TRABZON (AA) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, "Cumhuriyetten bir adım değil, bir milim dahi geriye dönüş yok. Bunu aklından geçirenin 80 milyon yekvücut canına okuruz.” dedi.

Albayrak, AK Parti Trabzon Gençlik Kolları tarafından, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni konuşmak üzere Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi'nde düzenlenen, “Genç Kürsü” adlı programda katılımcıların sorularını yanıtladı.

Bakan Albayrak, "CHP’li arkadaşlarımızın broşürlerini aldık okuduk. Birinci maddesinde, rejim değişikliğine hayır yazıyor. Bunun bir rejim değişikliği olmadığını anlatmaya çalışıyoruz ama bunu biz onlara anlatamıyoruz." şeklindeki soruya, "Yalandan kim ölmüş. Bu ülkenin rejimi ne? Cumhuriyet değil mi? Cumhuriyet ne demek? Adı üstünde cumhurdan geliyor, cumhur ne halk demek, millet demek yani halkın ve milletin iradesiyle yönetim demek. İşte esas 80 yıldır ilk defa bu dönem kadar halkın ve milletin iradesinin Ankara’daki oligarşiye, bürokrasiye, bürokratik oligarşi elinden koparılıp halkın eline teslim edildiği bir dönem, milletin ve Cumhuriyetin taçlandığı bir dönem yaşıyoruz. Cumhuriyetten bir adım değil, bir milim dahi geriye dönüş yok. Bunu aklından geçireni 80 milyon yekvücut canına okuruz." şeklinde cevap verdi.

Albayrak, 15 Temmuz’da birilerinin ülkeyi bölmek, ele geçirmek, cemaat devleti kurmak istediğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Ülkeye ihanet noktasında kalkışma yapanlara karşı bu millet milyonlarca insanın sokağa çıkarak çıplak elleriyle tanklara, toplara, F-16’lara karşı durdu mu? Allah’ın izniyle buna yelteneni bu millet gömer. Böyle bir şans yok zaten ama işte yalandan kim ölmüş. Adam, ‘rejim değişecek.’ diyor. Ne rejimi, sistem değişecek. Hangi sistem? Her gün malum lobilerin elinde oyuncak olan, koalisyonlarla, şunlarla bunlarla. Biz kendimizi kandırıyoruz. Hiç geçmişe gitmeye gerek yok. 7 Haziran’a bir dönün, bu ülkede aylarca hükümet kurulabildi mi? Allah aşkına meclisten tezkere geçiremedik. Kimin tezkeresi askerin, ordunun. Kendi çoluğumuzu, çocuğumuzu gönderdiğimiz peygamber ocağı, askere tezkere geçiremedik. Kapımızda savaş var, bu tehdidi bertaraf etme noktasında her yıl yenilenen tezkereyi, bir safta birleşti birileri, ülkeyi tıkama noktasında durdurdu. Savaş çıktı ne olacak? Meclisi topla, karar al, bir ay sonra şey yap… Bu arada savaşta bir sürü askerimiz şehit olsun, böyle iş olabilir mi? Böyle bir çarpık sistem olabilir mi?"

"Ben anlamak isteyene çok basit örnekle anlatıyorum, belediye seçimleri gibi olacak." diyen Albayrak, şunları kaydetti:

"Bir belediye başkanına bir de belediye meclisine oy veriyorsunuz, iki oy atıyorsunuz. Belediye başkanı seçiliyor koltuğuna oturuyor bir de belediye meclisi. Belediye meclisi bütçeyi, yasama tarafını denetliyor, belediye başkanı da başkan seçildikten sonra icraatlarını yönetiyor. Neyle yönetiyor? Kurduğu ekiple. Belediye de diğerlerini tanıyor musunuz? Yok, ben bir kişiyi bilirim arkadaş, sana oy verdim. Belediye başkanına verdik yetkiyi, icraatlarına bakıyorum memnunsam bir daha seçiyorum, değilsem seçmiyorum. Bir de burada ince bir nüans var. Cumhurbaşkanlığı sisteminde kaç kere seçebiliyorsun, iki kere, o kadar. Peki belediye başkanını? Sınırsız, 30 yıl belediye başkanlığı yapanlar var bu ülkede. Şimdi, hesabın sorulacağı, icraatın yönetileceği, kuvvetler ayrılığıyla yasamanın asli denetim ve takip fonksiyonunu, yasama fonksiyonunu yerine getirirken, icranın da esas fonksiyonu olan hizmet etme, bu çerçevede icraat ortaya koyma fonksiyonunu ortaya koyacak bir sistemden bahsediyoruz. Gayet basit."

