Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, "Ne yazık ki yerküreden kan damlıyor, sevgisizlik, tüm alanları istila ediyor. Yerkürenin topyekun bir dirilişe ihtiyacı var" dedi.
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Florida Uluslararası Üniversitesi ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın işbirliği ile düzenlenen ’1. Uluslararası Kadın Kongresi’ Ankara Bilkent Otel’de düzenlendi. Uluslararası kurum temsilcileri ve yurt dışından akademisyenlerin de katıldığı programda Kadın ve Göç, Kadın ve Hukuk, Kadın ve Sağlık, İş Yaşamında Kadın, kız çocuklarının eğitimi, Akademide, Sosyal Hizmetlerde ve Medyada Kadın gibi başlıklar ele alınacak.
Kongrenin açılış konuşmasını yapan Emine Erdoğan, kadınların sosyal, politik ve ekonomik durumlarının güçlendirilmesi için ortaya konan bu çabanın takdire şayan olduğuna vurgu yaparak, "Kadın konusu modern dünyanın en temel konularının başında geliyor. 20. yüzyıldan bu yana ayrımcılık, şiddet, eşitsizlik gibi kavramlar tartışılıyor. Hukuktan sağlığa, edebiyattan sanata, medyadan sosyal hizmetlere kadar pek çok başlık altında ele alınabilecek boyutları var. Fakat ne yazık ki tarih boyunca kadını ezen, ekonomik ve sosyal şartlar bugün daha da ağırlaşmış durumdadır. 21. yüzyılın, cinsiyeti de aşan temel insaniyet sorunları var maalesef. Ne yazık ki yerküreden kan damlıyor. Savaşlar, sosyal adaletsizlikler, tüm dünyayı saran şiddet kültürü, çevremizi kuşatıyor. Sevgisizlik, tüm alanları istila ediyor. Milyonlarca insanın yerinden yurdundan edildiği, 600 binden fazla kişinin öldüğü bir savaş karşısında tüm dünya sessiz kalabiliyor. Yerkürenin topyekun bir dirilişe ihtiyacı var. Bu kongrenin, bu temel meselelere ilaç olacak yeni bakış açıları getirmesini umut ediyorum. Gerek kadın sorunlarıyla ilgili, gerekse insanlığı ilgilendiren temel meselelerde, yeni bir dil kurmaya vesile olmasını diliyorum" diye konuştu.

"KADIN VE ERKEK ARASINDA BİR HİYERARŞİDEN DEĞİL, İŞBİRLİĞİNDEN SÖZ EDEBİLİRİZ"
Kadınların ekonomik, politik, akademik, tüm alanlarda varlık göstermesini adaletin gereği olduğunu düşündüğünü belirten Emine Erdoğan, "Bizim anlayışımız, kadının ve erkeğin, birbirini bütünleyen iki cins olduğu inancına dayanır. Kadın ve erkek arasında bir hiyerarşiden değil, işbirliğinden söz edebiliriz. Yaratıcımız, kadına ve erkeğe farklı kabiliyetler vererek, onları birbirinin velisi kılmıştır. İşte bizler, bu prensibi hayata taşımalıyız. Ne yazık ki bazı geleneksel anlayışlar, kadınları toplumsal hayattan uzak tutmuştur. Oysa kadın ve erkek potansiyellerine göre ve adilce hak ettikleri yeri aldığı ölçüde refah toplumu inşa edilebilir. Unutmayalım, kadın ve erkek bir kuşun kanadı gibidir, biri olmazsa kuş uçamaz. Devletimiz, 14 yıldır kadının konumunu yükseltme gayreti içindedir. Elbette yerleşik algıları yıkmak, tabularla mücadele etmek kolay değildir. Fakat inanıyorum ki son 10 yılda katettiğimiz mesafe gelecek adına umut vericidir. İstatistiklerin diliyle konuşacak olursak, kız çocuklarının okullaşma oranı son 13 yılda yüzde 91’den yüzde 99’a çıkmıştır. Yükseköğretimde kadınların okullaşma oranı yüzde 13’ten yüzde 40’lara yükselmiştir. Üniversitede kadın öğretim elemanı sayısı yüzde 45’tir. Bu rakam dünya ortalamasının da üzerindedir" ifadelerini kullandı.

