12 Kasım’da imzayı attı, ilk idmanına çıktı, 22 Kasım’da da Galatasaray’ın karşısına... Daha yakın geçmişte evinde 4, deplasmanda 3 gol yiyen, takımdan çok o gün bir araya gelmiş oyuncular gibi oynayan Trabzonspor’da 10 gün içinde çok önemli değişimler oldu ama büyük bölümü ruhsal açıdandı. Takım inandı, toparlandı, ayağa kalkıp kazandı. İşte o 10 günün kısa öyküsü...

İlk idman, ilk mesaj

İlk idmanına çıkan Ersun Yanal, takımıyla çalışmadan önce bir toplantı yaptı. Kısa ama net ifadeler kullandı: Sizler, hepiniz çok değerli oyuncularsınız. Trabzonspor kadrosu bulunduğu yerden çok daha iyisini hak ediyor, bunu siz de biliyorsunuz. Hep beraber bu işin üstesinden geleceğiz. Birbirimize yardım edeceğiz, başaracağız.

Sıra başkana gelince...

Halilhodzic ile büyük bir hayal kırıklığı yaşayan Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu, Yanal hamlesi sonrasında milli arada yine soluğu tesislerde aldı. Konuşma sırası ondaydı. Halilhodzic’in uğruna, hocasına sahip çıkma pahasına kırdığı isimlerle bu kez çok daha sıcak konuştu: Gelinen nokta ne sizlere yakışan ne de bizim hedefimizle örtüşen bir durum. Artık hatalar üzerinden değil, gerçek Trabzonspor için çalışalım.

Yıldızlarla özel görüştü


Ekibiyle gündüz takım çalıştırdı, akşam Galatasaray’a çalıştı. Ekici’ye geniş alan yetkisi verdi, Constant’a savunma orta alan bağlantısını teslim etti, Yusuf ve Özer’e de ‘size durmak yok’ talimatını iletti. Cardozo ile özel görüştü ve “Çok önemlisin. Sana çok baskı olacaktır, küsme, oyunda kal. Senin boşaltacağın alanlar, ceza sahasındaki ikinci toplar bizi bu maçta sonuca taşıyacak” dedi. Ve her şey Ersun Yanal’ın planladığı gibi gitti, Fırtına Galatasaray’ı kitledi, baskısı sonuç verdi ve tarihi İstanbul zaferi geldi.