Darbe kalkışması sırasında üzerine çıktığı tankın hareket etmesi sonucu yere düşerek yaralanan Barış Gülhan, "Çanakkale duygusunu orada yaşadım” dedi.
15 Temmuz 2016 akşamı İstanbul’da darbe teşebbüsüne karşı sokağa çıkan ve üzerine çıktığı tankın hareket etmesi sonucu düşerek ayağı kırılan Barış Gülhan, iki hafta sonra yaşadığı Zonguldak’ın Ereğli ilçesine geldi. Koltuk değnekleri ile demokrasi nöbetine katılan Gülhan, getirdiği Türk bayrağını salladı. Babasının tedavisi nedeniyle 15 Temmuz’da İstanbul’da bulunan ve akrabalarının evinde kalan Gülhan, gazetecilerin sorularını cevapladı. E-5 üzerindeki tankın üzerine çıktığı sırada tankın hareket etmesiyle birden dengesinin bozulduğunu ve yere düştüğünü, düşme sonucunda da ayağının kırıldığını anlatan Gülhan, millet olarak o gün orada yapılması gerekenleri yaptıklarını ifade etti. Gülhan, "Evde oturuyordum. Özgürlüğümüze olan darbeyi görünce ister istemez başımızdan aşağıya kaynar sular döküldü. Evdekilerden müsaade aldım, helallik aldım. Arkadaşlarımla telefonlaştım. Beni almalarını söyledim. Boğaz Köprüsü’ne niyetlenmiştim. Oraya gitmek istiyordum. Arkadaşlar gelene kadar hayli bir süre geçti. Niyetimde Boğaz Köprüsü varken E-5 üzerinde Maltepe Küçükyalı yakınlarında 2 tane tank vardı. O tanklarla ilgili millet olarak gerekli çalışmayı ve mücadeleyi yaptık. Oradaki askerlere de telkinde bulunduk. ’Yapmış olduğun iş yanlıştır. Devletine ve milletine teslim ol. Gittiğin yol yol değildir’ diye anlatmaya çalıştık. Bir tane arkadaş orada olayın farkına vararak tankı etkisiz hale getirdi, kendisi bıraktı. İkinci tanka geçtik. Yine hep bir ağızdan millet olarak üzerindeydik. O ara nasıl olduysa aniden tankı geri hareket ettirdi. Öne doğru tankı hareket ettirirken aracı altına aldı. Araçla birlikte orta refüje vurdu. O ara ben tankın üzerindeydim. Dengemi kaybettim. O atlayışta ayağım kırılmış. Onun farkında değildim. Oradaki tanklar çok şükür hedefine ulaşamadı. Tekrar ters istikamete doğru gitti. Arkadaşlarımızla organize olup Boğaz Köprüsü’ne gittik. Boğaz Köprüsü çok farklıydı. F-16’ların bizzat tepemizden geçtiği, Skorsky helikopterlerinin geçtiği, tank ve top sesleri, silah seslerinin birebir yaşandığı yerlerdendi. Oradaki duygu çok farklı. Elinizde herhangi bir cisim olmadan sadece millet ve vatan için Allah için, iman için ve iman aşkı ile sokaklardaydık. Hiç kimseye zarar verilmedi. Orada kendimiz zarar gördük. Kendi canımız yandı. Ama kimsenin canı yanmasın dedik. Millet olarak o gün orada yapmamız gerekeni yaptık" dedi.

“ÇANAKKALE DUYGUSUNU ORADA YAŞADIM”
Tankların üzerindeyken Çanakkale’de yaşanan kahramanlık destanlarının aklına geldiğini ve o duyguyu orada yaşadığını kaydeden Gülhan, "Çocukluğumda geçen bir anı vardı. Bizim atalarımız nasıl oluyor da kılıca korkusuzca gidiyordu. Ben o gün orada o duyguyu tattım. Ben orada o tankın, oradaki durumun, atmosferin, üstümde dolaşan F-16’ların geçmesi, tankın top sesi, keskin nişancı sesleri, orada milletin karakollara etten duvar olduğunu gördüm. Orada tamamıyla Allah’tan. Normal şartlarda bir insanın gidip de o tankın üzerine çıkma şansı yok. Ama orada yeter ki bu millet, bu vatan eski günlerine dönmesin, herkes karınca kararınca, gücümüz yettiğince sesimizi çıkartmış olduk" diye konuştu.
(İHA)