Mersin’in Erdemli ilçesinde bir kişi, telefon dolandırıcılarının tuzağından arkadaşları ve polisin yardımıyla son anda kurtarıldı.

Telefonda kendisini Mersin Cumhuriyet Başsavcısı olarak tanıtan bir dolandırıcı, Oktay Üveyik adlı işçiyi arayarak kredi kartlarının kullanılarak para çekilip, bu paranın da Suriye’den Türkiye’ye sızan teröristlerin hesabına aktarıldığını söyleyerek, bu durumdan kurtulabilmesi için de çöp kutusuna 5 bin lira para bırakmasını istedi. Bunun üzerine Üveyik bankadan aldığı 2 bin lira ve kuyumcudan aldığı 3 bin liralık altını bir poşet içine koyarak, istenen çöp kutusuna bıraktı.

Yaklaşık 1,5 saat telefonda konuşan Oktay Üveyik’in hareketlerinden şüphelenen arkadaşları, Üveyik’i takip ederek durumu polise bildirdi. Polis ekipleri de Üveyik’e ulaşarak, olayın dolandırıcılık olduğunu söyledi.

Emniyete ifade vermesinin ardından başından geçenleri basın mensuplarıyla paylaşan işçi Oktay Üveyik, “Çalışırken beni telefonla aradılar. Telefondaki kişi bana kendisini Mersin Cumhuriyet Başsavcısı olarak tanıttı. Bana adınıza 15 bin liralık kredi çekilmiş, bu para Suriye’deki 3 militana aktarılıyor. 2 kişi yakalandı, diğerinin de yakalanması için çalışıyoruz dediler. Ayrıca her sokak başına gizli polis yerleştirdiğini söyledi. Bankadan yeteri kadar para çekemeyince kuyumcudan altın aldım. Bunları çöp kutusuna koydum. Söylendiği gibi belirtilen yere gidip beklediğim sırada polisler bana yardımcı oldu. Kimseyi bir şey anlatma dediler ama durumu polisle paylaşınca, sağ olsunlar ramak kala beni dolandırılmaktan kurtardılar” dedi.

Eşinin de benzer şekilde arandığını ve eşini dolandırıcılara karşı uyardığını anlatan Üveyik, “Bunlara arkadaşlarımız, bacılarımız inanmasınlar. Ben polisim, emniyet amiriyim, başsavcıyım, milletvekiliyim diyen kimseye inanmasın. Eğer öyle bir telefon gelirse emniyet müdürlüğüne başvursunlar. Benden dünya kadar para istediler ama yapabileceğimin ancak bu kadar olduğunu söyledim. Altın ve para olmak üzere 5 bin lirayı çöp kutusuna koydum. Oradan alacaklardı. Kimse bunlara inanmasın. Eşimi de aramışlardı, eşime onlar dolandırıcı telefonu kapat demiştim. O arada ben kendim düştüm, inandım, az kalsın dolandırılıyordum” diye konuştu.

Polislerin ve kendilerinin gayretleriyle arkadaşının dolandırılmaktan kurtulduğunu ifade eden Üveyik’in iş arkadaşı Şahin Şimşeklier ise, "Arayıp da telefonla para isteyenlere inanmasınlar. Hiç yapamıyorlarsa gidip emniyet güçlerine sorsunlar. Burada emniyet ne için var. Bir savcı hiç çöp kutusuna para bıraktırır mı? Devletin savcısı, devletin polisi der mi sana bir emanet bırak diye. Özellikle de çöp tenekesine, niye karakola getir demiyor" şeklinde konuştu.