TOKAT (AA) - EKBER TÜRKOĞLU - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığına yapılan saldırıda şehit olan Birol Yavuz'un 16 yaşındaki kızı Cemrenur, şehit babasına "Bir kuş cıvıltısı" başlığıyla duygu dolu mektup yazdı.

Tokat'ta, daha önce FETÖ/PDY'ye ait olan ve darbe girişiminin ardından kamuya devredilerek "15 Temmuz Şehit Birol Yavuz Ortaokulu" adı verilen eğitim yuvasında babası adına oluşturulan köşenin açılışına katılan Cemrenur Yavuz, okula babasının adının verilmesinden duyduğu mutluluğu dile getirdi.

Annesi Hatice Yavuz, kız kardeşleri Zeynep ve Kübra ile okulda gerçekleştirilen programda kendisi için hazırlanan sürpriz doğum günü kutlamasıyla duygulanan Cemrenur Yavuz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babasının adının okulda yaşamasının kendileri için önemli olduğunu belirtti.

Babası için yazdığı mektupla duygularını kağıda döktüğünü ifade eden Cemrenur Yavuz, şöyle konuştu:

"Babamın adının verildiği okulda bir köşe yapılacağını söylediler. Ben de babamın adının unutulmaması için güzel bir şey yazayım dedim. Biraz acele oldu ama içimdekileri dökmeye çalıştım. İçimdekileri mektuba yansıtabildiğimi düşünüyorum."

- "Onlar olmasaydı sokaklarda yürüyemezdik"

Şehitlerin unutulmamasını isteyen Yavuz,şunları söyledi:

"Bu darbe oldu, geçti, bitti. 241 şehidin unutulmaması gerekiyor. Hepsinin üstümüzde emekleri var. Onlar olmasaydı sokaklarda yürüyor dolaşıyor olmuyorduk. Benim isteğim hiçbirinin unutulmaması. Odama gittim, babamı düşünerek mektubu yazdım. İçimden gelenleri yansıttım. O gece yol kesilmişti. Bunları tek tek düşündüm. Aslında çok uzun yazacaktım ama kısa ve sade olsun istedim. Genelde babamı ve şehitleri düşünerek yazdım. Bu mektubu babam ve tüm şehitlerimize adadım."

Cemrenur Yavuz'un babası için yazdığı "Bir kuş cıvıltısı" başlıklı mektubu okunurken törene katılanların gözyaşlarına hakim olamadıkları görüldü.

- "Şehitlerimiz, vatanın bölünmediğini bir kez daha kanıtlamak için canlarını feda ettiler"

Yavuz'un babası için yazdığı mektup şöyle:

"Kuş olup uçtular. Cennete vardı her biri. İyi ki şehitsiniz, şehidimizsiniz. İyi ki kutlu bir yolda, Allah yolunda, vatan, millet, bayrak yolunda canınızı verdiniz. Peygambere komşu gittiniz. Şehitlerin ardından yas tutulmamalıydı elbet. Yüce bir güçtü onlarınki. Ölüm sala değildi. Zaten şehitlik mertebesinin yüceliğini bildiğimden avunur yüreğim. Vatan için ölmekse kaderim böyle kaderin ellerinden öperim. Öyle ya şehitliğe sevdalı bir milletiz. Şehadeti haber alınca yüreğinin dağlanacağını bildiği halde vatana kurban evlatlarını yollarken 'Git şehit ol, gazi ol' diyerek yollanırlar. Dillerinde duaları, gönüllerinde şehadet arzusu...Tüm bunları bildiğim, yürekten hissettiğim halde bir isyan değil bu belki. Yakarış belki ama isyan değil! Babamın şehit olması gücüme giden değil. Ben bununla övünmem gerektiğini çok iyi biliyorum ama özbeöz vatanımda kendi askerim tarafından kuşatılmak, sırtımızdan vurulmak bana ağır geliyor. Sefayı süren başka, cefayı çeken çok başka. Kendi menfaatleri için dökülen onca mazlumun kanı yerde mi kalacak? Onlar şunu bilmiyor ki bu vatani görevini yerine getiren başta babam olmak üzere tüm şehitlerimiz kendi benliklerinden, ailelerinden, sevdiklerinden, en değerlilerinden bile önemli olan vatanı korumak, bu vatanın bölünmediğini bir kez daha kanıtlamak, şehadet şerbeti içmek için canlarını feda ettiler.

Bir karış dahi olsa vatan toprağını satmam. Zira bu vatan bana değil milletime aittir. Milletim de bu toprakları ancak aldığı fiyata verir çünkü bu topraklar kanla alınmıştır, kanla verilir. Biliyorum ki bayrağım dalgalanırken senin gibi asaletli, senin gibi cesur, senin gibi sonsuzdur aslan babam. Sen ki hareketsiz yatarken al kanlarla yıkamış melekler seni. Tarihe milletimizin inançları eşsiz tarihimizi sizinle haykıracaklar. Akarken gözyaşları bilirim ben, siz siper ettiniz gövdelerinizi, koştunuz düşmana karşı düşünmeden ve bayrağım, sizin için akar her damla gözyaşı ve dua ile yücelir. Ne demişler. 'Yediğin kurşun oruç tutmaz şehidim. Sen bugün Allah katına davetlisin.' Siz artık bize emanet ettiğiniz bu vatan evlatlarının kalplerinde, en derinlerinde, sonu olmayan manevi güzelliklerde yerinizi alıp yeşereceksiniz. Bilirim sığmazsınız birkaç mısraya, yaptığınız cesurluklar destanlarda yazılı artık merak etmeyin! Yeriniz hayatımda görmediğim ve hayal dahi edemediğim kadar güzel çiçeklerle bezenmiş, uçsuz bucaksız kuş cıvıltıları, mis gibi kokan leylaklar, aheste aheste akan ırmakların olduğu bir yer eminim. Cennet kokusu o nurlu tenlerinize sinmiştir umarım. Kıydıkları canların hesabı bu dünyada sorulmasa bile, mahşerde yakalarına yapışacak koskoca bir millet var bu toprak üzerinde. Rahat uyuyun siz ebedi uykunuzda. Burası gibi sonlu değil. Orası baki... Bir kuş cıvıltısı duysam aklıma gelirsin babam. Anladım ki gülüşlerin saklı o cıvıltılarda."