınız orada çekirge sıçradı Olcay Şahan atamadı golleri... Şansınız vardı! Dün gece şansınız da yoktu ama.. Çekirge kaldı yerinde! Trabzonspor zirveye mi oynamak istiyor yoksa orta sıralarda tutunmaya mı çalışıyor? Bir gol atarım sonra da rakibe gol attırmam kazanırım. Bu ne kadar ilkel bir düşünce.. Neticesi ortada! Öne geçiyorsunuz ve sonrasında 80 dakika yatış! Defans.. Olmadı bu sefer.. Antalyaspor ikinci yarıda saldırdıkça saldırdı. Kulübe izledi, Şenol Güneş izledi.. Kırmızı beyazlı ekip bağıra bağıra golleri attı. 5 dakikada allak bullak etti. Tebrik etmek lazım Mehmet Özdilek ve ekibini.. Risk aldı, saldırdı ve işi bitirdi. Trabzon da korktu çekildi.. "Gel gel" dedi.. Bordo mavili takım için dramatik bir geceydi.. Özellikle de Onur için.. Çocuk her şeyi yaptı oraya atladı buraya atladı ama sonunda kaleyi teslim etti.

Yönetim motivasyonu bozdu
Trabzonspor için bu sezon erken kabusa dönüştü. Kazanamıyor gol atamıyor. Yaptığı en iyi şey savunmak.. Hepsi bu! Bundan sonra ne olur bilinmez.. Rakiplerinden çok geride kaldı, havası gitti. Bütün bunlara Şenol Güneş çare bulacak..

Gelelim yönetim kanadına.. Onların da kendi içlerinde huzuru yok. Bu huzursuzluk takıma da yansıdı. Koca bir hafta CHP ziyaretinin yankılarıyla geçti. Asbaşkan bir bırakıyor bir dönüyor.. Başkanın durumu ortada.. Sonuç ortada. Daha fazla söze gerek yok. Nokta!

devamı 2.sayfada...

İskender Günen: Sorumsuzluk...

Maçın 9. dakikasında Adrian'la kendi kalelerinde golü gördükten sonra Antalyaspor karşılaşmanın sonuna kadar mücadeleyi elden bırakmadı. Trabzonspor'u baskı altında tuttu ve uzatma dakikalarında attığı golle de galibiyeti hak etti. Antalyaspor'u kutlamak gerekir. Trabzonspor ise golü bulduktan sonra kendi alanında oyunu kabul etti. Orta sahayı savunmaya yakın kurdu ve rakipten kaptığı toplarla atak girişiminde bulundu. Antalyaspor'un ilk yarıda Trabzonspor'un sol kenarından geliştirdiği ataklarla pozisyon bulduğunu gördük. Emerson ilk yarıda Trabzonspor'un en zayıf halkasıydı. Savunmada Bamba'nın üç kritik pozisyonda müdahaleleri olmasa Antalyaspor, beraberlik golünü daha erken atabilirdi.

Antalyaspor 'un bütün riskleri aldığı anlarda Trabzonspor'un hücum girişimlerinde organize eksikliği ikinci golün yakalamamasının en büyük nedeniydi. İkinci yarıda ise Trabzonspor kendi sahasına tamamen gömüldü. Dönen ikinci toplar da Antalyaspor oyuncuları tarafından kazanılıp tekrar atak girişiminde bulundular. Zokora olması gereken hiçbir yerde yoktu ve pas hataları üst düzeydeydi. Önde ise Olcan son haftalardaki düşüşünü sürdürdü. Yasin bir şeyler yapmaya çalışan tek oyuncuydu.

Bu maçta bir kez daha göründü ki, kenardan oyuna giren futbolcuların takıma katkılarından çok zararları var. Örneğin dünkü Volkan Şen gibi... Oyuna girdikten sonra ne yapmaya çalıştı anlamak mümkün değil. Ayağına gelen topu rakibe ikram etti ve Trabzonspor'un yediği ikinci gol öncesinde hiç olmayacak bir yerde topu rakibe verdi. Sonuçta bu maçta yitirilen 3 puandan çok, Trabzonspor'un takım birlikteliğinden ne kadar uzakta olduğu gerçeğini gördük. Özellikle maçın ikinci yarısında bazı oyuncular mücadele ederken, bazılarının sorumsuz ve vurdumduymaz görüntüleri bundan sonraki haftalar için tehlike çanlarının daha fazla çalacağının işaretiydi.

devamı 3.sayfada...