"Şenol Güneş Spor Kompleksi açılışı için Katar Emiri, Cumhurbaşkanımız ve sizler şehrimize gelerek bir helikopter turu yapmıştınız. Karlı bir gündü ve karlı dağları görüp kış turizmi için yatırım yapılabileceğinin söz konusu olduğundan bahsetmişti. Acaba şehrimizde turizm altyapısına yönelik bir çalışma, yatırımları var mı?" sorusuna ise Albayrak, turizmle ilgili Trabzon, bölge şehirleri Rize, Artvin başta olmak üzere Karadeniz’de iki tane konunun, ekonomi ve istihdam açısından çok önem çıktığını söyledi.

Bunlardan birinin turizm olduğunu vurgulayan Albayrak, "Turizmde bizim insan kaynağı açısından, tesisleşme açısından ve bunun birinci sınıf dünya standardında kalite altyapısının getirilmesi açısından Trabzonumuzun alması gereken ciddi yol var ve bununla ilgili ciddi bir seferberlik var." dedi.

Albayrak, Trabzon'un son yıllarda önemli yatırımlar aldığını, spor alanı başta olmak üzere olimpiyatlar düzenlendiğini, ciddi bir spor altyapısının geliştirildiğini, en son stadın da devreye alınmasıyla çok müthiş, dünya standardında, kalitesinde, dünyanın en güzel statlarından bir tanesinin yapıldığını ifade etti.

Bunun ötesinde tesisleşme noktasında süreçlerin hızlandığını belirten Albayrak, "Bu topyekun bir seferberlik aslında, sadece tesis yaparak oluyor mu bu? Olmuyor. O tesisi dolduracak turisti çekmek için de hizmet kalitesinin de gelişmesi lazım, bunu yetiştirecek kurumların olması lazım. Yerli turistin ötesinde yabancı turiste de o kaliteli hizmeti verecek bir süreç lazım. Bu çerçevede bakanlarımız, bizler, hükümetimiz başta olmak üzere bir süreci başlattık. Bununla ilgili yerli ve yabancı bir çok yatırımcıyı da işin içine dahil ederek Trabzonumuzun ve bölgemizin, bölge illerimizin de turizm sektörünün gelişmesine dayalı ekonomik kalkınması ve istihdama dayalı gelişmesiyle ilgili adımlar atıyoruz. İnşallah daha da atacağız." diye konuştu.

- "Ahmet Akif, başımın etini yiyor ‘baba’ diyor, bizi maça getirmen lazım"

Trabzonlu bir bakan Trabzonsporlu bir taraftar olarak 50. yılda şampiyonluk hedefine yönelik soruya Albayrak, Trabzonspor'u gönülden desteklemeye devam ettiklerini bundan sonra devam edeceklerini söyledi.

Bu noktada eskisi kadar vakit bulamadıklarını belirten Albayrak, şunları söyledi:

"Eskiden belki maçlara gelebiliyorduk, şu veya bu şekliyle daha fazla Trabzon’da vakit geçirebiliyorduk ama artık vaktimizin önemli bir kısmını malum Enerji Bakanlığının ajandası, gündemi de çok yoğun, dört bir tarafı gezerek, yurtiçi ve yurtdışı dünyayı ve bölgeyi gezerek ağırlıklı mesaimizi o çerçevede, oradan vakit ayırabildikçe ki açıkçası açılıştan sonra bir maça gelelim diye çok istedim ama bir türlü fırsat olmadı. Hatta bizim büyük oğlan Ahmet Akif, başımın etini yiyor yani ‘baba’ diyor, bizi maça getirmen lazım.’ İnşallah Trabzonspor’un hele de yeni stadın dolduğu o coşkulu güzel atmosferle inşallah bir maçına da gelmek istiyoruz. Trabzonspor, Trabzon şehri için ne kadar önemli olduğunu söylememe gerek yok ama sadece Trabzon’daki Trabzonsporlular için değil, emin olun Trabzon’un dışındaki gurbetteki Trabzonsporlular için daha büyük bir önemi var. Trabzon'dakiler onu çok anlamıyorlar. Gurbetlik çektin mi derler ya gurbettekilere sormak lazım İstanbul, diğer şehirlerde. Hele yurtdışındaki, Almanya, Hollanda'dakiler de daha fazla. Trabzon iyi oldukça, saha neticeleri, oynadığı futbol, şehrin bütünleşmesi iyi oldukça daha iyi olacak ama benim bir taraftar olarak çok net söylüyorum, her yerde soruyorlar, 'Trabzon 50. yılda mı olacak, şurada mı olacak, burada mı olacak?’ Trabzon’un bir kaç konuda mesafe katetmesi lazım ki şampiyonluk gelsin bence. Bir, şehrin bütünleşmesi lazım, yani bugün Trabzon’un saha sonuçlarından dolayı galibiyetlerinden, istikrarlı durumundan dolayı bu şehirde bir kişinin üzülmemesi, hasede düşmemesi lazım. Trabzon iyi ise bütün şehir mutlu olacak ama birileri kenarda ‘Valla ha bu yönetim öyle, ha bu böyle.’ Trabzon eğer bir amaca kilitleniyorsa bütün şehrin bütünleşmesi lazım."

