Mandıralı, yerel bir televizyon kanalında katıldığı programda yaptığı açıklamada, Trabzonspor’da bulunduğu için mutlu olduğunu ifade ederek, “Ben Trabzon çocuğuyum. Uzun bir süreçten sonra Trabzonspor’da görev aldım. Taraftarlara keyif veren bir futbol oynatmaya çalışıyoruz. Trabzonspor’da görev yapmanın, marka takımın içerisinde olmanın keyfini yaşıyorum. Bundan sonraki süreçte ne olur onu hep beraber göreceğiz” dedi.
Trabzonspor’da çok keyifli ve mutlu olduğunu anlatan Mandıralı, şöyle devam etti:

“Çünkü sevdiğim takımın içerisindeyim. Trabzonspor’a daha önce gelmem gerekiyordu fakat bu kısmet olmadı. Trabzonspor’u dışarıdan izlerken görevde olmadığım dönemlerde, kulübenin çok soğuk olduğunu düşünüyordum. Orada bir hareket ve eylem olmadığını düşünüyordum. Futbol, bir şölendir. Gol attıktan sonra hocaların ayağa zıplaması gerekiyordu. Öyle bir görüntü sergilemek lazımdı. Allah bana nasıp etti. Tabi Trabzonspor’a yakışır şekilde yapıyorum bunu. Bu takıma daha önce gelseydim daha çok yol kat edecektim. Geç oldu ve güzel oldu diye düşünüyorum. En iyisini ortaya koymaya çalışıyoruz. Verdiğimiz kararlar hep Trabzonspor için.”

“Yakışan oyuncular transfer edilmeli”

Mandıralı, Trabzonspor’a yakışan oyuncuların transfer edilmesi gerektiğini belirterek, “Trabzonspor’a yakışan, bu formayı taşıyabilecek oyuncular üzerinde bir fikir edineceğiz. Bunları bir dosya haline getirip başkanımıza sunacağız. Gerçekten zor bir süreçteyiz. Trabzonspor’un kadro sıkıntısı var. Buna rağmen mevcut oyuncuların iyi niyeti ile bu duruma geldik” diye konuştu.

Yurt içi ve dışından gelen oyuncu isimlerinin olduğunu söyleyen Mandıralı, “Yarından itibaren teknik ekip olarak bu duruma ağırlık getirip bu dosyayı başkana sunacağız. Biz sezon sonunda devam edecekmiş gibi çalışıp her şeyimizi ona göre hazırlayacağız. Trabzonspor’u futbol arenasında iyi temsil edecek, karakteri sağlam, düzgün oyuncular bulmak zorundayız. Bunun için de çok çalışmamız lazım. Trabzonspor taraftarı başarı, şampiyonluk istiyor. Trabzonspor’u yarıştıracak oyuncular bulmalıyız” ifadelerini kullandı.

“Zokora ve Colman için yönetime rapor sundum”

Yabancı futbolcularla ilgili açıklamalarda bulunan Mandıralı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bence hiçbir oyuncu Trabzonspor hocasının otoritesini sarsmamalı, sarsamaz. Oyuncumuz Zokora, lig devam ederken, canımız burnumuzdayken düğün yapıyor. Bundan ne başkanın haberi var ne benim haberim var ne de kulübün haberi var. O zaman olmaz. Burada dik duramazsanız, karar alamazsınız, bütünlüğün saygısını kaybederseniz. Ben, oyunculara ‘gitmeyin’ diyeceğim, Colman ile Henrique düğüne gidecek. Onlar, ‘Nasılsa yarın idmana yetişirim’ diyerek gidiyor ama ben size ‘gitmeyin’ dedim. Siz benim otoritemi sarsamazsınız.”

Henrique’nin geleceği olan bir oyuncu olduğunu vurgulayan Mandıralı, şunları söyledi:

“Çok pişman ve üzgün olduğunu, ‘Sizi bu önemli dönemde yalnız bıraktığım için üzgünüm, bunu yapmamam gerekiyordu’ deyince ‘buyur kardeşim devam et’ dedik. Ondan sonra ikinci maçta oyuna koyduk. Ardından Eskişehirspor maçında oynattık. Demek ki ön yargımız yok ama Colman, ‘Ben yanlış yapmadım, özür dilemem’ tavırlarında. Zokora ve Colman özür dileseydiler, tabii benden değil takımdan ve arkadaşlarından, böyle olmazdı. Böyle olmayınca aslolan Trabzonspor’dur. Trabzonspor’un etik değerleridir. Onlara ben yakıştıramam. Benim fikrim bu. Ben yönetime raporumu sundum, onlar ne uygun görür bilmiyorum.”

“En büyük yabancı Şota’ydı”

Mandıralı, Trabzonspor’da görev yapan herkesin kulüp markasını iyi temsil etmesi gerektiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

“Bu marka ile kimse oynamamalı. Bence Trabzonspor’da oynamış en büyük yabancı oyuncu Şota’ydı. Beraber oynamanın keyfini yaşadık. Trabzonspor’da görev yapan bütün teknik adamların öncelikli görevi bu markayı iyi temsil etmek olmalı. Futbolcu isim olabilir. Eğer isimsen Bosingwa gibi çıkıp takımın için savaşacaksın. Benim önceliğim Trabzonspor’dur, onun menfaatleridir. Onun için savaşan futbolcular benim için kıymetlidir. Onlarla yolumuza devam ederiz. Yetenekleri sınırlı olabilir ama savaşıp mücadele etmeliler. Trabzonspor bizim için kıymetlidir. Bütün Trabzonsporluların canı yanıyor. Bu benim felsefem ve duygum. Hep de böyle devam edecek yaşamım boyunca.”