Trabzonspor'da başkan adaylarınden ilk değerlendirme

 O nedenle de artık muhalefet uzun değil, kısa vade programları yapıyor. Trabzonspor’da kritik 2010-2011 sezonunda görevde bulunan ve bayrağı İbrahim Hacıosmanoğlu’na devreden Sadri Şener’e büyük baskı var. Hem birlikte görev yaptığı eski yöneticileri hem de yeni birçok Trabzonlu Şener’e topa girmesi ısrarını yapıyor. Şener ise tüm baskılara rağmen tekrar adaylığa sıcak bakmıyor. 

Eski başkanın yakın çevresine, “Ben çok yıprandım. 2010-2011’in şampiyonunu Trabzonspor olarak gören camia, o başarının sahibi olan Sadri Şener’i layıkıyla uğurlayamadı. Her zaman fikir vermeye, yardımcı olmaya çalışırım ama tekrar görev almak gibi bir niyetim yok. Bu tip kaos ortamlarında  olmaktan, ona buna laf yetiştirmekten hoşlanmıyorum. Kendi ayarımda olmayan insanlarla polemik hoşuma gitmiyor” mesajlarını veriyor. Buna rağmen Şener’e baskıların artarak devam etmesi beklenti dahilinde.

2013’teki son seçimde 1496 oy alan Muharrem Usta da olası kongrede aday olmaya sıcak bakan isimlerden. Usta’nın devam eden süreçte hem basketbol şubesinde yaptığı başarılı işler hem de son federasyon kongresinde Yıldırım Demirören’e karşı takındığı tavır, Bordo-Mavili camiada takdirle karşılandı. Usta’nın yönetimi aşağı-yukarı hazır. Sadece birkaç değişiklikle yola çıkacağı ve kongre kararı alınmasından sonra adaylığını resmen açıklayacağı gelen haberler arasında. 

Usta’nın bir önceki seçimlerde aldığı oy oranını koruması ve bu oylara yenilerini eklemesi için de kurmayları çalışıyor. Çok fazla ortalarda görünmeyen ve İbrahim Hacıosmanoğlu’na karşı direkt mesajlar yollamamasıyla dikkat çeken Muharrem Usta’nın da, “Kongre tarihi ortaya çıkarsa aday olurum. Zaten böyle bir hazırlığı 2013’te yapmıştık, deneyimliyiz. Ayrıca 2013’ten sonraki süreçte de hep Trabzonspor’un içinde kaldım, çok şey öğrendim ve insanlar beni tanıdı. Kendi kuracağım yönetimim dışında başka bir ekiple çalışmak gibi bir durumum da söz konusu olmaz” mesajlarıyla kırmızı çizgilerini netleştirdiği bildirildi.

Son kongrede 723 oy alan ve yaptığı ılımlı muhalefetle dikkat çeken Metin Atasoy, tavrını son zamanlarda sertleştiren isimlerden biri. Olası kongre için hazırlık yaptığı biliniyor. Ancak dikkat çektiği başka noktalar da var. Trabzonspor’un geçiş döneminde bir yarışa değil, ortak yönetim oluşumuna ihtiyaç duyduğunu söyleyen Atasoy, “Bu kadar yöneticisi istifa etmiş, her onurlu başkanın görevi bırakması, kongre kararı alması gerekir. Artık bu kadar olaya rağmen bu koltukta oturma ısrarı yanlış. Bu işler İbrahim Bey’in kalibresini aştı. 

İbrahim Bey döneminde Trabzonspor’un ekonomisi, imajı, ilişkileri, kısacası her şeyi zedelenmiştir. Şu an için ekonomik tablonun gösterilenden de kötü olduğunu tahmin etmek zor değil. O nedenle olası bir kongrede bir aday etrafında iyi bir yönetim şekillendirmek en doğrusu olur. Böylece önce Trabzonspor’u ayağa kaldırır, sonra yürütür, ardından da koşturabiliriz” dedi. Atasoy, sık sık İstanbul ve Ankara’daki Trabzonspor camiasının etkili isimleriyle yaptıkları toplantıların artık daha da artacağını söyledi, ancak öne çıkan bir aday ismi vermenin kongre kararı olmadan doğru olmayacağını belirtti.

Trabzonspor’da uzun zamandır başkan adaylığı için çalışan ve daha önce de kulüpte görev almış olan isimlerden Celil Hekimoğlu konuştu. Şehir gibi Trabzonspor’un üzerinin de bulutlarla kaplandığını, ancak tek farkın kulübün üzerindekilerin kara bulutlar olduğunu söyleyen Hekimoğlu, Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu’na şu çağrıları yaptı: Başkanımız akıl tutulması yaşıyor. Artık bir an önce durumun gereğini yapmalıdır. Bu tablonun gereği kongredir. 10’un üzerinde yönetici istifa etmiş, ekibinde devam edenler bile ‘kongre’ diyor, başkan ise hâlâ direniyor. 

Trabzonspor başkanlık makamına yakışır bir tavır alıp İbrahim Hacıosmanoğlu’nun kongre kararını vermesi lazım. Kimse de merak etmesin; Trabzonspor büyük camiadır. Bizler yarın kongre olacakmış gibi hazırlanıyoruz. Tablo ne kadar karanlık olursa olsun gereğini yapacak irade bizde var. Federasyon bazında yaşananlara camianın verdiği tepkinin sebebi de Hacıosmanoğlu’nun ta kendisi. O, buraya federasyon ve şike sürecine dair eylem/söylemleriyle geldi. Şimdi kime, neyi, nasıl anlatacak merak ediyorum.