"ÜLKEMDE KADINLARIN GÜCÜNÜ SORACAK OLURSANIZ, ONLAR TANKLARIN KARŞISINDA DURARAK BİR VATAN KURTARACAK DİRAYETTEDİR"
"Cinsiyet eşitliği konusunda kadınlar ve erkekler adalet kültürüne davet edilmektedirler" diyen Emine Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"15 Temmuz’da ülkemiz çok kritik bir darbe girişimi atlatmıştı. Ordumuzun içine sızan bir grup hain terörist Türkiye’nin demokrasi yolculuğunu sabote etmeye çalışmıştır. Bu süreçte 247 vatandaşımız şehit, 2 bin 194’ü ise yaralanmıştır. Devletimizin ve milletimizin dirayetli duruşuyla savuşturulan darbe girişiminde kadınlarımızın verdiği destansı mücadele kayda değerdir. Kadınlarımız gece yarısı bir vakitte üstlerinde F-16’lar uçarken ellerinde sadece bayraklarıyla, silahlarla donatılmış tankların karşısına dikilmiştir. Burada bir dakika durup düşünmenizi rica ediyorum, bu cesareti onlara veren nedir? Bu özgüveni onlara aşılayan nedir? Korkusuzca tankları durduran bu asil duruşun kaynağı nasıl açıklanabilir? Elbette vatanlarına olan aşkları, milletlerine olan sevdaları, demokrasiye olan inançları ve taşıdıkları o büyük yürekleridir. Ülkemde kadınların gücünü soracak olursanız, onlar tankların karşısında durarak bir vatan kurtaracak dirayettedir. Kadınlarımızın bu direnişinin, belki istatistik ilminde karşılığı yoktur ama bu duruş, bu cesaret, rakamlara sığmayacak kadar yüce bir kararlılığı ve iktidarı temsil etmektedir. Bu asil direnişin, dünya demokrasi tarihine geçmesini de umut ediyorum. Adil bir kadın tarihi yazılacaksa eğer, bu asla atlanmamalıdır."

"KARAR MEKANİZMALARINDA KADINLARI GÜÇLENDİRMEK VE ERKEKLERİ BU MÜCADELEYE DAVET ETMEK DURUMUNDAYIZ"
Bu topraklardan tüm dünyaya kadınların inancını, azmini ve kararlılığını taşımak istediklerini kaydeden Erdoğan, "Yeryüzünün diğer topraklarında yaşayan bütün kadınlarla da işbirliği yapmak istiyoruz. Çoğulcu bir yaklaşımla sorunları ele almak durumundayız. Sorunlarımızın çözümünde ayrımcılıktan uzak, adil yaklaşımlar geliştirebilmeliyiz. Geçtiğimiz yıl dönem başkanlığını yaptığımız G-20 bünyesinde Türkiye’nin öncülüğünde ilk kez Kadın 20 Platformu kurulmuştur. İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde 13’üncüsü gerçekleşen İslam Zirvesi geçtiğimiz aylarda İstanbul’da yapıldı ve burada Cumhurbaşkanımızın teklifiyle kadın sorunlarının ele alınacağı bir Kadın Konseyi temeli atıldı. İslam dünyasında kadın sorunları ne yazık ki işgaller ve savaşlar nedeniyle daha büyük sorunlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Karar mekanizmalarında kadınları güçlendirmek ve erkekleri bu mücadeleye davet etmek durumundayız. Öte yandan kadınları, iş hayatı ile özel hayat arasında tercihe zorlamayacak çalışma şartlarının takipçisi olmalıyız. Hükümetlerimizi buna teşvik etmeliyiz, bu kongrenin bu tür çabaları güçlendireceğine inanıyorum" şeklinde konuştu.
Programda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya da bir konuşma yaptı. Açılış programı fotoğraf çekimi ve plaket takdimi ile sona erdi.
(İHA)