Rıdvan Dilmen: İki puan gitti derken...

Önce baştan söyleyeyim, maçta oyunun karşılığı olan bir skor çıktı. İlk yarı gole kadar iki takım da dengeli oynadı. Trabzon'un golünde Janko'nun Deniz'i ekarte edip topla dönüşü çok güzeldi ve Adrian'ın golüyle sonuçlandı. Ligdeki konumu nedeniyle de sakin oynayan Antalyaspor golden sonra kontrolü kaybederek ilk yarının sonuna kadar çok risk aldı. Trabzonspor ani kontralarda son pasların şiddetini ayarlayamamasından dolayı ikinci golü bulamadı. Bordo-mavililer bu sırada maçı koparabilirdi de. Antalya önde oynarken top Trabzon'a geçince baskı yaparak oyunu Trabzon alanında tuttu.

İkinci yarıda bir pozisyon dışında kalelerinde tehlike yaşamadılar. Buna rağmen ikinci alanda başarılı olsalar da son dakikalara kadar rakip ceza alanı civarında etkili olamadılar. Sonlara doğru Uğur'un savunma arkasına attığı harika pasa (Bamba ofsaytı bozdu) Ömer'in güzel vuruşuyla golü buldu Antalya. Bunun ardından Antalya uzatma sonuna kadar ikinciyi aradı. 45 dakika boyunca denedi Antalyaspor, karşılığında tehlike de yaşamadı. Risk aldı. Antalyaspor'un iki devre arasındaki en büyük farkı ilk yarı pozisyon verdi, ikinci yarıysa hem topa hükmetti hem de top rakipteyken baskı yaptı ve yarım pozisyon dışında rakibine fırsat vermedi. Şuursuz davranmadılar ve bunun mükafatını aldılar.

Trabzonspor iyi oynamıyor
Trabzonspor'un orta sahasındaki isimlerle pas oyunu yapamazsınız. Trabzon hem kontratak hem pas yapamayınca bir hata yapacaktı. Onu da yaptı. Trabzonsporlu futbolcular nasıl gitti iki puan derken bir gol daha yedi. Maçı kazanabilirlerdi de. Ama Trabzonspor iyi top oynamıyor. Kısır bir takım. Ligin en az gol atan takımlarından biri. Sadece orta sahada mücadele eden bir ekip, pas yapamıyorlar, gol yollarında kısırlar.

devamı 4.sayfada...

Necmi Perekli: Kondisyon yetmedi

Bir maç ki oyunun başında deplasmanda galibiyeti yakalıyorsunuz.

Dün sahada 15 dakika gerçekten her yerde olan bordomavililer, bu dakikadan sonra Antalya'nın havasına dayanamayıp eriyen bir buz gibi bu sefer de sapır sapır dökülen bir farklı Trabzon izledik.

Orta sahada oynayan Didier Zokora'nın pilinin bittiğini herkes gördü. Fildişili futbolcunun bu çöküşü, orta sahanın da çökmesine sebep oldu. Trabzon'un yenilgisindeki en büyük etken bu bölgedeki aksayıştı.

Ya sonradan oyuna giren Volkan Şen... Bu futbolcunun yaşattığı sorunlar hafta boyunca Trabzon gündeminde yer aldı.

Eğer böyle oynayıp Trabzonspor'a zarar vermeye devam edecekse hemen yol verilmeli.

Bamba havaya girmiş

Dikkat edin siz galipsiniz fakat rakibiniz size 15'e yakın korner atıyor. Şimdi futbol oynayıp bu işin içinde olan insanlar bunu lütfen yorumlasın. Bu manzara ne anlama gelir?

Bunun karşılığında alınması gereken bir önlem olmaz mı?

