Ziyarette konuşan Mahir Küçük, 2003 yılının başında Ak Parti ilk hükümetini kurunca Ankara’ya Orman Bakanlığı içinde Genel müdür yardımcılığı görevini üstlendiğini ve 12 yıldır Ankara üst düzey bürokratik bir deneyimi olduğunu belirterek, 2006 yılında UNESCO Türkiye milli komisyonuna seçildiğini ve 2014’e kadar hizmet verdiğini söyledi.

“8 yıldır başlatmış olduğum bir programın başkanlığını hala devam ettiriyorum. Bu yoğun tempo içerisinde ayrılmış olduğum bakanlığın dış projelerini yönlendirmeye çalışıyorum.

Neden siyasi arenaya girdiniz diye sorarsanız, teşkilatta orman denilince akla sadece ağaç ve odun geliyor. Halbuki bizim bakanlıklar orman ve su işleri bakanlığına dönüştü. Ben ekosistem açısından bakanlığın mevzuatını ortaya koydum. Orman genel müdürlüğü yasasında gerekli değişiklikleri yaptık. Yani bakıldığı zaman bu devlet bu millet bize Türkiye’nin 4’te birini emanet etti. Taşı, toprağı, mağarası ile ekosistemi ile yani her şeyi ile değerlendirmemiz gereken bir sistemdir. Avrupa hala global ekonomik krizle uğraşırken Türkiye ekonomik büyümesini devam ettiren ender ülkelerden biri. Dış dünyada en fazla fidan üreten ve diken 3. ülkeyiz. Çin ve Hindistan’ın alanları çok geniş olduğu için bizden öndeler. Ormanlarını sürdürülebilir manada yöneten sayılı ülkeler arasındayız. Dünyada gıpta ile bakılan ve yükselen bir değerdir Türkiye. 2011 yılında çok büyük bir başarı elde ettik bakanlık olarak. Türkiye olarak bazı ülkeler bu başarımızı sindiremediler. Yeni Türkiye’nin ayak sesleri dediler. Onun için önümüze sürekli engeller koydular.” Dedi.

 12 yıldır bu hükümetin bir bürokratı olarak deneyimlerini girişimlerini siyasi arenada ortaya koymayı planladığını belirterek turizmi geliştirmeyi ve bu sayede işsizliğin önüne bir nebzede olsa geçebileceklerini sözlerine ekleyen Küçük, “Sadece yazın değil, kışında turizmin canlanmasına, el sanatlarına, fındığa, çaya yönelik çalışmalar yapacağız. Dünyada Fındığın %70’i bizim elimizde ama borsası Almanya’da. Neden? Bunları hep çalışarak, planlayarak uğraşı verilmesi ve takipçisi olunması gereken hususlar. Trabzon’un turizm potansiyelinin doğru kullanılması ve geliştirilmesi için çalışmalarımız olacak.” Diye konuştu.

Trabzon’un bana göre en büyük sorunu işsizlik. Bunu uzun sokağa çıktığınızda anlamanız mümkün. Çalışma saatleri içerisinde baktığınızda bile dolu. Bu sorunun takipçisi ve çözümcüsü olacağını belirten Mahir Küçük, “Havaalanına ihtiyacımız olup olmadığını test etmek için Türkiye’nin şehirlerine bakın. İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya dünyanın gözbebeği bunun dışında 5. sırayı alan şehir ise Trabzon’dur. Sirkülâsyona baktığımızda yurt içinde ve yurt dışında artışta olan bir şehir olan Trabzon’da bu sirkülasyonu arttırmak ve daha fazla istihdam alanı yaratmak adına havaalanı yadsınamaz bir ihtiyaç olarak görülüyor. Aynı zamanda havaalanı gibi demir yoluna da ihtiyacımız var. Seçilebilirsek meclis içerisinde daha iyi mücadele vermek ve trenin savunucularından olmak mutlaka treni Trabzon’a getirmek için çalışacağım.” açıklamalarında bulundu.