Diyarbakır’da bir mezrada ikamet eden baba-oğlun hastalığına teşhis konulamıyor. Hastalığı yüzünden konuşma zorluğu da çekmeye başlayan adam 51 yaşında olmasına rağmen 80 yaşında gibi görünürken, “Oğlum Mustafa’nın da benim gibi olmasından korkuyorum” dedi.
Diyarbakır kent merkezine 30 kilometre uzaklıkta bulunan ve Bağlar ilçesine bağlı Alatosun beldesi Darbi mezrasında ikamet eden baba-oğul bilinmeyen hastalığın pençesinde. 9 kişilik Yamacu ailesinden 51 yaşındaki baba Ahmet Yamacu ve 21 yaşındaki Mustafa Yamacu’nun hastalığına gittikleri hastanelerde teşhis konulamadı. Konuşma zorluğu çekmeye başlayan ve yürümekte zorlanan aba Ahmet Yamacu, oğlunun da kendisi gibi olmasını istemediğini söyleyerek, “Doktorlar anlamıyorlar, yavaş yavaş konuşmam da gidiyor. Mustafa da aynı benim gibi olmaya başladı. Onun da benim gibi olmasından korkuyorum” dedi.

“HİÇBİR HASTANEDE TEŞHİS KONULAMADI"
Ağabey Mehmet Yamacu, kardeşini götürdükleri hastanelerde hastalığa hiçbir teşhis konulamadığını, sadece bir hastanenin verdiği raporda Guillain-Barre sendromu olabilir diye doktorların düşüncelerini yazdıklarını belirterek, “Kardeşim Manisa’da çalışırken arkadaşları eve geldiğinde kardeşimin kalkamadığını fark etmişler. Nefes almakta zorlanıyormuş. Manisa’da hastaneye kaldırmışlar. Daha da kötü olunca Ege Üniversitesi’ne kaldırıyorlar. Orada 14 gün yoğun bakımda kaldı. Doktoru bize Mustafa’nın herhangi bir iş yapmaması gerektiğini ve bir bebeğe nasıl bakılıyorsa öyle bakılması gerektiğini söyledi. Maddi durumumuz iyi olmadığı için yoğun bakımdan çıktıktan sonra Diyarbakır’a getirdik. Diyarbakır’da defalarca hastanelere götürdük, defalarca yoğun bakıma girdi. Buna rağmen hastalığı halen devam ediyor. Askerlik çağı geldi. Asker hastanesine götürdük. Asker hastanesinde bilinmeyen hastalıklar tanısı konuldu. Ege Üniversitesi’nin koyduğu teşhis de düşünülmüş yani. Guillain-Barre Sendromu olduğu düşünülmüş. Yani teşhis konulmamış. Ben kardeşimin tedavi olmasını istiyorum. Sürekli gittiğimiz bir doktor yok. Gittiğimiz hastanede hangi doktorun fişi olursa biz ona gidiyoruz. Tedavi edilemiyor, teşhis konulamıyor” diye konuştu.

“KARDEŞİMİN DE BABAM GİBİ OLMASINI İSTEMİYORUM"
Ağabey Yamacu, kardeşi Mustafa’nın özellikle sabahları yardım olmadan kalkamadığını, ne yapacaklarını kara kara düşündüklerini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sürekli hastanelere götürüyoruz. Çalıştığı zaman, en ufak bir iş yaptığı zaman komaya giriyor. Durumu kötüleşiyor. Bunun dışında da yürüyemez hale geldiği zaman hastaneye götürüyoruz. Vücudu kasılıyor, yürüyemiyor. Kısmi felçli gibi oluyor. Askerlik vakti az kaldı. Herhangi bir teşhis konulmamış. Biz kardeşimizi nasıl göndereceğiz.”

“51 YAŞINDA AMA 70-80 YAŞINDA GİBİ GÖZÜKÜYOR"
Babasının bu hastalığa 30 yaşında yakalandığını kaydeden Mehmet Yamacu, babasının 51 yaşında olmasına rağmen 70-80 yaşında gibi gözüktüğüne dikkat çekti. Yamacu, "Hastalığı yavaş ilerledi. Mustafa da babamın hastalık sürecini yaşıyor. Babam da yavaş yavaş yürüyememeye başladı. Konuşması bozuldu. Her gün daha da kötüye gidiyor. Kardeşimin de babam gibi olmasını istemiyorum. Evlerinde kışın komple su damlıyor. 9 kardeşiz 7’si bu evde kalıyor. Evdeki 7 kardeş de iki odada kalıyor. Sadece yeşil kartımız var. Herhangi bir maaş herhangi bir sosyal yardım almıyoruz" diye konuştu.
21 yaşındaki Mustafa Yamacu, her sabah kalktığında hareket edemediğini vücudunun uyuştuğunu anlatarak, “Bazen 4-5 gün komada kalıyorum. Sonra normale dönüyorum. Ben bir çözüm istiyorum” ifadelerinde bulundu.
(İHA)