Dört maçtır bu takım galibiyet yüzü göremiyor. Şimdi bizim memlekette şöyle bir söz var "Şalvarı ıslatmaya gör peşi gelirmiş" derler... Doğru mu?

Takımın kondisyonu her dakika düşüyor. Siz neredesiniz, bu takım nasıl olur da trilyonlara mal olmuş? 45 dakikadan sonra çöküyor! Biz beklerdik ki devre arasında takım oyuncu değişiminden ziyade mantık değişimi ile sahaya çıkıp rakibin baskısını ezip galibiyeti perçinleyecek ikinci bir sayı yakalasın, fakat heyhaaat. Artık son olarak bu yenilen ilk golün mükafatı Bamba'nın. Daha dün bir bugün iki hemen havaya girdi.

Zaafların acilen giderilmesinin vakti geldi. Birilerinin artık masaya elini vurması gerekiyor.

devamı 5.sayfada...

Olcay Çakar: Havlu...

Bir ara, sağ tarafa gidip ceza alanı içine "işte bana böyle keseceksiniz" der gibi orta kesti Janko.
Alışkanlığı olmadığı için kanat bindirmeleri de o bölgeden etkili ortaları da yok Trabzon'un. Böyle olunca, belki de yıllar sonra böylesi isabetli bir transferden tam randıman alınamayacak.

Gerçi komple oyuncu olunca, gol denemesinin her türlüsünü görebiliyorsunuz Janko'da.

* * *
Janko'nun kanatlarından biri Olcan olunca, Olcan'ın da haftalardır bir uzaktan golün kredisiyle idare ettiği düşünülürse o kötü performansın Emerson dahil tüm takımın oyununa negatif etkisi olduğu bir gerçek.
Alışık olmadığımız iki değişiklik ile orta alanda hakimiyeti tamamen Antalya'ya kaptırmak, bize Karabük maçını anımsattı.

Antalya hanesine muhteşem geri dönüş mü yoksa Trabzon hanesine muhteşem geri gidiş mi yazmak doğru olur, tartışılır.

1-0'ları bir türlü iyi yönetemeyen ve hatta büyük bir korku filmi senaryosu üretebilen Trabzon'da genç Zeki ve Emre'nin neden olmadığı sorusunun cevabı merak edilmektedir.

* * *
Ligin havalı ve bol gollü takımı Antalya'nın yıllardır Trabzon'a kök söktürdüğünü zaten hepimiz biliyoruz. Bu takımın bu yılki görüntüsü ile geçmiş yıllardan çok daha tehlikeli ve seyir keyifli olduğu zaten puan cetvelinden okunabilir.

Oyundan hiçbir şekilde kopmadıklarını da dün gece yeniden ispat ettiler.
Trabzon için olamasa da, Mehmet Özdilek'in Antalya'sı artık hedef takım oldu.
Kendisini tebrik etmek gerek.

devamı 6.sayfada...


Bayram Aydın: Trabzon'un ikramı

TRABZONSPOR gibi her zaman şampiyonluğa oynayan bir takım ligin onuncu haftasına gelinmesine rağmen, hala ne oyun şablonunu oturtabildi ne de rakiplerine kendini kabullendirebildi.
İstikrar zaten yok. Her hafta sahaya nasıl ve kimlerin çıkacağı hiç belli değil. Kadro geniş, ancak kulübeden gelerek oyuna etki edecek oyuncu yok.
Şenol Güneş, Antalyaspor karşısına da ilginç bir kadro çıkardı. Yabancı kontenjanını tam kullandı. Defansın neredeyse tamamı yabancı. İki kanatta oynayan Emerson ve Celustka zaten oyuna da yabancılar. Çoğu kez ne yaptıklarını kendileri bile bilemiyor. Bamba ve Zokora idare ediyor. Sürpriz Adrian var. Takımın bal yapmayan arısı misali gibiydi. Polonya Milli Takımı’nın bankosu ama Trabzonspor’da yokları oynuyordu. Ama dün Antalya’da biraz kendine geldi. Adrian, özellikle ilk yarıda Janko ile birlikte takımı ayakta tutmayı başardı. Bir gol attı, attığının daha kolayını kaçırdı. Belki o 39. dakikadaki pozisyonu gol yapabilse maçı da bitirmiş olacaktı.

