Yusuf efendi;

Osmanlıspor, Trabzonspor’u hezimete uğratırken, sen de onların eğlencesine katılıp sırıttın ya

Aklıma, Eskişehir maçında kalp krizi geçirerek vefat eden Mustafa abi geldi. Senin adına ondan özür dilemeye utandım.

Mehmet Dalman’ı düşündüm bir an... İnşallah, ağzın kulaklarındaki halini görmemiştir...

“Uğrunda ölürüz” diyen delikanlıların deplasman yolunda can vermesi de düştü yüreğime; tüylerim, üzüntüden esas duruştaydı.

*

Yusuf efendi;

Sizlerin, eğlencelerinden 1 dakika dahi ödün vermediğiniz yerde, onlarca insan bu kulüp için canını verdi.

Belki bilmiyorsun; terletmeyi dahi beceremediğin, üzerinde sırıttığın armayı efsane yapanlar, mağlubiyetten sonra 2 gün evden çıkmazdılar.

Sakın yanlış anlama; bu tavır, bir gelenek ya da mecburiyet değil,asalettir, aidiyet duygusudur; hem temsiliyet hem teslimiyettir.

Sen bu noktaya o kadar uzaksın ki…

*

Yusuf efendi;

Sıradan bir ikinci lig oyuncusu iken -ki bana göre hâlâ öylesin- seni parlatıp Türk futboluna sunan Osmanlıspor’un teknik direktörü Mustafa Akçay’ı işittin mi?

Sırıttığın maçın ardından konuştu, “Sadece sol ayağını kullanabilen Yusuf’u durdurmak zaten çok kolaydı” dedi.

Cümlenin içerisinde geçen ‘zaten’ ile Trabzonspor’u durdurma taktiğinde senin hiçbir öneminin olmadığının altını çizdi Mustafa Hoca.

Bu lafı yerken de sırıtıyor muydun? Belki de…

Yerinde olsam, sırıtmayı keser, aynanın karşısına geçerim.

Sonra da halime hüngür hüngür ağlarım. 

Hurma’nın yardımcısı

Kaptan Bosingwa mı? 

Değerli okuyucular;

“Juventus Cavanda’ya talip” haberini sızdırarak Trabzonsporlunun zekâsıyla alay etmekten çekinmeyen kafa ile Bosingwa’nin Süleyman Hurma’nın yardımcılığına sıcak baktığını fısıldayan kafa, aynı kafadır.

2008 Avrupa Şampiyonası’nın yıldızı, Chelsea’nın eski oyuncusu, Portekiz milli takımının değişmezi, Avrupa futbolunda büyük saygı gören adam, Erzurum, Samsun ve Kayseri takımlarını kümeye atan, Edirne’den ötesini görememiş menajerin himayesiyle iş yapacak öyle mi?

“Ya herkes koşacak, ya hiç kimse koşmayacak” diyerek haksızlığa zerre tahammülü olmadığını gösterip antrenmanı terk eden bu adam, Hurma’nın yardımcılığına evet diyecek öyle mi?

Hurma-Bosingwa birlikteliğinin hayalini kuran sevgili kurmaylar;

Bu topa hiç girmeyin. Kendinizi güldürmeyin.

Para bulun para.

Ödemeler dağ gibi. 

M’Bia neden kötü oynuyor? 

M’Bia’nın performansında ciddi bir düşüş var. Teknik olarak bakıldığında, orta sahada yalnız kalmasının, yeteneklerinin önüne geçtiğini söyleyebiliriz. Ancak bunun bir de mental boyutu var.

M’Bia, bildiğin ıssız adam.

Takımda tek arkadaşı yok. Kimseye uyum sağlayamamış. Kimse de ona ‘nasılsın’ dememiş.

“En iyi arkadaşım, fizyoterapist Dursun” diyor. Yalnızlığını, sessizce çığlık atarak duyuruyor. Kulüpte elini atsan profesyonele çarparken, neden herkes bu söyleme kayıtsız kalır?

*

Onu, ne bir yemeğe götürebilecek yönetici var ne de takıma dahil edebilecek bir kaptan.

M’Bia, Trabzonspor’un belki de en önemli oyuncusu. Maharet, para verip M’Bia’yı getirmekte değil, onu takımda tutup oynatabilmekte.

Süleyman Hurma’ya tavsiyem;

Şota’yı biraz rahat bırak da biraz M’Bia ile ilgilen.

Yoksa bu ilgisizliğin faturasını sen de ödeyemezsin.