Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü’nde basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bir gazetecinin Fırat Kalkanı Harekatı’na katılan üç askerimizin Suriye’de şehit edilmesine ilişkin sorusu üzerine Yıldırım, "Fırat Kalkanı operasyonunun amacı, DEAŞ terör örgütü başta olmak üzere Suriye içerisinde faaliyet gösteren YPG, PYD, PKK gibi terör örgütlerinin hem Suriye hem Türkiye’de yaşayan vatandaşlarımıza zarar vermemesi için ülkemizin ve sınırlarımızın güvenliğinden emin olmak için başlatılan bir operasyondur. Bu operasyonun halen El-Bab civarında, o bölgenin terörden temizlenmesi için çalışmalar Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve Türkiye Cumhuriyeti silahlı kuvvetler mensuplarının desteği ile devam ediyor. Maalesef dün gece yapılan hava saldırısında 3 askerimiz şehit olmuş, 10 askerimiz yaralanmıştır.

Belli ki bölgede Türkiye’nin DEAŞ’la yaptığı bu savaşın, bu mücadeleden bazıları memnun olmamış, memnun olmayanlar var. Ancak, bu yapılan saldırılar da elbette ki karşılığını görecektir. Bu ve buna benzer saldırılar, nereden gelirse gelsin, silahlı kuvvetlerimizin Türkiye’nin terörle mücadele konusundaki kararlılığını asla ve asla azaltmaz. Çünkü, hem Suriye’de istikrar hem de Türkiye’deki can ve mal güvenliğinin teminatı olan bir temizlik harekatıdır. Silahlı kuvvetlerimizin tespitleri ve yaptıkları açıklama halen geçerli" dedi.

AVRUPA PARLAMENTOSU’NUN TÜRKİYE İLE MÜZAKERELERİ GEÇİCİ OLARAK DONDURMASI
Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye ile müzakereleri geçici olarak dondurmasına ilişkin soru üzerine Yıldırım, "Bu kararın bizim açımızdan hiçbir önemi yok. Avrupa Birliği (AB) ile ilişkiler zaten de öyle aman aman çok sıkı fıkı ilişkiler değil, ite kaka, kerhen yürüyen ilişkidir. AB şunu anlamalı, Avrupa gelecek vizyonunu Türkiye ile beraber mi yoksa Türkiyesiz mi değerlendirecek. Buna karar vermeli.

Avrupa güvenlik için Türkiye vazgeçilmez derken bir yandan, bir yandan da eften püften nedenlerle böyle kararlar almış olması tam bir çelişkidir. Özellikle, AB üyesi ülkelerin liderlerinin bu vizyonsuzluğa karşı seslerini yükseltmelerini bekliyoruz. Avrupa Birliği, insani değerleri, demokrasi değerlerini bir yandan savunurken basın özgürlüğünü, konuşma hürriyetini savunurken bir yandan da Rusya’nın basın yayın organlarının kapatılması, bölge dışına çıkarılması yönünde kararlar alıyorlar. Bize demokrasi dersi vermeye kalkanların gerçek yüzünü bu vesileyle de ne kadar demokrasi fakiri olduklarını çifte standartlarını da bütün dünya ibretle izliyor" diye konuştu.