‘Gel bana gol at’ dediler

Trabzonspor çok mu iyi oynadı, hayır. İlk yarıda deplasmanda nasıl oynanacağını gösterdi, ancak ikinci yarıda hiçbir şey yapmadı. Janko hem gol attırdı hem de her kornerde kendi ceza sahasında stoperlere ders verdi. Bordo mavililer farkı artırıp rahatlamak yerine skoru korumaya gidince rakibinin iştahı kabardı. Trabzon geriye çekilerek Antalya’nın oynamasına izin verdi. Yoksa Antalyaspor’un öyle bir isteği yoktu. Çünkü, kafaları ve havaları hala Fenerbahçe Stadı’nda kalmış gibiydi. İkinci yarının neredeyse tamamı Trabzonspor yarı sahasında oynandı. Güneş’in öğrencileri de iyice geriye yaslanarak “Gel bana beraberlik golünü at” dedi. Tabii ki bu ikram geri çevrilmezdi. Çevrilmedi de. Hatta, “Ben beraberliği bile hak etmiyorum” dedi Trabzon ve 2. gol geldi. Bordo mavililerin ne tadı, ne tuzu ne de ilerisi için ışığı var. İleriye doğru değil ama dibe doğru çöküş devam ediyor.

devamı 7.sayfada...

Ali Ece: Günü kurtarmak

Tarihi Inter galibiyetinden sonra Sadri Şener en çok Adrian'dan umutlu olduğunu söylemişti. O günden dün geceye kadar Adrian bekleneni vermekten çok uzak kaldı. Polonyalı yaratıcı orta saha belki bonservisine gözü kapalı 5.25 milyon euro verilecek bir oyuncu değil ama bu kadroda bu kadar uzun süre kızağa çekilecek bir oyuncu hiç değil!
Nihayet Trabzon formasıyla ilk golünü atan Adrian, dün gece itibarıyle şu ana kadar yeni santrfor Janko'nun en iyi anlaştığı hücum partneri oldu. Gol de bu ikilinin ortaklığı sonucu geldi. Ancak Yasin ve Olcan yine başka takımların açık oyuncuları gibiydiler. Yasin en kötü olduğu günde bile en azından taktik disipline uyuyor, ofansif açıdan olduğu kadar defansif bağlamda da çalışıyor, çabalıyor, ekmeğini taştan çıkartıyor.

OLCAN NEREYE?
Ancak Olcan, Yasin'in aksine sadece kendisini göstermek için oynuyormuş gibi. İşin aslı Olcan'ın kendisini kanıtlamasından çok taktik aklını ve kolektif bilincini geliştirmeye ihtiyacı var. Artık gözü kapalı zorlama çalımlardan vazgeçip hazır Janko gibi iyi duvar olabilen bir santrfor varken çalımdan çok verkaç ve pas kombinasyonları denemeli. En azından zorlama çalımda topu kaptırdığında maçtan kopmak yerine savunmasına yardım etmeli.
Belki de Olcan arkasındaki sol bek Emerson'a defansif açıdan gerektiği kadar yardım etmediği için Emerson da Olcan'a ofansif açıdan yeteri kadar destek veremiyor. Öyle ya da böyle Trabzon sol kanadı defansif-ofansif devamlılık açısından özlenen Orhan Çıkrıkçı-Abdullah Ercan sol kanat kimyasının çok uzağında.

EMRE GÜRAL?
İşin aslı başta Onur birkaç oyuncu hariç Trabzon ne bireysel ne de kolektif performanslar açısından beklenen seviyede değil. Peki, Emre Güral en azından Antalya için Ömer Şişmanoğlu'nun yaptığını yapamayacak bir yetenek mi?
Ama Güneş skoru muhafaza edip geceyi kurtarmaya çalışırken, Mehmet Özdilek adeta karpuz kabuğundan gemi yaptı, Antalya iyice üst sıralara demir attı.