Tüm Trabzon şehrinin, camiasının bir kere Trabzon’un başarılı olması için kenetlenmesi gerektiğini kaydeden Albayrak, "Takımın ve kulübün bütünlüğü fitne, dedikodu bir tarafa şehirle uyumunun tam olması lazım çünkü Trabzon’a bir futbolcu geldiği zaman şehirden ayrı yaşamıyor. Onun da bir ve beraber olması, sahip çıkılması lazım. Hangi memleketten gelirse gelsin, dünyanın hangi takımından gelirse gelsin topçusuyla, hocasıyla, teknik, idari yönetimiyle bütün kesimleriyle yek vücut olması lazım. Bu ikisi tamam olduktan sonra diğerleri çözülür, diğerleri olur. Ben hep onu diyorum seyirci ne yazdı son maçta ’Dik oyna’, sen iyi top oynarsan takım eze eze yener, sen iyi top oynarsan kulübünle şehrin ile birleşirsen hakemi de yenersin, başkalarını da yenersin, onu da yenersin, bunu da yenersin. Trabzon eskiden böyle şampiyon oldu. Hakemi de yendi onu da yendi bunu da. Önemli olan güzel futbol, öyle değil mi? Seyirci niye alkışlıyor sahada takım, şehir bütünleşti iyi top oynuyor. Kaç tane gol kaçırdı olmuyor bazen nasip ama seyirci ne yapıyor o emeği o alın terini o enerjiyi ortaya koydun diyor ben mutluyum, alkışlıyorum diyor. Bu da bütünleşmeyle olur, O olduğu zaman öbürü de olur." ifadelerini kullandı.

Trabzon gençliğine mesajının sorulması üzerine de Bakan Albayrak, "Trabzon, Karadeniz insanı artık lahanadan mı dersin, mısırdan mı dersin enerjisi ile bu ülkenin her zaman dinamosu olmuştur, kırılma dönemlerinde, kritik dönemlerde bu ülkenin yerli ve milli duruşuna yüzyıllardır hep sahip çıkmış. Bu iş eskiden beri öyle yani Yavuz’u Yavuz yapan sadece fıtratı değil, Yavuz’a o enerjiyi veren bir beylik noktasında, şehzadelik noktasındaki o dönemde Trabzon şehrinin enerjisini kanıksayamayız, unutamayız." diye konuştu.

Albayrak, "Trabzonlular olarak Trabzon şehri olarak bu ülkenin büyük Türkiye yolculuğunda ve bu yolculuğun en kritik nesli dediğimiz genç nesli olarak sizin örnek teşkil etmeniz lazım." dedi. Albayrak şunları kaydetti:

"Hele de bu anayasa için. 18-25 yaş arası bu ülkede 7,5 milyondan fazla arkadaşımız var. Sadece Trabzon’da kaç tane var? Sadece Trabzon’da 60, 65 bin 18-25 yaş arası gencimiz var. Bu gencimiz sadece bu anayasa değişikliğinin temel dönüşümlerinden biri olan 18-25 yaşa milletvekilliğinin önünü açacak bu düzenleme noktasında herkesten çok sahip çıkması lazım. 'Ben 18 yaşındayım dünyayı değiştirebilirim’ motivasyonunda olacağım, ‘ben 18 yaşındayım, bana cezai ehliyet vereceksin, hukuki imza yetkisi vereceksin, 18 yaşına gelince evlenme, ev bakma, geçinme yetkisi vereceksin, 18 yaşında olunca elime silah verip cepheye göndereceksin, ‘kusura bakma milletvekili olamazsın.’ Böyle bir şey olabilir mi? Siz bunu anlayıp, idrak edip, anlatma noktasında çok net bir göreviniz var. 30’dan 25’e düşürdüğümüzde muhalefet ettiler, gerekçe çoluk çocuktu. Ne oldu? 25-30 yaş arası Salih beyler geldi, girdi bugün mecliste 30 yaşlarını geçti devam ediyor, siyaset yapıyor, gençlerin sorunlarını takip ediyor, sıkıntılarını, ideallerini, hayallerini ete kemiğe büründürmek için. 600 vekilin hepsi 18 yaşında olacak diye birşey yok, böyle bir şey demiyoruz biz. Bu liyakata, bu donanıma haiz bu gençliği biz tabii ki almak durumundayız. Alacağız da varsın onlar almasınlar, biz AK Parti olarak yine aday yapacağız Allah’ın izniyle, göreceksiniz ama bu liyakate sahip gençlik ile bu ufka, bu vizyona, bu yerli ve milli duruşa sahip gençlikle. Birileri almayacak, almasınlar zaten."

(Sürecek)